Ödüllü muhabirimiz Meltem Karakaş dün 85 yaşında ayakkabı boyacılığı yapan bir amcanın haberini getirdi.

EKMEK TEKNESİ

Karton kutu üzerinde ayakkabı boyacılığı yapan 85'lik Yaşar Amca Meltem'e tek isteğinin bir boya sandığı olduğunu söylemiş. Benim gazetecilik tarzımı bilenler bilir. Yaşlı adam boya sandığı değil, para yardımı isteseydi kesinlikle bu haberi manşete taşımazdım. 79 yaşındaki eşi astım hastası olan Yaşar amca bir tek boya sandığı yani ekmek teknesi istiyordu. 85 yaşında olmasına rağmen, kimseye eyvallah etmeden çalışmak istiyordu. Bundan dolayı bu haber manşette yer almayı hak ediyordu. Haberimiz dünkü gazetemizin manşetinde yer aldı. Haberimiz sonrasında Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç muhabirimiz aracılığıyla Yaşar Amca'nın tek isteği olan boya sandığını hediye etti. AK Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Volkan Doğan, CHP Odunpazarı Belediye Meclis Üyesi Yavuz Metin, Fatih İnşaat'ın sahibi Mustafa Sakallı beni telefonla arayarak, bu haberden dolayı çok duygulandıklarını belirterek, Yaşar amcaya sandık almak istediklerini söyledi. Ben de onlara 'boya sandığını Ahmet Ataç gönderdi' dedim.

HASTANEDE YER

TAHSİS EDİLECEK

Sakallı ve Metin'in yaşlı adama başka türlü yardımcı olacaklarına inanıyorum. Volkan Doğan günün en iyi haberini verdi. Doğan; Yaşar amca için Eskişehir Devlet Hastanesi'nde bir yer tahsis ettireceklerini söyledi. Yaşar amca böylece sabit ve kendine ayrılmış bir yerde ekmeğini kazanmış olacak. Acıbadem çalışanları kendi aralarında para toplayarak Dış İlişkiler Sorumlusu Bülent Öztürk aracılıyla yaşlı adama sundukları öğrenildi. Odunpazarı Belediyesi'de yaşlı adam için Fen İşleri Şantiyesinde 'Siyah Kırmızı' renkli boya sandığı yaptıracak. Gazetemizi arayan çok sayıda okurumuz yaşlı adama yardım etmek istediklerini söyledi. 'Boya sandığını Ataç verdi' demesek, herkes Yaşar Amca'ya boya sandığı gönderecekti. Eskişehir'in kadirşinas halkı, belediyeleri, işadamları Yaşar Amca'nın tek isteğine duyarsız kalmadı. Bir boya sandığı Eskişehir'i birleştirdi. İnsanların gösterdikleri bu ilgi ve yardımseverliği beni çok mutlu etti. Bir kez daha Eskişehirli olduğumdan dolayı gurur duydum…

/////

CUMARTESİ HİKAYESİ

BİR SAAT FAZLA ÇALIŞMIŞ OLSAYDI
İki altın arayıcısı, California'daki bir dağın yamacında canlarını dişlerine takmış çalışıyorlardı, iki aydan beri bir türlü ulaşamadıkları o son madenin peşindeydiler.

'ZENGİN OLACAĞIZ'
Senelerden beri bu işle uğraşan Bill'de hiçbir bıkkınlık işareti yoktu. Fakat, bu yorucu çalışma, California'ya sadece gezmek için gelmiş olan Sam'ın canına tak etmişti. Bill ısrarla: 'Yanımdan ayrılma Sam!' diyordu. 'Bir gün mutlaka altın bulup zengin olacağız!' Sam ise 'Kim bilir?' demekle yetiniyordu. Kazmayı her savuruşunda adaleleri kopacak gibi ağrıyor, sıcak güneş sırtını yakıp tutuşturuyordu. Akşama doğru, Bill birden bir sevinç çığlığı attı: 'İşte Sam! Görüyor musun, altın tozlarını görüyor musun?' Sam parıldayan bir iki toz parçasına hoşnutsuzca bakarak 'bir şeye benzemiyorlar ki' dedi.

DAHA KOLAY BİR
YOLU VARDIR
Ertesi gün, Bill ile Sam akşama kadar çalıştıkları halde çok az altın buldular. Sam artık bıkmıştı. Kulübeye döndükten sonra, elbiselerini değiştirdi ve Bill'e şöyle bir not yazdı: 'Bill, bulacağın bütün altınlar senin olsun. Bu kadar çalışmayı kaldıramıyorum. Zengin olmanın herhalde daha kolay bir yolu vardır.' Sonra, bir daha dönmemek üzere oradan ayrıldı. Bill, Sam'ın yazdığı notu okuyunca sadece omuzlarım silkti ve işine döndü. Çok geçmeden bütün kaplarının dibinde tabaka tabaka altın buldu. Artık zengin olmuştu!
Bir saat daha fazla çalışmış olsaydı, Sam de hemen oracıkta büyük bir servetin sahibi olacaktı. Ama o zamanda, dünya, Samual Langhorne Clemens'in, yani bir zamanların altın arayıcısı Sam'in, daha sonraları 'Mark Twain' takma adıyla yazdığı paha biçilmez eserlerinden mahrum kalacaktı!
/////

foto şaka

ETO Başkanı Metin Güler: Bakanım, Türkiye'yi bilemem ama Eskişehir tüccarı 'Hayır' diyor.
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı: Metin Bey, Eskişehir'de 'Hayır' fazla çıkarsa, vallahi Bakansız kalırsınız.
ETO Meclis Başkanı İskender Bayar: Nabi Bey ya Türkiye genelinde de 'Hayır' çıkarsa siz de Başkansız kalırsınız.