'Türküm, doğruyum, çalışkanım, İlkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm: yükselmek, ileri gitmektir. Ey Büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türküm diyene!'

'YENİDEN OKUTULSUN'
İlkokulda çocuklar yıllarca bu andı 'büyük bir gurur içerisinde' söyledi. Öğrenci Andı veya Andımız dönemin Millî Eğitim Bakanı Reşit Galip tarafından hazırlanmış ve 1933 yılında uygulamaya konuldu. Daha sonra 1972 ve 1997 yılında çeşitli değişikliklere uğradı. Türk çocuğunun Büyük Önder Atatürk'ün gösterdiği hedefte yürümesini istemeyenler 'Demokratikleşme Paketi' adı altında 8 Ekim 2013'te Türkiye'de okullarda okunması uygulamasına son verdi. O yıllarda 'devlet kademelerinin FETÖ terör örgütü tarafından işgal edildiği' 17-25 Aralık 2013 kumpasında ortaya çıkmıştı. Yapılan mücadeleye rağmen bu işgalin '15 Temmuz 2016 daki hain darbe girişimine' kadar sürdüğü de ortaya çıktı. Öğrenci Andı'nın kaldırılması üzerine Türk Eğitim-Sen'in açtığı davada Danıştay kararını verdi. Danıştay, 8 Ekim 2013'te kaldırılan Öğrenci Andı için 'Yeniden okutulsun' dedi.

SEVİNÇLE KARŞILANDI
Öğrenci andının kaldırılmasını aynı gün yargıya taşıdıklarını söyleyen Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, 'Danıştay 8. Dairesi Türk Eğitim-Sen'in Öğrenci Andı ile ilgili açtığı davayı görüştü ve Öğrenci Andı'nı kaldıran işlemi hukuka aykırı buldu. Buna göre Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu kararı uygulaması ve okullarda yeniden Öğrenci Andı'nı okutması gerekmektedir' dedi. Geylan, kararın ardından Milli Eğitim Bakanlığı'na başvururak, yönetmelik değişikliği istediklerini, 'okullarda yeniden okutulması için yazılı başvuruda' bulunduklarını söyledi. Andımızın 'yeniden okutulacak olması eğitim camiasında sevinçle' karşılandı. Andımızın okutulmasına iki isimden tepki geldi. Danıştay'ın aldığı bu karara ilk olumsuz tepkiler Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ile yıllar önce bölücü terörist başı Fethullah Gülen için TBMM'de övgü dolu sözler söyleyen eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'dan geldi. Ali Yalçın; 'Bilimselliğe aykırı bularak And'ın kaldırılmasını iptal etmiş Danıştay. Danıştay bir yargı kurumu mu? Yoksa Bilim Kurulu mu? Bu karar önceki dönemlere dönen ve sınırını aşan bir yargı çağrışımı yaptı. Bakanlığın savunması mı? Tek kelimeyle rezalet. Kararı asla tanımayacağız' dedi.

ÜÇ BUÇUKLUK ZAMMA NİYE İMZA ATTIN?
Sinan Bozdağ Danıştay'ın andımızın tekrar okutulması kararı için şunları söyledi; 'Öğrenci andı kararı ile Danıştay 8. Dairesi; hukuka uygunluk denetiminin sınırlarını aşmış, kendisini yürütmenin yerine koymuş, yürütmenin takdir hakkını yok saymış dahası yürütmenin takdir yetkisini bizzat kullanmıştır. Kısaca; anayasa ve yasayı alenen çiğnemiştir.' Bozdağ için bir şey yazmaya gerek yok. Adalet Bakanlığı yaptığı dönemde yaptığı uygulamaları herkes biliyor. Bu ülkede Danıştay kararlarını 'en son eleştirecek kişinin Bozdağ olduğunu' kendi partilileri bile biliyor...
Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın'a soruyorum; 'Ülküm, yükselmek ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim' sözleri nasıl bilimselliği aykırı oluyor? 'Liyakat, sınav kazanma gibi kriterleri' çöpe atıp, yandaş sendika üyelerini yönetici yapmak bilimselliği aykırı değil mi? Fen Liseleriyle değil de açılan 'imam-hatip sayısıyla övünmek mi' bilimsellik? Ülkemizde '41 bin öğrencinin sıfır çekmesi mi' Türkiye'nin Pisa'da toslaması mı bilimsellik? 1,5 milyar liralık 'Fatih Projesi fiyaskosu mu' bilimsellik? Siz kimsiniz ki 'kendinizi yargı kararlarından üstün' tutuyorsunuz? Bu gücü nereden alıyorsunuz? Madem kendini yargıdan da üstün ve güçlü görüyordun da neden 'üç buçukluk zamma imza atıp', sadece kendi üyelerini değil, tüm memurları 'sefalete mahkum' ettin? Türküm demekten, Atatürk'ün ismini anmaktan 'neden bu kadar imtina' ediyorsunuz? 15 Temmuz hain darbe girişimi 'Ne Mutlu Türküm' diyen ve 'dış güçlerin kuklaması olmayan' güvenlik güçleri sayesinde başarılı olmadı.

ÜLKESİNE KULLUK ETSİN
Büyük Önder Atatürk'ün kurduğu 'Cumhuriyete ve onun devrimlerine karşı olduğunuz' veya 'kin beslediğiniz için mi' andımızı okullarda okutulmasını istemiyorsunuz? Klişe laflarla arkadan dolanmayın ki; Türk Halkı sizin 'gerçek yüzünüzü' öğrensin. Türk insanının 'doğru ve çalışkan olmasından' neden rahatsızlık duyuyorsun? Çocuklarımız küçükleri korumasını öğrensin ki; 'tarikat vakıf ve yurtlarında' tacizler son bulsun. Yurdunu, milletini özünden çok sevsin ki; 'dış güçlerin kuklası olan tarikat şeyhlerine' değil de; ülkesine, bayrağına kulluk etsin. Peki; 'Milliyetçiyim, Ulusalcıyım, Atatürkçüyüm, Sosyal Demokratım' deyip de Ali Yalçın'ın Genel Başkanlığını yaptığı sendikaya üye olanlar, bu konuda ne düşünüyor? Eğer Ali Yalçın'ın Andımızla ilgili söylediği sözlerden sonra; hala bu sendikada kalmayı düşünüyorlarsa; artık hiçbir yerde kendilerini 'Milliyetçi, Ulusalcı, Atatürkçü ve Sosyal Demokrat' olarak göstermeye çalışmasınlar. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Yargı kararları uygulayarak, okullarda Andımızın tekrar okunmasını sağlamalıdır. Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlarının baskılarına boyun eğmemelidir...

*****

İNMELERİ İÇİN ZABITAYA MI MÜRACAAT EDECEĞİZ?



1 Amerikan Doları 7,5 liradan 5,63 Liraya düştü. Ancak ülkemizde döviz kuru artışını bahane edilerek yapılan zamlarda bir düşüş olmadı. Özellikle doğalgaz, elektrik ve akaryakıta yapılan zamların geri alınmaması halkın tepkisine neden oluyor. Bu konuda gerekli adımları atmayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez yoksa doların düşmesinden bihaber mi? Tüketiciler bu zamların geri alınması için belediye zabıtalarına mı(!) müracaat edecek?

****
METİN AİLESİNİN GURUR TABLOSU



İlimizde stajlarını tamamlayan 36 avukat, yemin ettikten sonra cübbelerini giyip, ruhsat aldı. CHP Odunpazarı Belediye Meclis Üyesi Yavuz Metin'in oğlu Barış Kemal Metin'de cübbe giyen genç avukatlar arasında yer aldı. Bende Tepebaşı Belediyesi Zübeyde Hanım Kültür Merkezi'nde düzenlenen törene katılarak, Metin ailesinin mutluluğunu paylaştım. CHP Büyükşehir Belediye Meclisi'nin Avukat Üyesi Aydın Ünlüce yanında staj yapan Barış Kemal Metin'in cübbesini giydirirken, Yavuz Metin eşi Aysel Metin ablası Gözde Gökbayrak duygusal anlar yaşadı. Törene Yavuz Metin'in CHP'deki yol arkadaşları Erman Gölet, Vural Yörük, Serdar Ay, Kerem Ferlibilek, Barış Yörük'te katıldı. Tören sonrasında bu isimler ve Aydın Ünlüce ile birlikte CHP ve seçimlerle ilgili keyifli sohbet ettik. Başta sevgili Barış olmak üzere cübbe giyen tüm avukatları kutluyorum. 'Avukatlar esir kullanmadılar, fakat efendileri de olmadı' sözünde olduğu gibi mesleklerinde ilkeli olup, başarılı olmalarını diliyorum.

****
CUMARTESİ HİKAYESİ

VALİ'Yİ GÖREVDEN ALIN


Yıl 1927. Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla balo veriliyor. Kastamonu Valisi salona giriyor. Herkes ayakta ancak genç bir öğretmen Valinin geldiğini geç fark ederek en son ayağa kalkar. Vali Bey bu olayı görür ve balo bittiğinde Milli Eğitim Müdürünü yanına çağırır. Milli Eğitim Müdürü öğretmenin iyi niyetli olduğunu söylese de Vali olayın peşini bırakmaz. Olay Bakanlığa yansır. Milli Eğitim Bakanlığı da Valinin bu olaya fazla alınganlık gösterdiği kanısına varır. Bu durum görüşülürken, Gazi Mustafa Kemal Atatürk Bakanlıktadır. Yetkililer kendi aralarında konuşurlarken Atatürk 'neler oluyor' diye sorar? Olayı anlatırlar ve dediği şudur; 'Hemen Valiyi görevden alın. Yapılacak bu kadar işimiz varken genç bir öğretmenle uğraşan Valiyle bir yere gelinmez.'

****
FIKRA
ŞİFRE

Temel ile Fadime nişanlanırlar. Temel bir gün Fadime'nin telefonu alır kontrol etmek ister.
-Fadime şifren nedur?
-İlk tanıştığımız günün tarihidir Temel'im.
-Neyse ben sağa güveniyrum, bakmayacağum.