'Güzel Türkistan sana ne oldu?
Seher çağında güllerin soldu
Bağ bahçeden berbad, kuşlarda feryat
Hepsi bir mahzun.. Olmaz mı dilşad?
Bilmem niçin kuşlar uçmaz bahçelerde?
Birliğimiz sarsılmaz daği
Ümidimiz sönmez ışığı
Birleş ey halkım, gelmiştir çağı
Bezensin şimdi Türkistan bağı
Uyan halkım, bitsin artık bunca zulümler.'…
Şair ne güzel söylemiş uyan halkım, bitsin artık bunca zulümler.
Uyan artık!
***
Doğu Türkistan Türklerin ata yurdu, Türkler, ata yurdunda, öz vatanında her türlü haktan mahrum yaşıyorlar.
Bu gün memleketine, ailesine özlem ve hasret dolu, doğu Türkistanlı Adile kardeşimin yaşadıklarını kaleme almak istedim.
Kendisini ağlarken gördüm, sarıldım.
Acılar paylaşıldıkça güzeldir.
Konuşmak ister misin dedim.
Biraz konuşunca ailesine duyduğu özlemi anlattı.
Neden gitmiyorsun dediğimde,
Türkiye'ye gelip tekrar memlekete dönüşlerde tutuklananlar oluyormuş.
Bir arkadaşı yakınını görmek için gitmiş ve öğrenim gördüğü Türkiye'ye 1 yıl olmasına rağmen hala dönememiş.
Adile kardeşimiz de öğrenim görmek için gelmiş Türkiye'ye, ailesini özlemiş ve görüşemiyorlarmış.
Doğu Türkistan da Çin halkı ile birlikte yaşamanın zorluklarını, gördükleri zulmü anlattı.
Evlerinde dinini özgürce yaşayamıyorlarmış mesela, polisler eve girip keyfi olarak arama yapabiliyorlarmış.
Evlerindeki Kuran-ı Kerimi, namaz kılmak için giyilen uzun etek, namaz ve başörtüsü buldukları her şeyi topluyorlarmış.
Köylerden Türk kardeşlerimizi zorla fabrikalarda çalıştırmak üzere toplayıp, çalıştırıyorlarmış.
Meydan gibi bir yer varmış, Çinliler yaşlı insanlara zorla dans ettirip, eğleniyormuş.
Kadınlara yapılanları ise anlatmak istemiyorum, siz zaten biliyorsunuz.
Oruç tutmak, namaz kılmak, Kur'an okumak yasak.
Yasak da olsa dinini yaşamaya çalışanlara, iftira atıp suçlu ilan edip, tutukluyorlarmış.
Adile kardeşimiz, 2009'da yaşanan Urimçi katliamına bire bir tanık olmuş.
Türkistanlı kardeşlerimizi katletmek üzere halka sopa ve benzeri malzemeler dağıtılmış.
Bir süre sokağa çıkamamışlar, çıkanlarsa katledilmiş, haklarını arayan üniversite gençliği de.
Anlatırken gözleri dolu dolu anlattı. Yaşadığı o sahneleri, bugün tekrar yaşamış gibiydi.
Unutulan ya da unutulmuş gibi yapılan, Türkistan için el ele verelim, başka ülkeler için el ele verdiğimiz gibi.
***
Tüm dünyaya sesleniyorum.
Yıllardır süregelen bu zulme dur denilmelidir.
Demokrasi konusunda biraz samimiyet varsa bu vahşet durdurulmalıdır.
Diplomatik, ekonomik ve askari ilişkiler gözden geçirilmelidir.
Çin ile olan ekonomik ilişkiler bitmeli. Kana bulanmış hiçbir ürün alınmamalıdır.
***
Milli manevi değerlerimize gösterilen düşmanlığa ve kendi vatanında kardeşlerimize yapılan zulme dur diyelim, hasta yatağımızdan kalkıp silkelenelim artık.
Üstad Necip Fazıl'ın dizelerinde söylediği gibi,
Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!