Sevgi Gecikmişler 2003 doğumlu, henüz 14 yaşında, gelecek vaadettiği için Bodrum'dan transfer edilmiş, Özel Gelişim Koleji'nde okuyor. Eskişehirspor yönetim kurulu yöneticilerimizden Erdal Şahbaz, Anadolu Üniversitesi'ni kırmıyor ve kendi okulunda burs veriyor.
Melis Cindoruk, 2002 Eskişehir doğumlu. O da Özel Gelişim Koleji'nde burslu okuyan ve gelecek vaad eden voleybolcularımızdan.
Şeyma Demirtaş, çoğu Spor Bilimleri Fakültesi öğrencilerimizden oluşan takım kadromuzda Edebiyat fakültesi mezunu takım kaptanımız. Dumlupınar Üniversitesi'nden de iki öğrenci sporcumuz var. Hepsi de gencecik, ama yürekleri kocaman sporcularımız.
Antrenörleri Muhsin Osmanoğlu, Eskişehir Tülomsaş'da çalışıyor. Yardımcısı Evren Tarcan ise kulüp bünyesinde hizmet ediyor. Milli takımlar düzeyinde genç yetenek avcısı olarak tanınıyor. Yılların birikimini daha yeni yeni almaya başlıyorlar. Bu başarının sırrı nedir diye sorarsanız, bana göre 'asıl başarı farklı yerlerden gelen, geleceğe yatırım yapmak için, doğru kişileri, tek bir çatı altında buluşturmaktır' derim.
Geçen hafta Ankara'da yapılan final müsabakalarında İzmir Büyükşehir Belediye takımı ile yaptığı final maçını 3-0 kazanarak şampiyon olan ve namağlup olarak 'Voleybol Kadınlar 1. Ligi'ne' yükselen şehrimizin takımı, Anadolu Üniversitesi Bayan Voleybol takımından bahsediyorum. Bu başarı öyküsünü yazan kişileri bir araya getiren kurumdan bahsetmek istiyorum.
İşte bunu başaran Türkiye'nin en büyük, dünyanın sayılı en büyük üniversitelerinden birisinin adıdır Anadolu Üniversitesi.
Hani Eskişehirspor'un 120.776 km koşu mesafesi ile ülkemizde tüm zamanların bir maçta koşu mesafesi rekorunu kıran takıma, akademisyenleri ile laboratuvarlarında bilimsel destek veren kurumdur Anadolu Üniversitesi.
Hani Eskişehirspor'un her başı sıkıştığında sahasını ve salonlarını kullandığı kurumdur Anadolu Üniversitesi.
Kültür başkentliği projesinde bünyesinden 300 Milyon aktarıp bu şehre Eskişehirspor taraftarının destan yazdığı stadyumu kazandıran, ama yetkililerce bir kere teşekkür edilmeyen, değil bir tribüne ismi verilmek, bir loca hediye edilmeyen, en azından ismi dahi verilmemiş bir kurumdur Anadolu Üniversitesi.
Milyonlarca kişiye eğitim vermiş, yolu bir şekilde Eskişehir ile kesismiş, başka şehirlerde ismi bahsedildiğinde herkesi heyecanlandıran yürek sızısıdır Anadolu Üniversitesi.
Anadolu Üniversitesi, alt yapının sportif gelişimi için bilimsel ve akademik birleşmesinin ortaya konan başarısının yansımasıdır. Örnek alınması gereken bir model, bir yönetim şekli ve düşünce tarzıdır.
Eskişehirspor'u takip eden bir spor yorumcusu olarak yerel basınımızda buna değinen haberlere pek rastlamayınca maalesef benim içim burkuldu. Ülkemizde spor denilince aklımıza sadece futbol gelmesin. Düşünebiliyor musunuz artık bu şehir Futbol, Basketbol ve Hentbol'un yanında Voleybol'da da temsil edilecek. Anadolu Üniversitesi belki bu tür ilgisizliğe alışıktır ama bu şampiyonluğu şehrimize getiren, bir yıl boyunca emek veren, bu başarıda çaba sarf etmiş gencecik insanlara ve onları yetiştiren ailelerine, hocalarına ayıp etmiyor muyuz?
Bu gururu bu şehre yaşatanlara bir teşekkürü çok mu göreceğiz.