Haberlerde gördüğüm o görüntülerin etkisinden hala kurtulabilmiş değilim. Bütün gün ağlamaklı gezdim. İnsanlığın, vicdanın yerlerde gezdiği görüntüler. 82 yaşındaki dedeye, biber gazı sıkıp kelepçe takılıyor. Dede kalp krizi geçirip ölüyor. Hangi vicdan dayanır? Hangi vicdan sessiz kalır bu duruma.. Herhalde hırsızlara, arsızlara, uğursuzlara böyle muamele yapılmamıştır.

POLİSLER BU KADAR EĞİTİMSİZMİ? KALIBINIZDAN UTANIN

82 yaşındaki dede hayat arkadaşı, yoldaşı için ilaç almaya gidiyor. Baş başa başladıkları yolculuğa, ne badireler atlatarak çocuklarını evlendirip, iş güç sahibi ettikten sonra yine baş başa birbirlerine destek olarak devam ediyor.

Birbirinin varlığıyla yıkılmıyor, birbirlerine derman olmaya çalışarak hayata tutunuyor iki yaşlı insan.

Kalkamasa da hayat arkadaşının yanında olması ona güç veriyor. Doktora derdini anlatıyor. Evde bakım hizmeti kararı olduğuna dair raporu gösteriyor, sağlık görevlilerinin eve gelmesini talep ediyor. Fakat doktor yaşlı insanın evine gitmek yerine, beyaz kod veriyor.

İki polis 82 yaşındaki dedeye biber gazı sıkıp kelepçe takıyorlar. Her önüne gelene biber gazı sıkan polise, tek sözüm kalıbınızdan utanın.

Sokaktaki bir vatandaş bile yaşlı bir dedeyi tartaklamadan kontrol edebilir. Şimdi akıllardaki sorular, polisler bu kadar eğitimsiz mi? Yada elindeki yetkiyi kötüye mi kullanıyor. Acil önlemler alınmalı. İstisna polislerimiz var tabi.

SOKAKTAKİ VATANDAŞA BİBER GAZI

Biber gazının o yakıcı etkisini iyi bilirim. Kaldı ki yaşlı bir dede nasıl can çekişmiştir.

Geçen yıl bir akşam markete gitmek üzere dışarı çıktım, biraz ilerde, ağlama sesleri duydum.

Ağlama seslerinin olduğu tarafa yöneldim, polisler zaten ayakta duramayan zil zurna sarhoş bir adama biber gazı sıkıp dövmeye başladılar, hem de eşi ve iki çocuğunun gözleri önünde, çocuklar baba diye çığlık çığlığa ağlıyorlardı. Hemen yaklaşıp, bırakmalarını istedim. Polisler kendilerini bayağı kaptırmış, dinlemediler. Adam yerde gözlerini tutuyor, polisler tekmeliyordu.

Telefonumu çıkarıp, o sahneyi çekmek için videoyu açtım ki yüzüme biber gazı sıktılar.

Sonrasında alerji sorunum olması nedeniyle yüzüm ve gözlerim şişti. Camdan beni gören vatandaşlar aşağıya su ve limon getirip yüzümü, gözlerimi yıkamaya çalıştılar ve hastaneye yetiştirdiler.

Sonrasında araştırdım fakat polisler nerde görev yapıyor tespit edemedim.

Hastaneye gittiğim kadın ve adam olayı bana şöyle anlattı. Polisler ailesi ile giden adama sataşmışlar, ayakta duramıyor, sarhoş falan diye. Haliyle adam, kişilik haklarına birde ailesinin yanında saldıran polislere kendisince gereken cevabı vermiş. En azından görev başında içmiyorum falan demiş. Vay polise cevap veren sen misin diye yermişin yemez misin? Tabi duyarlı bir vatandaş kameraya çekmek isteyince biber gazından nasibini alıyor.

POLİSLERE SAVUNMA VE TEHLİKELERE KARŞI BİLİNÇLENDİRME EĞİTİMİ VERİLMELİ

Her fırsatta copuna ve biber gazına sarılan polislere, küçük ve zararsız tekniklerle etkisiz hale getirme ve savunma eğitimi verilmeli.

Bu ülkenin vatandaşı bu kadar değersiz mi, her elinde yetki olan dövüp, sövüp coplayacak mı, her elinde yetki olan biber gazımı sıkacak. Yaşlı bir amcayı iki kişi kontrol edemiyor, biber gazı sıkıyorsa, acil önlemler alınıp, polisler sıkı eğitimden geçirilmeli.

DOKTOR ÖYLE İLGİLENDİKİ

İstanbul'da kış mevsiminde hasta olmuştum. Bütün eklemlerim ağrıyordu. İki gün aralıksız uyudum, zar zor taksiye binip hastaneye gittim.

Doktor kadındı, 'burada kayıtlı değilsin seni muayene edemem' dedi.

Çok rahatsız olduğumu uygun bir dille söylememe rağmen, Doktor ısrarla sert bir ses tonuyla 'muayene edemem 'dedi.

Pekala dedim, Sağlık bakanlığına bu söylediklerinizi yazacağım, eve dönüyorum, bana bir şey olursa sorumlusu sizsiniz dedim.

Kapıya doğru yöneldim. Doktor bırakmadı, öyle bir tedavi etti ki anlatamam.

Bir canlı ne olursa olsun hayvan olsun, insan olsun, canı bu kadar değersiz olmamalı. Keşke bu konuşmaları yapmadan önce aynı muameleyi yapsaydı.

'Görevini tam yerine getirmemiş olanın vicdan yarasına, ne mazeretin çaresi, ne ilacın şifası çare getirmez.'

'Hangi iş olursa olsun, o işi en güzel şekilde ve bütün gücünle yap sözü, görev bilincimizin bir ilkesi olmalıdır. Üzerine düşen görevi hakkıyla yerine getiren kimse, hangi konumda olursa olsun ilerliyor demektir.' Görevini layıkıyla yapan polislerimize, doktorlarımıza ve tüm meslek mensuplarına selam olsun. Saygılar.