4 Nisan 1997 Ankara. Gece 03.30.
Emniyet Genel Müdürlüğü görülmemiş bir baskına uğradı(!)
İktidarda Refahyol hükümeti vardı. Başbakan Necmettin Erbakan'dı
Baskını yapan ise dönemin kadın İçişleri Bakanı idi .
DYP'li İçişleri Bakanı, Emniyet Genel Müdürü Alaaddin Yüksel ile çalışmak istemiyordu. İddialara göre; 'Yüksel, askerlerle işbirliği yapıyor, sivil iradeyi dinlemiyordu.'
Bakan, A.Yüksel'i 'Bakanlık Oluru' ile görevden aldı. Fakat Yüksel, 'Kararnameyle geldim kararnameyle giderim' deyip İçişleri Bakanı'na rest çekti .
Alaaddin Yüksel, makam koltuğundan kalkmıyor, Hanımefendi'nin Emniyet Genel Müdürlüğü'ne atadığı Kemal Çelik ise emniyete gidemiyordu.

KIRIN KAPIYI (!)
Bakan Hanım çok öfkeliydi. Gece yarısı ekibini topladı. Yanına yeni Genel Müdür'ü ve polisleri alıp emniyete gitti. Kapıdaki polisler önce 'İhtilal mi oluyor?' diye irkildiler.
Genel Müdür odasının kapısını kilitleyip evine gitmişti.
Bakan yanındakilere 'Kırın kapıyı' talimatını verdi. Kapı kırılınca koltuğa önce kendisi oturdu. Genel Müdür Yardımcılarını çağırttı, 'Yeni Genel Müdürünüz Kemal Çelik'tir' dedi.
Bu tarihi(!) baskın operasyonunu yapan; dönemin İçişleri Bakanı İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener'di.

KOVULAN GENEL MÜDÜR ANKARA'YA VALİ OLDU(!)
İşin en ilginç yanı; gece yarısı baskını ile kapısı kırılarak görevden alınan Yüksel'in 'pasif' bir göreve getirilmesi beklenirken tam tersi oldu. Bir süre sonra Ankara Valiliği'ne atandı.
Doğrusu insanın aklına gelmiyor değil(!);
Sayın Meral Akşener 'ileride' Cumhurbaşkanı olursa; kızdığı bürokratların 'kapısını kırmaya' devam eder mi?

MERAL HANIM'IN 'DENGE'Sİ
1983 yılında kurulan 'NED' (National Endowment for Democracy ) adlı kuruluş; özellikle Ortadoğu'da Amerika'nın çıkarları doğrultusunda politikaların yaygınlaşmasını sağlamak için yaptığı çalışmalar ile biliniyor.
NED'in Türkiye'de desteklediği iddia edilen 'Denge ve Denetleme Ağı'nın temsilcisi Selda Tandoğan'ın kurucular arasında yer alması ve danışmanlık yapması Meral Hanım'ın hayli başını ağrıtacak gibi görünüyor.

İYİ OLSUN, HAYIRLI OLSUN…
AKP'nin tek başına iktidar olmasında en önemli faktörlerden biri olarak merkez sağdaki boşluk gösteriliyordu. İYİ Parti bu boşluğu doldurabilir mi?
Parti programı ve Eskişehir örgütlenmesi ile ilgili düşüncelerimizi daha sonraya bırakırken sözü 'efsane' olarak anlatılan bir başka Meral Akşener anısı ile bitirelim;
28 Şubat'ın beyin takımından bir general, Sayın Akşener'e, çok çirkin bir mesaj göndermişti; 'İleri geri konuşmasın, geldiğimizde İçişleri Bakanlığı önünde kendisini yağlı kazığa oturturuz'
Meral Hanım, bu çirkin mesajı getiren kişiye; 'Söyleyin ona, ben tarihçiyim ve Balkanlıyım. Kazık deyince aklıma Kazıklı Voyvoda geldi. Unutmasın ki; Kazıklı Voyvoda eşcinseldi' diye karşılık verdi.
O günlerde 'askerlere' böyle cevabı verebilmek 'her babayiğidin(!) harcı değildi.'
İster misiniz; seçimlerde 'Karadenizli ile Balkanlı' kapışsın olan Kılıçdaroğlu'na olsun(!)