AŞIRI GÜCÜN HER TÜRLÜSÜ TEHLİKELİDİR
Hafta sonu sosyal medyadan peş peşe mesaj geldi telefonuma:
'… spam gibi göründüğü için…'
Sözünü ettiği 'Telgrafhane' adlı yazım. Sosyal medyada yayımlanır yayımlanmaz yazı,
Saniyeler içinde kaldırıldı.
'Spam gibi göründüğü için…'
Bu ne ciddiyetsizlik!
'…gibi…' ne oluyor?
Spam mı değil mi?
Sadece spam gibi gözükse?
'Spam ya da çıplaklık olabilir…' diyor.
S..tir git! Ne çıplaklığı!
Yazıda sadece argo sayılabilecek iki kelime var:
'İşler değişti artık.
Bir zamanlar, Yaşar Nabi'nin, Yedi Meşalecilerden buyana çıkan dergisi Varlık'ta yayımlanacak öyküyü yazacağız diye boşuna kıçımızı yırtmışız anlayacağınız!
Sunay Akın dahi başparmağımızın ucundaysa…
Hakikaten boku çıkmış her şeyin!'
Yani biri 'boku çıkmak' diğeri 'kıçını yırtmak' ki ikisi de Anadolu'da sıkça kullanılan deyimler…
Can Yücel'in de yıllar önce müstehcenlikten yargılandığı mahkemenin Hakimine söylediği gibi, Anadolu'da boka bok, kıça kıç derler!
Sonra sosyal medyada neler neler yok ki! Bize gelinceye kadar…
***
Saniyeler içinde elliden fazla mesaj geldi sosyal medyadan! Sanki üçüncü dünya savaşı çıktı. Savaşı çıkaran da biziz güya!
Üçüncü dünya savaşı çıkarsa ki mutlak çıkacak, aynen böyle bir savaş yaşanacak, dijital ortamda olacak ne olacaksa…
***
Yazının tüm sosyal medya paylaşımları… Yorumlar… Bildirimler…
Hepsi kaldırıldı. Yazıya dair hiç bir iz kalmadı. Sanki o kadar kolay bir yazıyı yazmak!
Yorumlardan sadece birini yarım yamalak okuyabildim silinmeden önce:
'Keşke herkes Melih Cevdet Anday kadar duyarlı olsaydı memleket meseleleri karşısında…' gibi bir şey yazmıştı bir okur.
***
Nedir bu! Neyle karşı karşıyayız? Karşımızda bir insan var mı yok mu?
Varsa…
Pek insana benzemiyor ama…
Bu nasıl bir güç, milyonlarca insanın her hareketini takip ediyor… Anında müdahale ediyor.
Yalnız takip mi ediyor?
İnsanları kontrol altında da tutuyor.
İnsanların yaşama biçimini… Yaşama bakış açısını… Kişiliğini biçimlendiriyor.
Artık kimse kimseyle oturup kalkmıyor…
Kimse kimseyle bir şey konuşmuyor.
Hatta sevişmiyor artık kimse eskisi gibi…
E nasıl sevişsin; yatakta dahi kadının elinde telefon, adamın elinde telefon. Uyumadan önce son bir kez sosyal medyaya bakıyorlar.
Sosyal medyanın hayatın her noktasına yayılması, yerleşmesi; insanların hayatını işgal etmesi tehlikeli bir güç kullanımı değil mi?
***
Birçok denemede bulundum, karşımdaki, yazıyı yayından kaldıran güce karşı.
Öyle bir güç ki… Ne yaparsam yapayım olmadı; her girişimde aynı sinir bozucu mesaj.
İnsanın zoruna gidiyor her türlü haksızlık.
Bağırıp çağıracaksın, bu yapılan haksızlık, diye ama…
Kim duyacak seni? Nasıl duyuracaksın sesini?
Duyurduk!
Sosyal medyayı, sosyal medyada, sosyal medya kullanıcılarına şikayet ettik:
'Telgrafhane adlı yazım haksız yere sosyal medyadan kaldırıldı!' diye yazdım sosyal medyaya.
Diyeceksiniz ki, kimi kime şikayet ediyorsun?
Biliyorum, pek mantıklı bir iş değil yaptığım ama hiç değilse, yazıyı spam olarak bildiren art niyetli kişiler biraz olsun vicdana gelir!...
Böyle bir şey olmayabilir de, yazı sosyal medyada peş peşe paylaşıldığı için spam gibi algılanmış da olabilir. Bu da sosyal medyanın p.ştluğu! Doğru dürüst algıla şunu!
Neyse ki gazetenin teknik servisi, yazıyı güncelleyerek yeniden yayımladı internette.