Mustafa Denizli ile evimizde çıktığımız ilk maçta, beklediğimiz bir kadro, fakat oyun taktiği açısından bir takım değişiklikler vardı. Öncelikle belli bir şablon ile oynamaya çalışıyor, oyunu dar alana sıkıştırıyoruz. Defansif zaafımızın olduğunu düşünürsek, yapabileceğimiz en akılcı oyun planı bu olurdu. İlk maçta çok pozisyon vermemize rağmen, bu maçta çok fazla dağınık değildik. Fakat Aykut Akgün'ün ağırlığı başımızı ağrıtabilir.
Daha önce oynadığımız maçlara bakarak, takıma Mustafa Denizli'nin elinin değdiği belli oluyor. Fakat kafasında kurduğu oyun yapısının oturması zaman alacaktır. Dün ilk yarı oynanan futbol sezon başından beri oynadığımız nerede ise en mücadeleci ve akıllı futboldu. İkinci yarı seyirci baskısı ile maçı alacağımızı düşünürken yapılan, değişiklikler takıma olumlu yansımadı. İlk yarı hava toplarının bir çoğunu alan Bruno Mezenga çıkıp, yerini Semih Şentürk'e bırakınca, bu hakimiyetimiz de rakip defansa geçti. Göbektende verkaçlara giremeyince, bu değişiklik işimize yaramadı. Birisi Semih Şentürk'e hocamızın Alpay Özalan değil, Mustafa Denizli'nin olduğunu hatırlatsa çok iyi olur. Çünkü kafası hala oralarda kalmış.
Yeni teknik kadronun eli değmiş olsa da, en büyük sıkıntımız orta saha da oyun kurucu pozisyonunda,maçı çevirebilecek oyuncumuzun olmayışını sezon başından beri söylüyoruz. Artık bu bölge için elimizdeki mevcut kadrodan başka alternatifimiz yok.
İlk yarı oynanan futbolun karşılığını 4 topumuzun direkten dönmesi ile aldık. Şansımız iyi gitmedi. Fakat ikinci yarıda oynanan oyun birçok kişiyi karamsarlığa itti. Haklılar, vasat takımlara karşı yapılan puan kayıpları insanda moral bırakmıyor. Puan farkı açılıyor. Ama bu demek değildir ki her şey bitti. Çünkü daha hiçbir ciddi rakibimizle karşılaşmadık. İlk devre Malatyaspor maçından önce aramızda 9 puan fark vardı. Bu farkı kapattığımız gibi puan farkı ile de öne geçmiştik. Futbolda buna benzer dalgalanmalar olacaktır. Herkesin'bu oyunla mı'? diye sorduğunu duyar gibiyim. Bende 'Eskişehirspor sezon başından beri futbol oynayarak mı liderliğe oturmuştu' diye sorarım. Bizim kırılma maçımızson dakikalarda acemice puan bıraktığımız Şanlıurfaspor maçı oldu. Artık geri dönüş maçlarımız başlamalı. Yeter ki inanalım ve karamsarlığa düşmeyelim. Bu ligin şampiyonluk barajı 65-68 puan bandında gezer. Liderin bugün 43 puanı var. Kalan 36 puan hesabı ile gidersek maksimum puan 79 toplanabilir. Daha liderin bu istatistiklere göre 11 ila 14 puan kaybı yaşaması söz konusu olduğuna göre, bu şartlarda her şey bitmiştir diyebilir miyiz? Çünkü daha bu rakiplerle maçlarımız var ve bu rakiplerin daha birbirleri ile yapacak maçları da var.
Che Guevara'nın dediği gibi 'Kaybettiğinizde değil, vazgeçtiğinizde yenilirsiniz' diyor. Vazgeçmek Eskişehirspor taraftarının kültüründe yoktur. Biz babalarımızdan böyle öğrendik, şimdi çocuklarımız bu mirasa sahip çıkıyor. İşte bu nedenle çatlak ses çıkaranlar ya Eskişehirspor'lu değildir ya da hesap kitap yapmasını bilmiyordur.