Yaz aylarında ülkemizde bol miktarda üretilen, kendi başına olduğu gibi çok sayıda yemeğin de içinde yer alan patlıcan, dünyada domates, biber ve salatalıktan sonra en çok tüketilen sebze olmasına rağmen sahip olduğu besin değeri pek fazla bilinmeyen, düşük kalorisi ve antioksidan bileşikler içeren yapısıyla sağlık veren sebzelerden birisidir. Patlıcana koyu mor rengi veren, suda çözünen bir pigmenttir ve flavonoidler olarak bilinen fitokimyasallardan olan antosiyanin adlı bileşiği içermektedir. Flavonoidler insan sağlığı yönünden önemli işleve sahiptirler. Patlıcanın besin değeri bakımından esas zengin olan kısmı kabuğudur. Lif, potasyum, magnezyum ve antioksidanlarla doludur. Patlıcan kabuğunda bulunan nasunin bir antioksidan maddedir ve serbest radikal yiyici olan bu madde hücre zarı hasarına karşı koruyucu özelliğe sahiptir. Nasunin beyin hücrelerini zararlı maddelerden korur ve hücrelerdeki moleküller arası bağlantıyı sağlar. Beyindeki hücreleri korumaya yardımcı olan antioksidanlar, serbest radikallerden gelen hasarı engelledikleri için yaşa bağlı oluşan mental bozuklukları önlemekte ve hafızayı güçlendirmektedir. Beyinin ihtiyacı olan oksijenin kan içinde taşınmasına yardımcı olan patlıcan, sinirsel geçiş yollarını uyararak, mental kapasiteyi artırmakta, hafıza fonksiyonlarının sağlıklı yerine getirilmesini sağlamaktadır. Patlıcan beyinde hasarlı hücre artımı ile ortaya çıkan Alzheimer hastalığını engelleyen bir sebzedir. Patlıcanın içerdiği nasunin vücutta fazla olan demirin atılımını sağlayarak kalp ve kanser riskini azaltmaktadır. Ancak demir seviyesi düşük olan insanların sınırlı tüketmesi gereken bir gıdadır. Patlıcanın yapısında bulunan polifenoller, antikanserojen (kanser engelleyici) etki göstermektedir. Bunlar, serbest radikallerin neden olduğu hasardan vücut hücrelerini korumakta ve tümör oluşmasını, büyümesini ve diğer dokulara yayılmasını engellemektedir. Serbest radikaller eklem dokularına da zarar vermektedir. Patlıcan buları yok ederek artrit ağrılarını azaltmaktadır. Patlıcan kandaki kötü kolestrol seviyesini düşürmeye yardımcı olur, antioksidan özelliği yanında anti enfeksiyon özelliği de vardır, buna bünyesinde bulunan C vitamini de katkıda bulunmaktadır. İçerdiği C vitamini ile beyaz kan hücrelerinin aktivitesini ve üretilmesini desteklemektedir. Patlıcanda bulunan fenolik bileşikler kemikleri de güçlendirmekte, kemiklerin yoğunluğunu artırmaktadır. Etli kısmı zengin bir demir ve kalsiyum kaynağı olan patlıcanda ki bol potasyum, kalsiyumun alımına ve kemik sağlığını desteklemeye yardımcı olurken, patlıcanın içerdiği bir diğer mineral olan manganez de kemik gelişimine yardımcı olmakta, ayrıca doğal bir antioksidan olduğu için vücudu kalp ve kanser hastalığına karşı korumaktadır. Patlıcan yüksek lif içeriği ve düşük oranda çözünebilir karbonhidrat oranı ile diyabet kontrolü açısından ideal bir yiyecektir, vücuttaki glikoz ve insulin aktivitesini düzenleyici bir etkiye de sahiptir. Lif içerdiği için besinlerin emilimini ve sindirimini kolaylaştırır, lifler kötü kolestrolü temizleyerek kalp krizi ve damar tıkanıklığının önüne geçebilirler, içerisindeki potasyum da kolestrolü dengeleyip, kan basıncını sağlıklı seviyede tuttuğu için ikisi birlikte kalp sağlığını korur. Lif, potasyum, B6, C vitamini ve fitobesin içeriği ile patlıcan kalp sağlığını destekleyen bir besin kaynağıdır. Haftada bir defa patlıcan tüketmek tansiyonu düşürmekte ve kalp hastalıkları riskini azaltmaktadır. Lifler tokluk hissini artırdığından, vücutta salgılanan ve acıkmanın göstergesi olan hormonun salgılanmasını geciktirmektedir. Lif içeriği mideyi güçlendirip, kabızlık sorunlarını ortadan kaldırarak kolon kanserine yakalanma riskini azaltır. Patlıcan mide ve bağırsak kanserini engellemesi yanında karaciğerin çalışmasını sağlamakta ve karaciğer rahatsızlığına iyi gelmektedir. İçerdiği A vitamini ile cildin elastikiyetini kaybetmemesi ve hücre yenilemesi ile cilt sağlığına katkıda bulunmaktadır. B1, B2, B3, B6 vitaminlerini de oldukça iyi bir düzeyde içeren patlıcan, kolin, nikotin, klorojenik asit ve saponin gibi etken maddeleri de taşımaktadır. İçinde tütünden sonra en çok nikotin bulunduğu düşünülen patlıcandan 9 kg yenirse bir sigaradan alınan kadar nikotin alınmaktadır. Kilo vermek isteyen insanların diyet listelerinde daha çok kurutulmuş patlıcanla yapılan yemekler bulunmalıdır. Sinirleri yatıştıran kuru patlıcan, asabiyet sorunu yaşayanlar için düzenli tüketilmesi gereken bir sebzedir.