Üzüntü ve şaşkınlıkla farkına vardım ki,
Alpu'da bulunan kömür rezervi ve buna bağlı olarak yapılması planlanan termik santral konusu, uzun zamandan beri gündemde olmasına karşın çok geç farkına varmışım…
Ancak şu noktayı, daha da büyük bir üzüntüyle fark ettim ki,
Yerel gazeteler ve bazı köşe yazarları bu konuyu gündeme getirmiş olmalarına karşı,
'Eskişehir böyle bir şeye neden sessiz kalıyor?' şeklinde eleştiri ve değerlendirmelerde bulunmasına karşın, şehirde böyle bir hassasiyet oluşmamış…
Öyle sanıyorum ki,
Sanal siyaset olaylarıyla o kadar çok meşgul oluyoruz ve ediliyoruz ki, burnumuzun dibindeki tehlikeyi çoğu zaman fark edemiyoruz…
Bunu, birinci elden yani kendimden biliyorum…
Neyse ki,
Kızılay Eskişehir Şube Başkanı, aynı zamanda Beyazaltın Mahallesi (köyü) muhtarı Yüksel Girgin var…
Bir de iyi ki, 2 Eylül gazetesi var…
Dün, kurulması planlanan termik santral haberini okumasaydım, konunun bu denli ilerlediğini, Bakanlık onayından geçtiğini ve ÇED (Çevre Etki Değerlendirme) Raporunun hazırlanıyor olduğunu bilmeyecektim…
öööööö öööööö
Alpu Ovası'nda Türkiye'nin 50 yıllık ihtiyacını karşılayacak linyit rezervi bulunmuş…
Hal böyle olunca,
Hükümetin tüm ülke sathına kurmayı planladığı 80 termik santral(!)den birinin de Alpu'ya kurulmasına karar verilmiş…
Üstelik bu santral, Türkiye'nin hali hazırdaki termik santrallerinin en büyüğü olacakmış…
Türkiye'nin termik santraller aracılığıyla yıllık ürettiği elektrik miktarı 9 bin 800 MW iken, Alpu'ya kurulacak santralin tek başına 6 bin MW üreteceği belirtiliyor.
Bu da yaklaşık 10 ayrı ünite demek…
Bu arada,
Bu 80 termik santralden birinin de Konya Ovası'na kurulacağını ve 24 bin futbol sahası büyüklüğünde bir alanı kapsayacağını da (18 bin hektar!) öğrendim…
öööööö öööööö
Termik santrallerin,
Ne kadar 'son teknoloji' olursa olsun,
Bacalara ne kadar filtreler, bilmem neler takılırsa takılsın…
Çevreyi ölümcül derecede kirletmemesi olanaklı değil…
Çünkü
Termik santraller konusunda son teknoloji demek, termik santrallerin yenilerinin yapılması değil, kurulu olanların da kademeli şekilde kapatılmasıdır…
Hadi diyelim,
Santrallerin bacalarına filtreleri taktınız…
Yıllık olarak oluşacak 2 milyon ton atık ne olacak?
30 hektarlık kömür stok sahasından uçuşan kömür tozları ne olacak?
Avrupa'nın en büyük termik santral ağına sahip olan Almanya,
2035 yılına kadar tüm termik santralleri kapatma kararı aldı…
Dünyanın üzerinde en çok termik santrali bulunan ülkesi ise Çin…
Eğer internette kısa bir gezinti yapar ve hava ve çevre kirliliği değerlerini incelerseniz, Çin'in bu konuda en kötü karneye sahip olduğunu görürsünüz…
öööööö öööööö
Deniliyor ki,
Alpu Ovası göç alacak…
Bırakıp giden insanlar geri gelecek…
İstihdam yaratılacak…
URAYSİM ile birlikte zaten bütün dengesi bozulan Alpu Ovası, eğer bu termik santral de kurulursa,
Alpu Ovası 'Hayalet Ovası' haline gelecek…
Çünkü hava zehirlenecek,
Toprak zehirlenecek,
Su zehirlenecek…
Ekosistem baştan sona değişecek…
Üretilen tüm ürünler kirli ve zehirli olacak…
Bu bir felaket senaryosu değildir, felaketin ta kendisidir…
Yalnızca Alpu ve civarı mı?
Pergeli santralin üzerine koyup açın ve 100 kilometre yarıçapında bir daire çizin haritada…
İşte bölge tamamen mahvolacak…
O bölgenin içinde Eskişehir merkezinin de kalacağını söylememe sanırım gerek yok…