Türkiye'de 'barış ve demokrasi yangını sürüyor…'

Bir zamanlar dünyada 'İslam ülkelerinde laik ve demokratik Cumhuriyetin ender örneği' olarak gösterilen bu güzel ülke, şimdilerde teokratik faşizmin egemen olduğu bir arenaya dönüştü…

Yine bir zamanlar 'barış içinde birlikte yaşanan' bu güzel ülkede, şimdilerde 'ayrılıkların ve düşmanlıkların kışkırttığı terör ve savaş' kol geziyor..

Ancak böylesi 'kanlı karanlıklar' bile duyarlı insanların özündeki 'özgürlük ve eşitlik ortamında barış içinde birlikte yaşamak' umutlarını yok edemiyor.

Güzel yurdumun bağrında filizlenen 'kardelen çiçekleri' bizlere 'barış ve kardeşlik içinde çağdaş bir yaşam' muştuları veriyor.

Son yıllarda ülkemdeki bu kardelenlerin en güzelleri de ESKİŞEHİR'de boy atıyor.

Ülkemin tepesinde tepinen baskıcı ve çağdışı merkezi yönetime rağmen, Eskişehir'deki sosyal demokrat belediyelerimiz çağdaş yaşam alanında harikalar yaratıyorlar.

Başta Eskişehir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, Tepebaşı Belediyesi ve Odunpazarı Belediyesi'nin gerçekleştirdiği birçok çalışma, çağdaş belediyecilikte Türkiye'ye ve hatta dünyaya örnek oluyor.

Bu durumda bizlere de 'Yok öyle enseyi karatmak diyen azim ve kararlılıkla', öncelikle üretilen bu güzellikleri görmek, sonra da sahiplenmek kalıyor.

Evet, 'Burası Eskişehir…' Bakmayın siz 'ES ES'in küme düşmesi' gibi keyfe keder meselelere… Paylaşalım güzelliklerimizi ve sahip çıkalım o güzelliklere.

TEPEBAŞI GELECEĞE KOŞUYOR

Geçen hafta EĞİT-DER üyesi bir grup arkadaşla yaptığımız inceleme gezisinde Tepebaşı Belediyesi'nin ürettiği güzelliklerin bir bölümünü yerinde gördük.

Tepebaşı Belediyesi'nin AB desteğiyle sağladığı 'Elektrikli Otobüs' ile yaptığımız gezide yerinde incelediğimiz; 'Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi, Yaşam Köyü, Batıkent Beldeevi, Hayrettin Karaca Parkı, Su Sporları Merkezi, Deneyimli Kafe' tüm katılımcıların takdirini kazandı.

Şu anda Tepebaşı Belediyesi sınırlarının dört bucağına dağılmış durumda tam 22 tane 'Beldeevi' hizmet veriyor. Bu evlerde yetişkinlere ve çocuklara yönelik olarak; el becerilerinden İngilizceye, bilgisayardan halk oyunlarına, okuma yazmadan çeşitli spor dallarına uzanan yaklaşık 50 değişik alanda sanat ve beceri kursları yapılıyor.

Tamamen ücretsiz olan bu kurslar sayesinde katılımcılar bir yandan yeni beceriler kazanırken, bir yandan da dayanışma ortamında paylaşmanın mutluluğunu yaşıyorlar.

Ve bu paylaşım merkezlerinden yararlanan kadın, erkek, yaşlı, genç insanlarımızın sayıları onbinlerle ifade ediliyor. Ayrıca bu beldeevlerinde çeşitli amaçlarla 'halk toplantıları' da yapılıyor.

Başkan ATAÇ'ın çok önem verdiği 'Beldeevleri' uygulaması, benim bildiğim kadarıyla bu alanda Türkiye çapında özgün bir örnek oluşturuyor.

Tepebaşı Beldeevleri'nde yapılan etkinlikler, Cumhuriyet tarihimizdeki Halkevleri ve Köy Enstitüleri projelerine çok benziyor.

Eğer Beldeevleri uygulamasının içine 'ilgili meslek kuruluşlarının ve mahalle halkının da somut olarak katılmaları sağlanabilirse', bu güzel örnek daha gerçekçi ve kalıcı olabilir.

Tepebaşı Beldeevleri güzelliğinin yanına, aynı belediyenin gerçekleştirdiği diğer sosyal ve kültürel yatırımları da ekleyince karşımıza şu gerçek çıkıyor:

'Bu işin adı demokratik katılımcı belediyeciliktir…'

Ve ben ne zaman belediyecilik alanındaki çalışmalara yoğunlaşsam aklıma şu gerçeklik gelir: 'Belediyelerimiz merkezi vesayetten kurtarılarak yetki ve sorumlulukları arttırılmalı; işleyişleri demokratikleştirilmelidir.

Çünkü yerel yönetimler demokrasinin beşiğidir. Ve tepeden baskılar yaparak beşiğimizdeki o değerli varlıklarımızı aç susuz bırakmaya hiç kimsenin hakkı yoktur…

Tepebaşı'nı geleceğe koşturan Başkan Ahmet ATAÇ ve ekibini kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.

ODUNPAZARI TARİH YAZIYOR

Güzel Eskişehir'imizin diğer yarısını oluşturan Odunpazarı, Porsuk gerdanlığının güney yakasında tarihten geleceğe doğru uzanıp gidiyor.

Birçok il merkezinden daha fazla olan nüfusuyla, bağrında taşıdığı kültür değerleriyle, çağdaş kent yapılanmasıyla ve varoşlarında var olan binbir sorunuyla; Odunpazarı'mız adeta dünle ve yarınla yarışıyor.

Toplumsal yaşamın vazgeçilmez unsuru olan 'dün-bugün-yarın zinciri' nin tüm özellikleri ve tüm güzellikleri Odunpazarı'nda bir arada yaşıyor.

Odunpazarı'nda en azından 700 yıllık bir Türk tarihi yatıyor. Bu kültürel değerlerin 'çok iyi korunması ve geleceğe dönüştürülmesi' gerekiyor.

Yine bilindiği gibi, bir toplumun belleğinin güçlü kalabilmesinde de 'çağdaş bir yaklaşımla oluşturulmuş müzelerin' çok önemli bir yeri vardır.

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz BÜYÜKERŞEN'in benim heyecanla izlediğim projelerinden birisi de 'Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Kent Müzeleri' zinciridir.

Eskişehir'in farklı alanlarındaki özelliklerini ve güzelliklerini çağdaş bir yaklaşımla müzeleştirmeyi amaçlayan bu proje zincirine uyumlu bir biçimde, ilçe belediyelerinin de müzeler oluşturması doğru ve yerinde bir yaklaşımdır.

Bu bağlamda, Odunpazarı Belediyesi tarafından yapımı ve açılışı gerçekleştirilen 'Tayfun Talipoğlu Daktilo Müzesi', Odunpazarı ve Eskişehir'in kent belleğinin güçlendirilmesi açısından önemli bir kültürel yatırımdır.

Eskişehir'in 'Kara Kamil' namıyla ün salmış efsane Belediye Başkanı Kamil KAPLANLI'nın bu müzenin önüne dikilen heykeli ise tam anlamıyla bir vefakarlık abidesidir.

Unutmayalım ki, 'geleceği görmenin en iyi yolu geçmişi unutmamaktır…'

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım KURT, göreve geldiğinden beri 'sosyal demokrat belediyecilik' konusunda çok önemli çalışmalar yapıyor. Dileğimiz bu güzel çalışmaların 'geçmişten geleceğe doğru uzanıp gitmesidir…'

Bir yürekten dileğimiz de, 'Eskişehir'imize güzellikler katan üç merkez belediyemiz arasındaki uyumlu çalışmaların daha da güçlenerek Türkiye'nin aydınlık geleceğine doğru uzanıp gitmesidir…'

Sağlıkla, sevgiyle ve dostlukla…