TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Katip Üyesi de olan Günay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 Temmuz sabahı Meclis çalışmalarını tamamladıktan sonra Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ile olan randevusuna gittiğini kaydetti.

Özlü'nün ABD'de bir toplantıya katılmasının planlandığını ifade eden Günay, şöyle konuştu:

'Sayın bakanımızın orada Türkiye ile ilgili vereceği mesajları değerlendirdik ve hafta sonu bunun üzerinde çalışacaktık. Görüşmenin ardından Ankara'dan İstanbul'a döndüm. Gece evde eşimle otururken, oğlum arkadaşlarının yanında bize telefon edip, köprünün bomba ihbarı nedeniyle kapatıldığını söyledi. Televizyonu açtık ve eşimle, 1980 darbesini yaşamış kişiler olarak köprüde jandarmayı görünce ne olduğunu anladık. İlk yarım saat içinde de ne olduğunu kavramaya çalıştık. Milletvekilleri arasında kurulan Whatsapp grubunda herkes kendi bölgesindeki gelişmeleri ve duyumlarını paylaşmaya başladı. İlk yarım saatte darbe girişiminin olduğunu anladık. Söz konusu zaman içinde adeta bocaladım. O sırada askerlerin her an gelip, sizi almasını bekliyorsunuz. Eşim ve ben buna hazırdık.'

Günay, AK Parti Eskişehir İl Başkanı Dündar Ünlü ile o gece sürekli irtibat kurduklarını dile getirerek, bakanların kendisini arayıp, Eskişehir'deki bilgileri istediğini bildirdi.

Eskişehir'deki üslerin kullanılıp kullanılmadığı yönünde bilgiler verdiğini anlatan Günay, 'Sayın Valimiz Azmi Çelik ile sürekli iletişim halindeydik. Hemen Meclis'e gitmeyi düşündüm. İlk açıklamalar sayın Başbakanımızdan geldi. Onun verdiği mesajlar ve hayatta olduğunu bilmek önemliydi. Daha sonra sayın Cumhurbaşkanımız mesajlarını verdi. Bunlar o karanlık gecenin dönüm noktalarıydı.' diye konuştu.

- 'Kaderim babamla aynı'

Günay, 12 Eylül 1980'deki darbeyi babası, annesi ve kardeşleriyle yaşadıklarını anımsattı.

Rahmetli babası doktor Yusuf Cemal Özkan'ın 1977-1980 yılları arasında Adalet Partisi'nden Eskişehir milletvekilliği yaptığını hatırlatan Günay, şunları söyledi:

'12 Eylül 1980'de darbeyi ailece yaşadık. Toplumun geçtiği süreci biliyoruz. O sürecin nasıl işlediğini çok yakından bildiğim için olabilecekleri tahmin ediyordum. Babam belli bir dönem milletvekiliydi. O da ikinci girdiği seçimde milletvekili oldu. Ben de 1 Kasım seçimlerinde milletvekili oldum. Babam da siyasete girip bu ülke için görev yaptı. Bir darbeyle milletvekilliği sona erdi. 'Benim de kaderimmiş, aynı şeyi yaşıyorum' diye düşündüm.'

- 'Güçlü demokrasiyle bütün reformları yapacağız'

Günay, Türkiye siyasi tarihinin darbeler konusunda deneyimi çok fazla olduğuna işaret ederek, FETÖ'nün 15 Temmuz'da gerçekleştirdiği darbe girişiminin diğerlerinden çok farklı olduğunu vurguladı.

Hiçbir darbede kendi halkına silah çeken bir ordu olmadığını anımsatan Günay, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Türk Silahlı Kuvvetlerine haksızlık yapmamamız gerekiyor. 15 Temmuz'da asker kıyafeti giymiş terörist ve bir avuç cuntacının girişimi vardı. Bunu yapan silahlı grup, sivil halka silah çekti, helikopterlerden taradılar. O geceyi yaşayan herkesin kendine göre bir hikayesi var. Dünyada hiçbir millet yoktur ki vatanına bu kadar sahip çıksın, sokak ve meydanlara anında giderek ülkesini savunsun, bu yönüyle de bu kalkışmanın galibi milletimizdir. Onların bu iradesi, feraseti ve cesareti olmasa şu anda Türkiye belki çok farklı bir konumda olacaktı. Bu nesil, darbe girişimine farklı bir tepki verdi ve darbeyi engelledi. Yeni dönemde bunların tekrar yaşanmaması için yeniden bir demokratik yapılanmaya geçeceğiz. Her türlü alt yapıyı hazırlayacağız. Birlik ve beraberlik içinde çok daha güçlü bir demokrasiyle bütün reformlarımızı yapacağız.'

Editör: TE Bilisim