Dünkü yazıyı, 9 Haziran Pazartesi günü yapılan Büyükşehir Meclisi'nde yaşananların genel bir özetini vererek noktalamıştık.

Gerçi 'Bayrak indirme' şoku, hemen ertesi günü Musul Konsolosluğumuzun bir avuç çapulcu tarafından işgal edilmesi gündemi allak bullak etmişken, Büyükşehir Meclisi'nde yaşananların yaratacağı sonuç, çok da önemli değilmiş gibi görünse de, Eskişehir'in en azından 5 yıllık geleceği ile ilgili 'derin endişeler' yaratacağa benziyor…

***

BEREKET NAKLEN YAYIN VAR

Büyükşehir Meclis toplantıları bundan önceki dönemlerde televizyondan naklen yayınlanmıyor, gerek yerel basındaki köşe yazarı ve yöneticiler, gerekse kamuoyu olup biteni Meclisleri takip eden muhabir arkadaşlarımızın haberleri ölçüsünde takip ediyor, bilgi sahibi oluyorlardı…

Böyle bir durum da, doğal olarak birçok önemli ayrıntının atlanmasını, Mecliste oluşan havanın yeterince anlaşılamamasını getiriyordu…

O nedenle, meclis oturumlarının naklen yayınlanması 'kamuoyuna sağlıklı ve doyurucu bilgi aktarılması açısından' önemli bir gelişmedir…

Bunu, muhabir arkadaşlarımızın 'sağlıklı ve doyurucu' bilgi aktarmadıkları anlamında söylemiyorum elbette…

Takdir edersiniz ki, 1 buçuk saati aşkın süren bir tartışmayı, naklen yayın dışında hiç kimse ya da hiçbir materyal tüm hatlarıyla ortaya koyamaz…

Hele ki gazete sayfalarına taşımak asla mümkün olmaz…

***

BÖYLE DEVAM EDERSE,

ESKİŞEHİR 2004-2009

DÖNEMİNİ BİLE MUMLA ARAYACAK…

Dün yerel gazetelerdeki köşe yazarlarının önemli bir kısmı köşelerini Büyükşehir Meclisi'nde olup bitenlere ayırmışlardı…

Hemen hepsinin de kaygısı ortaktı…

'Eyvah! Eskişehir bir 5 yılı daha bu tür tartışmalarla mı geçirecek?'

Gerek gazeteci ve köşe yazarlarının, gerekse kamuoyunun böyle bir endişeyi giderek daha güçlü hissetmelerinde şaşılacak bir durum yok…

Zira 2004-2009 döneminde de Büyükşehir Meclisi benzer bir durumla karşı karşıya kalmıştı…

Ancak, inanır mısınız, o dönemdeki tüm meclis toplantılarını da takip etmiş biri olarak, şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, AKP grubunun tutumu bu şekilde devam ederse, Eskişehir 2004-2009 dönemini bile mumla arayacak…

Zira o dönemdeki AKP grubunun üyeleri (Murat Canözer, Ahmet Süzer, Tuncer Köküer gibi isimler) çok şiddetli bir muhalefet yapsalar da, Belediye Mevzuatı ve Meclisin çalışma kuralları konusundaki tutumları bugünle ölçülemeyecek denli tutarlıydı…

Muhalefet ve itirazlarını yoluna, yöntemine göre yaparlardı…

Örneğin, o dönemde Büyükşehir Meclisi'ne getirilmesine gerek olmayan bir gündem maddesini gündeme taşımaya çalıştıklarını hiç hatırlamıyorum…

Ocak ayında alınan bir kararı tutup Haziran ayında değiştirmeye çalışmadılar…

Ya da belediye başkanı ve çoğunluğu ellerinde olan bir meclisten 'oy birliği ile geçirdikleri' bir kararı tam tersine çevirmeye hiç çalışmadılar…

Çünkü böyle bir tavır değişikliğinin halkın gözünde nasıl bir sonuç yaratacağını hesaplayabiliyorlardı…

***

KORKU FİLMİ REPLİKLERİ

Ancak bu dönem, her şeyin 2004-2009 döneminden daha da kötü olacağına işaret eden o kadar çok emare var ki…

Sanki her şey,

Büyükşehir Belediye Başkanının, Büyükşehir Meclisi'nin ve CHP grubunun elini ayağını bağlamak üzerine kurgulanmış… (Gerçi ortada önceden kurgulanmış bir şey varmış gibi de durmuyor ama…)

AKP grubunun bütün niyeti, 'güç gösterisi' yapmak sanki…

Şehrin bazı kesimlerinden, Büyükşehir'e yapılan bazı proje ve hizmetlerle ilgili eleştirileri baz alıp, 'Belediyenin çalışma sistemini değiştireceğiz' gibi, afaki bir heves içinde gibiler…

Grup sözcüsü Mustafa Birsen'in 'Eylül-Ekim aylarında yapılacak 2015 bütçesinde neler yapacağımızı göreceksiniz' şeklindeki sözleri, şehir halkına umut vermekten öte 'bir korku filminin replikleri' gibi algılanıyor…

***

BÜYÜKERŞEN HALKA HEP GERÇEKLERİ ANLATTI...

AKP ne yapmak istiyor, tam olarak kestirebilmek olanaksız…

Ancak 4'ncü dönemini yaşayan Yılmaz Büyükerşen'in 'neleri yapıp neleri yapmayacağını kestirebilmek' daha olanaklı…

Zira geride kalan 15 yıllık bir dönem var…

Büyükerşen, seçim propaganda döneminde ziyaret ettiği ilçe ve köylerin hiç birinde 'ayakları yere basmayan, olmayacak vaatler' vermedi…

Olacak neyse, hepsini olduğu gibi anlattı…

Her gittiği ilçede,

'Sorunlarınızı çözeceğim, ancak bu 3-5 ayda olmaz. Sabırlı olmanız gerekiyor' dedi…

Hem de defalarca…

Hiçbir ilçede, 'oy versinler' diye halka mavi boncuk dağıtmadı…

***

Yılmaz Büyükerşen de CHP grubu da, AKP grubunun bu tutumu yüzünden, tavırlarını değiştirecek değiller…

Büyükerşen her zamanki gibi, 'günü birlik çözümler' yerine, o ilçe ve köylerin belki de 30-40 yıllığına sorunlarını çözecek proje ve hizmetler getirecektir…

Bu da elbette zaman ve kaynak gerektiriyor…

Bir İngiliz atasözü şöyle diyor;

'Ben ucuz mal alacak kadar zengin değilim…'

Ne Eskişehir ne de Türkiye, yapıldıktan 2-3 yıl sonra devre dışı kalacak, bozulacak, eksilecek hizmetler yapacak kadar zengin değil…

***

UMUYOR VE DİLİYORUZ Kİ

AKP Büyükşehir Meclis grubu,

Özellikle de ilçelerden gelen belediye başkanları ve meclis üyeleri,

Kendi bölgelerindeki insanlara mahcup olmamak, sağlıklı-nitelikli ve kalıcı hizmet götürebilmek için, bu tutumlarını yeniden gözden geçirmeyi düşünürler…