İlk kez transferde bu kadar hızlı bir başlangıç yapan yönetim, Futbolcu alacağına takımın içini boşaltarak transferde rekor kırmıştır. Her taraftar takımına mevcut şartlar altında en iyi futbolcunun transfer edilmesini ister ve aklından geçen isimleri takip ettiği gündem doğrultusunda kadroya katılmasını düşler. Ama gerçek olan şudur ki sahaya çıktığında o formanın içine bedenini değil, daha çok yüreğini ortaya koyarak oynayan futbolcular değerini bulurlar. Eskişehir spor da şimdi ise maalesef mevcut kadro üzerinde oynamalar yapıldığı gibi takımın omurgası da kırılmıştır. Her gün basında ve sosyal medyada transfer haberleri yapılmaktadır. Beni ilgilendiren tarafı bu isimlerden kaçının bu takımda forma giyebileceği. Ayrıca yapılan bu transferleri gerçekten Skibbe hoca istiyor mu yoksa onun görüşü alınmadan eldeki paraya göre mi hareket ediliyor. Amaç çok transfer yapmak değil amaç takımda oynayabilecek takıma uyum sağlayabilecek, eksik yerleri dolduracak oyuncular ile kadronun güçlendirilmesidir. Ben bu konuda Dede ye güveniyordum. Çünkü Brezilyadan onun referansı ile genç ve yetenekli oyuncuların geleceğini düşünmüştüm. Demek ki yanılmışım. Ellinci yılımızda daha güçlü ve hedefi olan bir kadro oluşturmak yerine mevcut kadro bozulup yerine ucuz ve isimsiz sporcular ile yola devam edilmek istenmektedir. Bu bir intihardır. Gerçi transfer için acele etmeye gerek yok nasıl olsa kulüpler işlerine yaramayanları gönderiyor bizde onlardan işimize geleni ucuza alırız. Bu konuda yapılan bir hata ise Eskişehirspor yönetiminin yerli statüsünde sanarak ve kanarak aldığı oyuncu yabancı oyuncu çıkmasıdır. Asıl ilginç olanı ise bundan Başkan dahil kimsenin haberinin olmayışı ve TFF' ye bu yüzden ödenecek olan ekstra ücret sosyal medya ve taraftarlar arasında alay konusu olmasıdır. Ticarette kar da zarar da mubahtır derler ya bizde şimdi bir kumar oynuyoruz. Oynadığımız kumarda kazanmak için elimizi düzeltmek artık şansa değil Allah a kalmış. İyi futbolcuları elinizde tutamadınız. Kiralıkları da alamadınız. Çünkü ayakkabı ayağa dar geliyor. Şimdi dünya geniş olmuş ne fayda. Her ne kadar dik dursa da bardağın önünde eğilir çaydanlık. Öyleyse bu taraftarı düşün ve ona göre yol çiz ki nasıl bardağı her yudumladığımız da anlından öpüyorsak seni de anlından öper bu taraftar sayın başkan.