17 Nisan 1940 tarihinde açılan Köy Enstitülerinin kuruluşlarının üzerinden 76 yıl, resmen kapatılmalarının üzerinden ise 62 yıl geçti.

Aradan geçen uzun yıllara rağmen Köy Enstitüleri unutulmadı/ unutturulamadı…

Çünkü o güzelim eğitim kurumları, evrensel eğitim değerlerinin Türkiye koşullarına uyarlanmasıydı.

Çünkü o Köy Enstitüleri, çağdaş ve kaliteli öğretmen yetiştiren kurumlardı. Üstelik salt iyi öğretmen yetiştiren kurumlar değil; bilimsel düşünüş, demokrasi, çağdaş sanat ve spor bilinci veren kurumlardı.

Ve çünkü o Köy Enstitüleri, bugün artık evrensel düzeyde benimsenen 'laik, demokratik, bilimsel ve kamusal eğitim' ilkelerini Türkiye'de yaşama geçiren ilk uygulamaydı.

'KENT ENSTİTÜLERİ' AÇILAMAZ MI?..

Köy Enstitülerinin kapatılmasından beri eğitim çevrelerinde 'Köy Enstitüleri

yeniden açılabilir mi?..' ya da 'Günümüzde Kent Enstitüleri kurulabilir mi?..' gibi sorular sıkça tartışılır.

Bence bu tür sorulara yanıt ararken günümüzün nesnel koşullarını unutmamak gerekiyor. Daha da önemlisi, günümüzde aslolan Köy Enstitülerinin 76 yıl önceki 'biçimlerine' değil, 'ilkelerine' sahip çıkmaktır.

Yani günümüzün sorunu tıpkı Köy Enstitülerinde olduğu gibi 'laik, demokratik, bilimsel ve kamusal eğitim' ilkelerini yaşama geçirebilmektir…

VEDAT DALOKAY'IN 'KENT ENSTİTÜLERİ' GİRİŞİMİ

1973 Yerel Seçimlerinde, Ankaralı seçmenlerin yüzde 62'sinin oyunu alarak CHP'den Ankara Belediye Başkanı seçilen Vedat DALOKAY, 1973- 1977 yılları arasında Ankara'da çağdaş sosyal demokrat belediyecilik açısından çok önemli olan projeler gerçekleştirmişti.

Vedat DALOKAY'ın heyecanla uygulamaya çalıştığı projelerden birisi de 'Ankara'da Kent Enstitüleri kurmaktı…'

Bugün raflarda tozlanmış olan belgelerde o projenin amaçları şöyle belirlenmiş:

' Özellikle kırsal kesimden göç eden kitlelere kent kültürüne uyum sağlayacak eğitim vermek; kentte geçerli olan meslekleri öğretmek, çağdaş sanatları tanıtmak…'

Vedat DALOKAY, Kent Enstitüleri projesi için önce belediye bünyesinde bir 'Kültür Müdürlüğü' kurmak için girişimde bulunuyor. Ancak o dönemin MSP'li İçişleri Bakanlığı bu müdürlük için belediyeye kadro vermediği gibi, projeyi de engelliyor…

Vedat DALOKAY bu engellemeyi şöyle değerlendiriyor:

'Ankara'da kurulan bu halkçı belediye, Kent Enstitülerinde insanları politize edecek; bunlar her birisi birer dinamit gibi toplumun alt katlarında devrimci potansiyelin birikmesinde çok önemli birer basamak olacaklar diye korktukları için engel oldular…' ve ekliyor:

'Yeni oluşan kent kültürü konusu üzerinde düşünürler ve araştırmacılar bundan sonra titizlikle durmalı…'

Bu bağlamda, Prof. Dr. Adil TÜRKOĞLU'nun 'Kent Enstitüleri' isimli bir kitabı var. Sayın TÜRKOĞLU, 20 yılı aşkın bir süredir bu konuda makaleler yazıyor, konferanslar veriyor. Ve özetle diyor ki:

'Kentleşen Türkiye'de toplumsal/kentsel sorunlara çözüm üretmek amacıyla 'Kent Enstitüleri' oluşturulmalı…'

CHP BELGELERİNDE 'KENT ENSTİTÜLERİ'

Bugün Kent Enstitüleri konusunda CHP'nin önemli bir yaklaşımı var. İlk kez '1 Kasım 2015 Seçim Bildirgesi'nin 143. sayfasında gündeme getirilen bu yaklaşım şöyle diyor:

· 'Tüm yaş kuşaklarından yurttaşlarımızın yaşam boyu eğitim ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tam donanımlı Kent Enstitüleri kuracağız.

· Kent Enstitüleri'nden öncelikli olarak temel eğitim ve ortaöğretim kademelerinde okuyan öğrencilerin, yaz tatillerinde ücretsiz olarak yararlanmasını sağlayacağız.

· Büyük yerleşkeler halinde kurulacak bu enstitülerin altyapısını, öğrencilerin bilimsel deneyler yapmasına, sanatsal aktivitelere katılmasına, spor yapmasına ve farklı alanlarda teknik ve mesleki eğitim almasına uygun şekilde hazırlayacağız.'

Ve 'Türkiye için gerekli, uygulanabilir ve sürdürülebilir özellikte olan Kent Enstitüleri' yaşama geçmek için sahiplenilmeyi bekliyor…

Bu tartışmalarda akla gelen şu iki soru ise benim hep yüreğimi sızlatır:

· 'Köy Enstitüleri neden üniversitelerimizde gereğince irdelenmiyor?..'

· 'Eğitim dünyamızın genç kuşakları ve eğitim sendikalarımız neden Köy Enstitülerine gereğince sahip çıkmıyorlar?..'

En iyisi, eğitimci Özbek İNCEBAYRAKTAR'ın o güzel şiirinin son dizelerine bırakalım sözümüzü:

'Aydınlık bir Türkiye gelir aklıma/ Kalkınmış bir Türkiye gelir/ Köy Enstitüleri deyince…'

*****

KÖY ENSTİTÜLERİNİN 76. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ ETKİNLİK PROGRAMI

ESKİŞEHİR'de Köy Enstitülerinin 76. Kuruluş Yıldönümü, her yıl olduğu gibi bu yıl da EĞİT-DER'in koordinatörlüğünde Büyükşehir Belediyesi, Tepebaşı Belediyesi ve Odunpazarı Belediyesi tarafından birlikte hazırlanan ve üç gün sürecek etkinliklerle kutlanacak. TEÖ-DER, EĞİTİM SEN, EĞİTİM İŞ ve YKKED' nin de destekleyeceği etkinlik programı şöyle:

1 - 16 Nisan 2016 – Cumartesi:

Saat: 13.30 - Atatürk Anıtına Çelenk Konulması

Yer: Vilayet Meydanı

Saat: 14.00 – Panel /1(Köy Enstitülerinin Işığında Eğitime Bakış)

Yer: EBB Taşbaşı Kültür Merkezi

Konuşmacılar:

- Prof. Dr. Gaye USLUER (Eskişehir Milletvekili – CHP PM Üyesi)

- Doç Dr. Ahmet YILDIZ ( Ank. Ün. Eğ. Fak. Öğr. Üyesi)

- Mustafa DEMİR ( Eğitimci- EĞİT- DER Genel Başkanı)

- Panel Yöneticisi: İbrahim GEREDE

2 – 17 Nisan 2016 – Pazar:

Saat: 14.00 – Panel /2

Yer: EBB Taşbaşı Kültür Merkezi

Konuşmacılar:

- Prof. Dr. Meral UYSAL (Ank. Ün. Eğ. Fak. Öğr. Üyesi)

- Erdal ATICI (Öğretmen- Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı Başkanı)

- Cemal ÜNLÜ (Öğretmen- EĞİTİM SEN Eski MYK Üyesi)

Saat: 19.00 – Ruhi Su Dostlar Korosu Konseri

Yer: EBB Kültür ve Sanat Sarayı (Opera)

(NOT: Konser davetiyeleri EĞİT-DER'den ve EBB gişelerinden alınacak)

3 – 18 Nisan 2016 – Pazartesi:

Saat: 19.30 – Köy Enstitüleri Şöleni

Yer: Altın Saray Düğün Salonu – Yeşiltepe Mah. Sınırlar Sk. No:2 (AÜ. Eczacılık Fak. Arkası)

(NOT: Şölene katılım davetiyeleri EĞİT-DER'den sağlanacaktır.)

Anılarımızı, bilinçlerimizi ve umutlarımızı tazelemek için birlikte olalım.

Sağlıkla, sevgiyle ve dostlukla…