,Dede Korkut Parkı'nın olduğu yer eskiden Vilayet Fidanlığı idi. Birileri rant elde etmek için burasını imara açmaya çalışıyordu. Eskişehir yerel basını ve demokratik kitle örgütleri bu konuya sahip çıkarak, burasının imara açılmasını engelledi.

STRATEJİYİ DEĞİŞTİREN OLAY
Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı tarafından bu alana Dede Korkut Parkı yapıldı. Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı aracılığıyla kentimize çok güzel bir park kazandırdı. Park açıldıktan sonra Avcı, İl Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen ile birlikte bu parkı gezerken, bir kadına 'Parkı beğendiniz mi' diye sormuş. Kadın; 'Çok güzel olmuş. Allah Yılmaz Hoca'mızdan razı olsun' demiş.
Nabi Hoca; 'Tabelaya bakın. Türk Dünyası Kültür Başkenti kapsamında bu parkı biz yaptık. Yılmaz Hoca yapmadı' demiş. Kadın hala bu konuda ikna olmamış. 'Olsun yine de Yılmaz Hoca'nın fikri alınmıştır' demiş. Avcı, bir türlü ikna edemediği kadının bir de emekli öğretmen olduğunu öğrenince kızarak, onun yanından uzaklaştı. Yaşanan bu olay AK Parti'nin kentimizdeki seçim çalışmalarındaki stratejisini değiştirdi.
AFİŞLERLE ANLATILDI
Avcı daha 24 Haziran seçimleri sonuçlanmadan Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin alınmasını hedef olarak gösterdi. Nabi Hoca, Eskişehir'e kazandırdığı kalıcı eserlerin kendisi tarafından yapıldığının tanıtımını hiç yapmadı. Bu konuda hep mütevazi davrandı. Entellektüel birikimiyle Türkiye'nin en seçkin siyasetçilerinden birisi olan Nabi Hoca son seçimde Eskişehir'e kazandırdıklarının tanıtımını yapmak isteyen genç partilileri bu kez serbest bıraktı. Böylece ilk Eskişehir Milletvekili seçildiği günden (12 Haziran 2011) bugüne kente kazandırılan tüm kalıcı eserlere onun fotoğraflı afişleri asıldı. Bu çalışma ile AK Parti döneminde yapılan eserlerin tümü sahiplenildi. Eskişehirlilere, 'Hat boyunun yer altına alınmasını, Yeni Stadyumu, Çevre Yolu'nu, Dede Korkut Parkı'nı, Şehir Hastanesini, Adalet Sarayını, İl Halk Kütüphanesini, İş-Kur binasını, üçüncü üniversiteyi vb. eserleri AK Parti tarafından yapıldığı' bu sayade daha iyi anlatıldı. Belki de bu sayede 24 Haziran seçimlerinde Eskişehir'de birinci parti oldu. AK Parti Eskişehir'e kazandırdığı hizmetleri Avcı'yı öne çıkartarak anlattı. Seçim sonrasında da kazandırılan kalıcı eserler 'Eskişehir Derin bir Nefes Aldı. Teşekkürler Nabi Hocam' afişleriyle donatıldı. Nabi Avcı üzerinden yapığlan bu tanıtım atağı kamuoyunda AK Parti'nin Büyükşehir Belediye Başkan adayının onun olacağı görüşünü giderek daha da güçleniyor.

BİR GECEDE ASILDI
27 Mart 1994 yerel seçimlerinde dört güçlü aday İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için yarıştı. Anavatan Partisi adayı İlhan Kesici, DYP adayı Bedrettin Dalan, SHP adayı Zülfi Livaneli ve Refah Partisi adayı Recep Tayyip Erdoğan başkanlık için yarıştı. Seçimin İlhan Kesici ile Zülfi Livaneli arasında geçmesi tahmin edilirken, Erdoğan'a kimse şans tanımıyordu. Refah Partisi sağlam seçim kampanyası yaptı. İstanbullular, seçime birkaç gün kala evlerinden dışarıya çıktıklarında, şehrin hemen her yerinde 'TAMAM İNŞALLAH' afişleriyle karşılaştı. En ücra köşelerde bile, hem de bir gecede asılan bu afişler, seçmenlerin kafalarında 'Refah Partisi seçimi kazandı' düşüncesini doğurdu. Refah Partisi'nin güçlü bir teşkilatı olduğu imajını ortaya koydu. Bu çalışma sayesinde hiç şans verilmeyen Erdoğan seçimi kazandı. İstanbul'un Başkanı oldu. Bu seçim çalışmasının başındaki isimi Nabi Avcı'ydı. Avcı 24 yıl önce İstanbul seçimlerindeki başarısını 2019 yerel seçimlerinde Eskişehir'de gösterecek mi? Eskişehir'de de 'TAMAM İNŞALLAH' dedirtecek mi?
---------------------------------------------
ÖĞRETMENİNDEN 'KİTAP YAZ' İSTEĞİ

Son iki dönem CHP Eskişehir Milletvekilliği yapan Prof. Dr. Gaye Usluer eski görevine döndü.
Usluer, bu dönüşü kendi sosyal paylaşım sitesinde bir fotoğrafla paylaştı. Usluer çalışma arkadaşlarıyla birlikte olduğu fotoğrafın altına; 'Yeniden ESOGÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları AD'da... Teşekkür ederim Sevgili Arkadaşlarım' diye yorumda bulundu. Usluer'in yıllar önce Süleyman Çakır Kız Lisesi'ndeki Öğretmeni İbrahim İpek bu paylaşımın altına; 'Sevgili Gaye hayırlı olsun. Ama bir şey daha yap . Politikadaki içinde bulunduğun yılları ve AKP'nin bozuk düzenini yaz. Kitaplaştır. ülkeye yaptığın hizmetlerin devamı olsun. Gençlerimizin senden örnek alacağı çok şey var' diye yorumda bulundu. Usluer, eski öğretmeni İbrahim İpek'in bu önerisini yerine getirerek, politik yaşamda yaşadıklarını anlatan bir kitap yazacak mı? Bunu bekleyip göreceğiz.
Usluer'e Tıp Fakültesi'ndeki çalışmalarında başarılar diliyorum...

----------------------------------------------
İŞİNİN BAŞINDA

Sinan Özkar 23 Aralık 2015'de CHP İl Başkanı seçildi. Üç yılı aşkın süre İl Başkanlığı yaptı. Bu görevinden istifa ederek, milletvekili aday adayı oldu. Partisi onu 24 Haziran seçimlerinde 5'nci sıradan aday gösterdi. İsmi geride olmasına rağmen, CHP için özveriyle çalıştı. Özkar uzun yıllardır İlimizde Avukatlık mesleğini yürütüyor. İl Başkanlığı ve adaylık sürecinde asıl mesleğine fazla zaman ayıramıyordu. Özkar, dün bürosunda çekilmiş fotoğrafını paylaşarak; 'İl Başkanlığım döneminde partim için çok çalıştım. Herkes Avukatlığı bıraktığımı büromu kapattığımı düşünüyor. İşimin başındayım, selam ve saygılarımla' diye yorumda bulundu. Özkar'a mesleğinde başarılı yıllar diliyorum.
----------------------------------------------
CHP TEPEBAŞI'NDA SULAR DURULMUYOR

26 Kasım 2017'de yapılan kongreyle göreve gelen CHP Tepebaşı İlçe Yönetiminde yaprak dökümü devam ediyor. Tepebaşı İlçe Yöneticisi Gökhan Açıker dün üyelere mesaj yollayarak görevinden istifa ettiğini açıkladı. Açıker mesajında şu ifadeleri kullandı; 'CHP Tepebaşı İlçe Yönetim Kurulu üyeliğinden 3 Temmuz 2018 tarihi itibariyle istifa etmiş bulunmaktayım. Görev yaptıağım süreçte birlikte çalıştığımız siz değerli arkadaşlarıma teşekkür ederken, başarılarınızın devamını dilerim.' Daha önce de Mustafa Taşlak , İlçe Başkanı Atilay Dalgıç'la uyumlu çalışamadığı için İlçe Saymanlığa görevinden istifa etmişti. Dalgıç, yönetim kurulu toplantısında gerilim yaşadığı İlçe Yöneticileri Ali Ay ve Çetin Apaydın'ı İhraç edilsinler talebiyle İl Disiplin Kurulu'na göndermişti. İl Disiplin Kurulu bu talebi kabul etmedi. Ay ve Apaydın İlçe Yöneticisi konumlarını halen koruyorlar. Göreve geleli yaklaşık 7,5 ay olmasına rağmen CHP Tepebaşı İlçe yönetiminde huzursuzluk hala devam ediyor. Bu yaşanan gerilim ortamı da partiye büyük zarar veriyor...
---------------------------------------------
TRANSFER ANILARI
SİLAHLI ADAMLARIN ELİNDEN KAÇIRDI

Eskişehirspor'un 10 Kurucu üyesinden olan Aydın Begiter'in kulübe büyük hizmetleri oldu. Eskişehirspor'un kazandığı Türkiye Kupası, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık Kupaları'nda Genel Kaptan veya Başkan olarak hep O vardı.

ASKER KAÇAĞI YAPTIK
Begiter ile yaptığımız bir sohbette bana Orhan Çıkrıkçı'yı nasıl transfer ettiğini anlatmıştı. Çorluspor'dan Eskişehirspor'a gelen hızlı sol açık Orhan Çıkrıkçı, Trabzonspor'da yıllarca futbol oynadı. A Milli Takımın değişmez sol açığı oldu. Trabzorspor taraftarları Orhan'a 'Rüzgarın Oğlu' dediler. Çok iyi bir sprinterdi. Ancak son vuruşları pek iyi değildi. Begiter'in anlatımıyla işte Orhan Çıkrıkçı'nın ilginç transfer öyküsü; 'Ben Orhan'ı Çorlu'da bir maçta gördüm. O zaman onlardan Erdal'ı almıştık. Erdal adına bir maç oynamamız gerekiyordu. O maçta çok koşan bir genç dikkatimi çekti. Çorluspor Başkanına döndüm, 'Biz bu Erdal'ı aldık. Ama senden iki sene sonra bu adamı da isterim' dedim. Çorlu Başkanı, 'Yok ya, çoban çocuğu o, sadece koşuyor, bir meziyeti yok' dedi. Ben yaz dedim iki sene sonra bu benim. Ama önce sen iki sene oynat bunu pişsin burada. 'Allah Allah' dedi. 2 sene sonra döndüm geldim. Çorluspor Başkanı 'Çok haklıymışsın' dedi. 7 tane takım Orhan'ı kaçırmaya gelmiş. Çorluspor son maçta Eyüpspor ile oynuyor. Oradan Orhan'ı götürmek istiyorlar. İçlerinde silahlısı da silahsızı da var. Çorlu'da Ömer diye bir futbolcu daha var. Asker kaçağıymış. Çorlu Belediye Başkanı rica etmiş. 'Küme düşeceğiz, askeri inzibat arabasıyla maça gelsin. Maçtan sonra inzibat arabasıyla askere gitsin' demiş. Bunu ben gördüm. Dedim ki Başkana 'Orhan'ı da asker kaçağı yap. Aynı inzibat arabasına bindir dedim. Yoksa alacaklar. Arbede çıkacak' dedim. Soyunma odasında Orhan'ı asker kaçağı yaptık. 'Haydi inzibat arabasına bindirin ben sizi takip ediyorum' dedim. Doğru Çorlu Belediye Meclis Salonu'na gidiyorsunuz. Başkanın odasına değil. Başkan yolda herkesi ekti. Bu takımlar arasında Samsunspor, Göztepe, Kuşadası da vardı. Biz de yolda imzayı aldık. Çorlu Başkanı, 'Ya dedi 2 sene evvel sen nereden buldun bu çocuğu. Koşuyordu bu ya. Bunda bir şey yoktu.' Bende işte onu görmek mesele dedim.' 1988 yılında Eskişehirspor'a o zamanın parasıyla 20 milyar (20 bin lira) liraya gelen Orhan bir yıl sonra Trabzonspor'a 175 milyar (175 bin lira)'ya satıldı.
----------------------------------------
FIKRA
İLLE DE ERKEK İSTİYOR

Erzurumlu adamın dört çocuğu arka arkaya kız.. İlle de erkek istiyor ya.. Beşinci kez hamile kalmış kadın.. Ebe gelmiş, doğumu yaptırmış.. Kadın cep telefonunu alıp kocasını aramış..'Herif.. Herif.. Bir bebe doğurdum ki.. Alnı ayni sen, kaşları ayni sen.. Gözleri burnu ayni sen.. Ağzı dudakları, çenesi ayni sen..' Bir durmuş, nefes almış ve devam etmiş..' Altı da ayni ben!..'