Ahmak kelimesinin açıkça anlamı şu; pek akılsız, sersem, şaşkın, anlayışsız.
Bunu zaten hepimiz biliyoruz da… Aşağıdaki satırlarda konuşalım.
Sayın okurlar!
Görmesem de duymasam da çok iyi biliyorum ki,
Benim yazılarımı okuyup 'Helal olsun lan herife, ne güzel yazmış' diyenler de var.
'Ulan i…ne oğlu i…ne yine neler yazmış' diyenler de var.
Bu mesleğin değişmez kaderi bu.
Fakat madem bu yolda soyunduk. Övenler de sağ olsun, sövenler de diyerek devam edelim.
***
Şimdi sizlere bir cümle yazacağım, Allah aşkına bu cümleden bir anlam çıkartan olursa parmağını kaldırsın.
'Buyurun başbakanlığı seçiminde Mısırlı kişiyi öne sürmeseydiniz, Memleketin durumu yine böyle olur muydu?'
Size yardımcı olayım, boşuna uğraşmayın. Hiçbir anlam çıkmıyor.
Fakat benim geçen haftaki yazımda böyle bir cümle var.
Ben kalemle yazdığım yazımda demişim ki;
Sayın Bahçeli!
• Size başbakanlık teklif edildi, koalisyon önerildi elinizin tersiyle ittiniz…
• Cumhurbaşkanlığı seçiminde Mısırlı birini öne sürüp AKP'nin ekmeğine yağ sürdünüz…
• TBMM Başkanlığı seçiminde mızıkçılık ettiniz, AKP'ye teslim ettiniz.
Üst üste gelen şehit haberleriyle kahroluyoruz, içimiz kan ağlıyor.
Böyle yapmasaydınız, Türkiye'mizin hali böyle olur muydu, rahat uyuyor musunuz? diyorum.
Fakat yazılarımı bilgisayarda dizen kardeşim,
'Buyurun başbakanlığı seçiminde Mısırlı kişiyi öne sürmeseydiniz…' şeklinde yazıyor.
Olsun canı sağ olsun, onun da işleri yoğun.
Fakat emin olun böyle bir cümleyi hani şu Ermeni Soykırımı davasında Ermeniler'den yana olup Nobel Ödülünü kapan ve romanında da, 'Cami pencerelerinin önünde ki balkonlar…' diye cümle kuran, yani camilerde pencere önünde balkon olduğunu zanneden Orhan Pamuk isimli yazar var ya…
Vallahi de billahi de o bile böyle bir cümle kuramaz.
Fakat 'Beşer şaşar' diye bir söz vardır, insanoğlu da hata yapar.
Örneğin ben.
Şu cennet vatanımızı şahsi çıkarları uğruna soyup soğana çeviren, biz rahat koltuklarımız da keyif çatarken bizleri korumaya çalışan fidanlarımızı vahşice katleden ve kendilerini Müslüman zanneden yaratıkların yanı sıra beni de insandan kabul ederseniz, benim de hatalarım var.
Mesela bir süre önce bir tabela gördüm, üzerinde 'LOTO' yazıyordu.
Hemen daldım içeri ve iki lirayı tezgahın üzerine bıraktım;
'İki kolon sayısal loto' diyerek.
İşyerindeki genç kız şaşkın şaşkın yüzüme baktı ve başladı gülmeye.
Bu sefer şaşkınlık ve mahcubiyet bana geçti. Detayları anlatmıyorum, meğerse benim 'Loto' gördüğüm tabelada 'Foto' yazıyormuş.
Bir harf neleri değiştiriyor.
Neyse bu hatam yüzünden altı adet vesikalık çektirdim. Yeni aldığım forklift ehliyetime yapıştırdı.
***
Başlığımız da 'Ahmak Kim Açıkça Söyle' demişim, o konuya geçelim.
Yandaş gazete okuduğum için beni eleştirenler var ama…
'Patlıcanın ne olduğunu henüz bilmeyene, karnıyarık yemeğinin tarifi olmaz' diyerek geçelim.
Yandaş gazetelerden birinde 'Memiş Hoca' diye yazan biri var. Kendisi aynı zamanda medyummuş, cinlerle falan konuşup gaipten haberler veriyor.
Bir süre önce ki yazısının başlığı 'Kılıçdaroğlu net cevap bekliyorum'
Diyor ki;
'…Bugünün CHP'si, İsrail'in, Amerika'nın, Ortadoğu projesi için yetiştirdiği Türkiye düşmanı Fethullah Gülen denen haine sahip çıkıyor.'
Gülen denilen şarlatanın han olduğunu zaten akli selim olanlar kabul ediyoruz.
Fakat onun yanı sıra diğer Türkiye düşmanlarını da az çok biliyoruz.
Ben kendi şahsıma şöyle düşünüyorum. CHP Feto denilen pisliğe ve FETÖ diye adlandırılan kuyruğuna sahip çıkmıyor.
'Ahmet Altann!... Burada!...'
'Nazlı Ilıcak!... Burada!...' vs. gibi şeyler.
Bu gibi şeylere bizler de kızıyoruz, hatta gıcık oluyoruz.
Fakat Memiş denilen kişi şöyle bir laf ediyor yazısında;
'… Şimdi sözde Atatürk'ün partisi CHP FETÖ'cüleri destekliyor.'
İşte burada duralım.
Bir CHP'li olarak bana kimse böyle bir laf edemez.
FETÖ'yü destekleyen de, destekliyor diyen de şerefsizin tekidir.
Bunları da geçelim… Memiş denilen kişi bir de şöyle bir laf ediyor, bu laf çok önemli;
'… Halbuki Fethullah Gülen ve kandırdığı AHMAKLARI Atatürk'e 'deccal' diye hitap ederlerdi.'
Şimdi bu medyuma soralım.
'AHMAK KİM AÇIKÇA SÖYLE?'
Ben iddia etmedim 'Kandırıldım' diye. Ki öylesine cahil bir şarlatan beni hayatta kandıramaz.
Kim bu ahmakça kandırılanlar kardeşim açıkça söyle.
Kılıçdaroğlu olamaz, Büyükerşen de olamaz. Gaye Usluer, Cemal Okan Yüksel, Utku Çakırözer desek onlar da olamaz.
Naçizane ben ve saydığım isimler hiçbir zaman 'FETÖ bizi kandırdı' demedik.
Peki, o zaman sen kandırıldığını kabul edenlere konuşuyorsun diyelim.
'Kim bu AHMAK? Hadi açıkla da şu cahil kardeşin de öğrensin.'
Medyum deyince aklıma geldi.
Müritleri tarafından uçurulan şeyhin biri bir eve ziyarete gitmiş.
Evin kadını da dobra biri.
Şeyh otururken iki de bir sağına soluna üfleyip 'hoşt' dermiş.
Bu bir süre devam etmiş, sonunda biri cesaret edip sormuş,
'Şeyhim neden iki de bir hoşt dersiniz'
Şeyh açıklamış;
'Kabe'nin duvarına bir köpek işemeye çalışıyor da… O'nu hoşt diye kovalıyorum'
Herkes hayret, ibret ve hayranlıkla dinlerken yemek yenmiş ve sofraya pilav gelmiş
Gelmiş ama herkesin pilavı üzerinde parça parça etler, şeyhin ki ise sade.
Şeyh sakalını sıvazlayıp evin kadınına sormuş;
'Neden benim pilavda et yok ey hatun?'
Kadın alaylı alaylı gülmüş;
'Şeyh Hazretleri sen misafirsin diye etleri pilavın altına koymuştum. İyi de sen daha pilavın altındaki etleri bile göremiyorsun, taa Kabe'nin duvarına işemeye kalkan köpeği nasıl gördün Allah bilir.'
Medyum Memiş'i Allah'a havale ediyorum.
***
MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ!
Sayın Müdürüm, size de bir sorum olacak.
Yer Gündüz Alp Ortaokulu (Bir öğrenci velisinin elimdeki yazılı beyanına göre)
Veli kulaklarıyla duymuş, öğretmen sınıfa girdiğinde tüm öğrenciler yeri göğü inletmişler;
'Aleykümselammmm!' diye.
Elhamdülillah hepimiz Müslümanız, bu kelamdan rahatsız olmayız.
Fakat her kelamın bir yeri vardır. Tövbe haşa biri camiye girip 'Hello Müslüman kardeşlerim' dese olur mu?
İkincisi o velinin 10 yaşındaki kızı anlatmış.
'Öğretmenimiz hepimizden cami maketi yapmamızı istedi. Yapmayanlara tüm derslerden sıfır verecekmiş.'
Evet Sayın Müdürüm!
İktidara yaranmak için en doğru ve kısa yol bu.
Fakat bir eğitim kurumuna yakışıyor mu?
Memiş'i Allah'a havale ettik. Bu konuyu da Yazıişleri Müdürümüz Sevgili Ayhan Aydıner'e havale ediyorum.
***
Kalın sağlıcakla!