Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün AKP'ye üye olmasıyla birlikte, 16 Nisan referandumunun meyvelerini almaya başladık…
'Meyve almak'
Çoğu zaman olumlu anlamda kullanılsa da,
Bu sefer alacağımız 'meyveler' midemize mi oturacak, ağzımızın tadını mı bozacak, yoksa bizi dinç ve gürbüz bir ülke mi yapacak göreceğiz…
***
AKP her zamanki gibi,
Liderlik konusunda en küçük bir zig zag ve bilinmezlik,
En küçük bir belirsizlik yaşamadığı için,
Önüne ardına bakmadan devam ediyor…
Peki,
Bu tarafta ne oluyor?
Deniz Baykal'ın literatüre yeni kattığı tanımlamayla yüzde 49 tarafında…
AKP'nin yolunun önünü açmak,
Yüzde 49'u,
Mümkünse 49 parçaya bölmek için gereken çalışmalar başladı, diyebiliriz…
Deniz Baykal, Fikri Sağlar, Muharrem İnce şimdiden başladılar…
'Çomak sokmaya başladılar' diyeceğim ama
Gitmeyen arabanın tekerine çomak sokmak hiçbir işe yaramayacağı için, bizim bu sözümüz de bir işe yaramıyor…
***
İlk çıkışlar bize gösteriyor ki,
CHP, 'HAYIR' oyu veren yüzde 49'luk kesimi homojen bir yapı zannediyor sanki…
Deniz Baykal,
'49'un adayı kim olacaksa, hemen partiye üye olmalı, üye olmakla kalmayıp CHP Genel Başkanı olmalı' diyor…
Ardından (Ahmet Hakan'ın sorusu üzerine olsa da!) ekliyor;
'Abdullah Gül 49'un adayı olursa, ciddiye alınmalı ve önemsenmeli…'
Düz bir mantıkla bakarsak eğer,
Baykal,
'Abdullah Gül gerektiği taktirde CHP Genel Başkanı olmalı' diyor…
Bu arada, sohbetin içine yedirerek,
'Kılıçdaroğlu da aday olacaksa olmalı, yoksa genel başkanlığı kim aday olacaksa ona bırakmalı…' diyor.
***
Deniz Baykal, 50 yılı aşkın süredir, Türk siyasi hayatının içinde…
Üstelik çok önemli rollerde…
Yıllarca CHP'de,
80'den sonra SHP'de,
1992'den sonra da CHP'de genel başkan olarak…
AKP'nin tek başına hükümet kuramadığı 7 Haziran 2015 seçimi sonrasında apar topar evine gönderilen özel makam aracıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmeye gitmişti…
O görüşmenin içeriği, toplumu ikna edici bir açıklığa hiç kavuşmadı…
2002'de milletvekili olamayan Erdoğan'ın milletvekili olması için nasıl çırpındığını hatırlayıp,
Üzerine 7 Haziran 2015 görüşmesini,
Hepsinin üstüne de, önceki günkü çıkışını ekleyince Deniz Baykal'ın 'siyasi öngörülerinin' ülkeyi, hangi noktalara götürdüğü açıkça görülüyor…
2002'de Erdoğan'ı milletvekili seçtirmesi,
2017 Haziran'ındaki görüşmenin ardından 1 Kasım 2015 erken seçimlerini düşününce,
Önceki günkü siyasi öngörülerinin nelere mal olacağını hayal etmek bile korkutuyor insanı…
(O yüzden yazıya hiç sevmediğim bir kalıp başlığı atmak zorunda kaldım…)
Baykal ne yapmak istiyor?


OPERA VE BALE GÜNLERİ 7'NCİ KEZ…

Türkiye'nin ilk ve tek Opera Günleri bugün 7. kez başlıyor.
2011 yılında Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ile Devlet Opera Balesi işbirliği ile gerçekleşen Eskişehir Opera Günleri gelenekselleşerek, Eskişehir'in kültür ve sanat ortamına renk katmaya devam ediyor.
İstanbul, Ankara ve Mersin Devlet Opera Balesi tarafından sahnelenecek eserlere Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası eşlik edecek.
Strauss'un 'Çingene Baron' opereti bu akşam saat 20'de Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi'nde…
Kaçırmayın…