Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün her alanda yaptığı çalışmalar duygu vericidir. İleriyi gören bakış açısı liderlik ruhunun ne kadar güçlü olduğunu gösterir.
Spora olan ilgisi, söylediği güzel sözler hemen hemen herkes tarafından bilinir.
Sporla ilgili yaşadığı olaylarda olmuştur. Değerli hocam Prof. Dr. Bilge Donuk'un Liderlik ve Spor kitabından alıntı:
'Bir gece Gazi, Ada'da yat kulübünde konuşurken, yanındakilerden birinin sportmen olduğunu anladı. Ona şu suali sordu:
Spor nedir?
Muhatabı sporu herkesin bildiği gibi tarif etti.
Gazi dedi ki:
Bana daha açık, bariz bir tarif bulabilir misin?
Belki en güzel cevabı bulabilmek için düşünen sportmenin ufak bir duraksaması üzerine Gazi şu hatırasını anlattı.
Arıburnu kumandanı idim, iki tarafın ateş hatları arasında elli atmış metre mesafe vardı. Birbirine en yakın hatlar arasında dolaşan Türk ve İngiliz keşşaflarından ikisi gecenin kesafeti içinde ellerinde uzun silahları kullanamayacak kadar burun buruna temas etmişler. Her iki cesur keşşaf silahlarını atmışlar, doğrudan doğruya birbirini boğazlamak için ellerini kullanmak zaruretini hissetmişler.
İngiliz keşşaf yumruklarını sıkmış, boks denilen idmanı, Türk neferinin vücut ve kalbi üzerinde tatbik etmeye başlamış. Bu mahirane yumruk idmanını bilmeyen Türk neferi kalbine maddeten, vicdanına manen vurulan darbelerin tesiri altında iki elini ötekinin boğazına uzatmış, var kuvvetiyle düşmanın gırtlağını yakalamış. Düşman neferinin boğazı iki demir pençenin mengenesinde sıkışınca, bizim nefer, boks darbelerinin ilk önce hafiflediğini, biraz sonra ortadan kalktığını görmüş.
Nefer, esiri sürükleyerek benim yanıma getirdi. Gece yarısından sonra idi. Evvela düşman neferini sorguya çektim:
Ne oldu? Sen niçin buralara kadar geldin?
'Spor' Cevabını verdi.
Bizimkine sordum:
Nasıl oldu?
Nefer, esirinin verdiği ilmi cevabı anlamamış olmaktan korkarak:
'Bilmiyorum' dedi.
Ben birinci ilmi ve fenni değil, ikinci cehilden ziyade edep ve terbiyesi üzerine fazla durmadım.
Sen sportmen misin?
'Evet çok iyi'..
Bizim neferi nasıl buldun?
'Bilmiyor' dedi.
İşitiyor musun senin için bilmiyor, cahildir, dedi.
Kısaca:
Huzurunuza getirdim efendim, cevabını verdi.
Gazi devam etti:
Benden spor nedir, diye sorulursa vereceğim cevap şudur:
Spor vatan ve milletin yüksek menfaatlerine tecavüz edenleri gırtlağından yakalayıp memleket ve millet hakimlerinin huzuruna getirebilmek kabiliyet-i maddiye ve maneviyesidir. (maddi ve manevi yeteneğidir), demiştir.
Atatürk ve güreş
Atatürk sporla ilgili branşlardan en çok güreşi severdi. Atatürk'ün güreşle ilgili anılarından biri de çoban Mehmet'le geçen diyaloğudur.
İtalyanları yenen Milli Güreş Takımımız Florya'daki Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ne Atatürk tarafından davet olunup yemeğe alıkonulmuştu. Atatürk, İtalyanlar karşısında cidden parlak bir sonuç almış bulunan güreşçilerimizi teker teker kutlamış, bu arada özel bir sevgi duyduğu sevimli ağır sıklet şampiyonumuz Çoban Mehmet'e takılmaktan da kendini alamamıştı:
'Sen herkesi kolayca yeniyorsun Mehmet' demişti
Ata, sonra ilave etmişti 'Seninle güreş tutsak beni de yenebilir misin?'
Koca çoban çocuksu bir mahcubiyet içinde başını önüne eğmişti:
'Sizi bütün cihan yenemedi Paşam, ben nasıl yenebilirim?'