Aslında bu hafta gülmek ve tebessüm etmek üzerine yazmak istiyordum. Hatta yazıma 'gülmek de güzel tebessüm etmek de. Gülmek, daha çok duygumuzu, sevincimizi dışa vurmaktır. Tebessüm ise kendi iç dünyamıza bir yolculuktur' şeklinde bir giriş de yapmıştım.
Geçen hafta bu köşede ele aldığım 'neden iyi insan yetiştiremiyoruz' konulu yazıma çok olumlu tepkiler ve öneriler aldım. Ve bu hafta da iyi insan yetiştirmek üzerine yazmaya karar verdim.
İyi insan yetiştirme konusunda görüş ve önerilerini aldığım okuyucularım iki ortak noktada birleşiyor.
Birincisi, Fransa, Almanya, Amerika, Japonya ve Finlandiya gibi ülkelerin kültüründen ve eğitim modellerinden vaz geçmemiz gerektiği; tabi bir takım Arap ülkeleri de bunlara dahil.
İkincisi, özümüze dönme, Anadolu'nun sevgisinden beslenme, batının bizi örnek aldığı dönemleri analiz etme ve referans alma, kendi insan tanımızı yapma; iyi İnsan özelliklerini ve niteliklerini kendi kültür ve inancımıza göre yeniden gözden geçirme zamanı ve İyi İnsan yetiştirme hareketini başlatma zamanının geldiği konusunda hemen hemen bütün okuyucularım hem fikir.
Bazı dostlarımdan da kendi insan tanımımızı yapmak ne demek, insan ya da iyi insan tanımı evrenseldir. Bize göre veya değişik ülkelere, coğrafyalara göre iyi insan tanımı mı olur' dediler. Tabi olur da demedim, olmaz da demedim.
Sadece aklımdan şunu geçirdim; belki öyle bir insan tanımı yaparız ki bu insanın özellikleri evrensel boyutta da kabul görür.
Niye iyi insan yetiştiremiyoruz, iyi insanın özellikleri nedir? Üzerine düşünmeye başlayınca konunun çok kapsamlı olduğunun farkına vardım. Biraz da araştırınca her disiplinin, her inancın, her milletin kendine göre bir insan tanımı olduğunu gördüm.
Her disipline göre insan tanımı yapılmış. Felsefe, psikoloji, sosyoloji, mantık, biyoloji, tıp vb. disiplinler kendi alanlarına göre insanı tanımlamış.
Her din de iyi insan tanımını kutsal kitabını referans alarak tanımlamaya çalışmış. Her milletin de bir insan tanımı var. Bu tanımlara göre okullarında iyi insan yetiştirmeye çalışıyorlar. Ama ülkeler ve dünya iyi insanlar tarafından yönetilmiyor.
Maddi dünyanın kazançları için insanlık yok ediliyor, çevre ve doğa katlediliyor, insanın girdiği her yer ve ortamın dengesi bozuluyor. Savaşlar devam ediyor, katliamlar hız kesmeden sürüyor. Yani dünya iyi insanlar tarafından yönetilmiyor.
Dedim ya konu kapsamlı ve ağır. Farklı görüş ve düşüncede insanların bir araya gelerek iyi insan tanımı ve iyi insan yetiştirme üzerine bir hareket başlatmak gerekiyor.
İyi insanın özellikleri arasında neler olacak.
Son yıllarda 21.yıl insan özellikleri arasında sayılan; düşünme, sorun çözme, araştırma, karar verme, yenilikçilik, iletişim, iş birliği yapma, sorumluluk sahibi olma becerilerine sahip insanlar yetiştirsek iyi insan yetiştiriyoruz diyebilecek miyiz? Bugün dünyayı yöneten insanlarda bu özelliklerin var olduğunu kabul edersek demek ki diyemeyeceğiz.
Yoksa iyi insanın özellikleri arasında; cesaret, merhamet, sorumluluk, vicdan, adalet, zarafet, şahsiyet, erdem vb. özellikler de mi yer almalı. Bugün dünyayı yöneten insanlarda bu özellikler olmadığı için mi insanlık yok ediliyor, çevre ve doğa katlediliyor savaşlar devam ediyor, katliamlar hız kesmeden sürüyor.
Konu kapsamlı ve derin onun için İyi İnsan yetiştirme hareketini başlatmamız gerekiyor.
Tabi bu arada gülmek ve tebessüm etmek konusu da ihmale gelmez.