Bayram seyran derken…
Bayram da geçip gitti işte.
***
Eski bayramlar şöyleydi böyleydi diye tutturmaya da hiç lüzum yok.
Eskiden 'şeker bayramı' denirdi. Şeker önemliydi, çocuklar şeker toplardı bayram ziyaretine gittikleri evlerden.
Şimdi verdiğin bayram parasına burun kıvırıyor. İşte hepsi bu… Eskisiyle yenisi arasındaki tek fark… Para para para!...
***
Öyle olunca biz de ATM'ye bakıp durduk bayramda.
Maaş yatmış mı yatmamış mı?
'15 Haziran'da yattı ya maaşlar, daha ne yatacak!' diyenler olacak.
Olsun. Bakarsın temmuzun maaşını da öderler.
Bayram diye.
Olmaz mı?
***
S.ktir et maaşı falan.
Sen bayrama sağ salim, kazasız belasız gidip geldiysen ona bak.
Ya da yakınların, sevdiklerin kaza kurbanı olmadıysa…
Bayram tatili boyunca kaza haberleri izledik.
Onun için, 'Duble yol yaptık!' diyenlerin duble yollarında kaza kurbanı olmadan bayramı atlattığına dua et sen.
***
Dua et, deyince…
Caminin karşısındaki boş arsadan başta imam olmak üzere cami cemaati şikayetçiymiş.
Niye?
Gece olunca içkiciler, tinerciler, araba içinde sevişenler sevişmeyenler soluğu boş, karanlık arsanın kuytu köşelerinde alıyor, diye.
'Cümlemiz günaha giriyoruz!' diye cuma namazı çıkışı toplanıp toplanıp arsa sahibinin kapısına dayanıyormuş imam ve cemaati.
'Ne yapacaksan yap şu arsaya! Bir şey yapmayacaksan bizim vakfa bağışla!'
'Tamam ulan!' demiş arsa sahibi. 'Genelev yapacağım arsaya!'
'Haydaaa!'
***
İnşaat başlamış.
'Yapma etme!'
'Yapacağım. Siz istediniz.'
Mahkemelik olmuşlar.
Mahkemeler hakikaten bağımsızmış!
'Mülkiyet hakkı. İstediği gibi değerlendirebilir,' kararı çıkmış mahkemeden.
***
Cemaat çareyi iman gücünde bulmuş.
Her birinin nefesi epey kuvvetli olduğundan…
Önde imam efendi, arkasında cemaat; başlamışlar genelev inşaatının karşısına geçip geçip dua etmeye…
'İnşallah tez zamanda yerle bir olur bu günah mabedi!'
Olmuş da.
Bir sabah, sabah namazına geldiklerinde görmüşler ki…
Genelev inşaatı yerle yeksan olmuş.
***
Bu kez arsa sahibi imamı ve cemaatini mahkemeye vermiş.
'Beddua edip inşaatımı yıktılar. Mağdurum. Faillerin hapisle cezalandırılmasını istiyorum.'
İmam,
'Olur mu hakim bey,' demiş. 'Bizim duamızdan ne olacak ki. Duayla koskoca bina yıkılır mı hiç!'
Cemaat imamı desteklemiş. Hep bir ağızdan,
'Dua dediğin nedir ki? Safsata!' demişler.
Hakim şaşırmış; inanan kim, inanmayan kim; mümin kim, kafir kim, günahkar kim?
***
Her ne kadar, memleketine bayrama gidecekler için, sağ salim, kazasız belasız gidip gelsinler, diye dua ettiysek de bu bayram da yine çok sayıda insan trafik kazası kurbanı oldu
'Bizim duamızdan ne olacak ki? Safsata!'
Onun için, daha ciddi önlemler alınmalı trafik kazalarını önlemek için.