1989'da Selami (Vardar) abi belediye başkanı seçildi. Vardar, 3'üncü ligdeki Eskişehirspor'u kucağında buldu. Telefon çaldı. Selami abi aradı. 'Ben seni Eskişehirspor'a alacağım' dedi. 'Alma benim param yok' dedim. 'Senden para mı isteyen var?' dedi. Ben de 'Tamam dedim emrin olur' diye yanıt verdim.

'KASADA PARAYLA
TESLİM ETTİM'
Eskişehirspor'un 2. Başkanı oldum. Güzel bir yönetim kurulu vardı. Baktık ciddi borçlar var, takım çok güçlü bir takım değil. Ondan sonra önce borçların ödenmesine geçtik. O zaman SSK borcu, vergi borcu transfer borçları vardı. Bunları biz bir kaç yıl içinde hepsini temizledik. Sonra transferler yaptık. İkinci lige çıktık. (Bugünün 1. Ligi) 2. Ligde bir süre gitti. 2 ligde son bırakacağımız yıl, 1994'de Selami abi 'ben aday olmayacağım' dedi. Seçim oldu Aydın Arat kazandı. 'Sen git teslim et' dedi. Ve borç yok kasada da bir miktar para var. Bir tek borcumuz transfer taksitleri ama Türkiye'de şampiyon olmuş bir genç takımımız var. Rahmetli Aydın Arat'a gittim. O zamanın parası ile 600 milyarı (Bugünün parası ne kadar bilemem) ona teslim ettim.

'66 MİLYONLA 22
KİŞİYE BAKAMIYOR'
Rahmetli Aydın Arat bu parayı küçümseyerek, 'Nakit para dediğiniz para bu mu?' dedi. Bende, 'Başkan, sen yenisin. Bu işleri pek bilmiyorsun herhalde. Seni de bıraktığında göreceğiz' diye kızarak odadan çıktım. Dediğim oldu. Eskişehirspor'da alnımızın akıyla güzel işler yaptık. Başkanlık konusuna gelince, Halil Ünal zamanında söylemiştim 'Eskişehirspor'un bütçesi 66 milyon lira. Bizim yıllık bütçemiz 100 milyon Lira. Bunlar 66 milyonla 22 kişiye bakamıyorlar. Biz 100 milyonla 300 bin kişiye bakıyoruz. Gelirler çok iyi.' Bu sözler Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'a ait. Ataç 16 Mart 2015 tarihinde yaptığım röportajda 'Eskişehirspor'da daha önceki yıllarda yöneticilik yaptınız. İleride Eskişehirspor Başkanlığını düşünüyor musunuz?' soruma yukarıdaki bu sözlerle yanıt vermişti.

ELİNİ TAŞIN
ALTINA SOKMALI
Mesut Hoşcan yönetiminin yanlış transfer politikası ve hatalı teknik direktör tercihleri yüzünden Eskişehirspor Süper Ligden PTT 1. Ligine düştü. Kulübün 150 milyon lira borcunun olduğu iddia ediliyor. Takımda para edecek futbolcular alacakları ödenmediği için ard arda kulüpten ayrılıyor. Böyle bir ortamda Eskişehirspor Kulübü yeni Başkanını arıyor. Herkes eski Başkan Halil Ünal'ın olağanüstü kongrede aday olmasını bekledi. Ancak Ünal aday olmayacağını açıkladı. Her kongre dönemi ismi geçen Erdoğan Tekgöz'ün başkan olması için ikna edilmeye çalışıldığı kulislerde yüksek sesle seslendiriliyor. Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, AK Parti Eskişehir Milletvekili Harun Karacan'ın Eskişehirspor'a yeni kulüp başkanı bulabilmek var güçleriyle çalıştıkları belirtiliyor. Eskişehirspor kentin en önemli markasıdır. Yaşanan bu kaos ortamında Eskişehir'in belediye başkanları da taşın altına elini sokmalıdır. Bence Eskişehirspor'un bu kötü günlerinde 'bir abi başkana' ihtiyacı var. Bu anlamda daha önce Eskişehirspor'da yöneticilik yapmış olan Ahmet Ataç'ın ismi öne çıkıyor.

DÜZLÜĞE ÇIKARIR
2000 yılında SHP eski Milletvekili Zeki Ünal'ı Eskişehirspor Başkanlığı için Anavatan Partisi Grup Başkanvekili İbrahim Yaşar Dedelek ikna etmişti. Eskişehirspor siyasetler üstü bir kurumdur. Ahmet Ataç kente abilik yaparak Eskişehirspor Başkanı olmalıdır. Bakan Nabi Avcı, Milletvekili Harun Karacan'da Ataç'ın yönetim oluşturmasına destek vermelidir. Eskişehirspor için AK Partilisi, CHP'lisi, MHP'lisi herkes birlik olmalıdır. Ahmet ağabeyin başkanlığında oluşturulacak güçlü bir yönetim Eskişehirspor'u tekrar Süper Lige çıkarır. Ataç'ın yaklaşık 27 yıl önce borçlu bir Eskişehirspor'da görev alıp, takımın 3. Ligden 2.Lige (Bugünün 2. Liginden, 1. Ligine) çıkarılmasında, borçların ödenmesinde büyük katkısı vardı. Tepebaşı Belediyesi'nde Eskişehirspor'un Süper Ligdeki bütçesi kadar parayla hem eski borçları ödeyip, hem de 300 bin insana en güzel hizmetleri sunan Ataç, Eskişehirspor'u da düzlüğe çıkarır…

**

FUTBOLCULAR GİDER ADAMLAR KALIR
Juventus'un büyük futbol efsanesi Pavel Nedved; 'Eğer bir takım küme düşerse futbolcular gider, adamlar kalır' demişti. Juventus küme düşürüldüğünde takımın en önemli yıldızları olan Buffon, Nedved ve Del Piero gemiyi terk etmediler. -17 puanla başladıkları bir sonraki yıl Juventus'u şampiyon yapıp, tekrar SeriA'ya çıkardılar. Eskişehirspor küme düştükten sonra 'alacaklarını bahane ederek' takımı terk eden futbolcuları görünce bu sözün ne kadar doğru olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Eskişehirspor'da işbaşına gelecek yeni yönetim bu yaşananlardan mutlaka ders çıkarmalı. ES ES'e gerçek Eskişehirsporlu olan, bu formanın, armanın değerini bilen adamlar kazandırmalıdırlar.

***

GÜRCAN SAYMA'YA GEÇMİŞ OLSUN
Gürcan Sayma Eskişehir'in gerçek bir emekçisidir. Yıllardır kentte Eskişehir yerel bulmacası hazırlayan Sayma, spor yazarlığı da yapmıştı. Önceki yıllarda at yarışı sayfaları da hazırlayan Sayma hem memuriyet görevini yürütürken, aynı zamanda amatör futbol takımlarında teknik direktörlük yaptı. Yetiştirdiği çok sayıda öğrencisi şimdi Türkiye'nin Süper Liginden tutun, tüm liglerde boy gösterdi. Eskişehir için devamlı üreten Sayma, temiz kalpli kişiliğiyle benim kuşağımdaki gazetecilere iyi bir abi oldu. Sayma uzunca bir süredir rahatsızdı. ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nde dün bir operasyon geçirdi. Sayma bu operasyon öncesinde kendi sosyal paylaşım sitesinde; 'Biz ne maçlar kazandık. Uzatmalarda temditlerde şimdi sıra geldi final maçına. Bekle beni Tıp Fakültesi ilk devre 13.30 da başlıyor. Bu maçı alacağız, başka yolu yok. Yakında görüşmek üzere bir müddet devre arası' diye paylaşımda bulundu. Gerçekten güçlü bir kişiliği olan Sayma'nın morali yerinde. Kendisine 'geçmiş olsun' diyorum. Allah'tan ona acil şifalar vermesini diliyorum. Bu büyük final maçını da kazanıp, tekrar aramıza döneceğine inanıyorum…

**

foto şaka

Futbolcu Ali Şaşal Vural: Kolumu kessem, kanım 'Siyah Kırmızı' akar.
Futbolcu Engin Bekdemir: Oğlum bırak tıraşı. Yarın 'paranı alamadım' diye İstanbul'a kaçtığında kanın Gökkuşağı renklerine dönecek.