Geldik 14 Şubat'a.
Anneler Günü, Babalar Günü; yılbaşı, aybaşı derken…
14 Şubat Sevgililer Günü'ne geldik.
Bir kıymet-i harbiyesi olur mu bilmiyorum ama yazacağız artık bir yazı sevgililer için.

***

Üstat Önder Baloğlu'nun yazısı hep hazır olurdu böyle günlerde.
Sevgililer Günü'nün nereden ortaya çıktığıyla başlardı yazıya:
'Walentin adlı Papazın, Roma İmparatoru 'Claudius'la girdiği gizli savaş 'Dünya Sevgililer Günü'nü yaratmış. Milattan 400 yıl önceki bu başlangıç, sevgilileri asırlar boyu dillendirmiş…'
Ve yaklaşık aynı yazıyı, heyecanla okurduk üstadın kıvrak kaleminin ve parlak zekasının yazıyı mutlak farklı bir sona götüreceğine inanarak.
Zaten üstadın ne yazdığı değil, nasıl yazdığı önemliydi.
Bizi yazılarının peşinden sürükleyen de buydu.

***

Ne aldınız sevgilinize bugün?
Hadi bakalım!
Yazarın meraklısı da bir başka oluyor!

***

'Sevgililer Günü.'
Kapitalizme kurban edilmemiş olsa iyi bir şey aslında…
Duyumunu artırır insanın!
'Aşk iyidir bak
Duyumunu artırır insanın' demişti Edip Cansever, 'Buz Gibi' şiirinde.

***

Ama günümüzde aşk da, sevgi de…
Ne bileyim, hiç samimi gelmiyor bana.
İnce hesaplar, çıkarlar üzerine kurulu her şey.
Değilse…
Değilse nasıl kıyar insan, gerçekten sevdiği bir insana?
Mesela…
Mesela sevip evlendiği, kim bilir kaç Sevgililer Günü'nde kucakladığı kadını nasıl öldürür insan?

***

Böyle olunca…
'Sevgilileri Tarafından Öldürülen Kadınlar Günü' de olmalı mı diye sormak geliyor insanın içinden?
Yahut da hiç tanımadığı erkekler tarafından öldürülen kadınlar günü?
'Özgecanlar Günü' mesela?
Mesela 'Tecavüze Uğrayan Kadınlar Günü?'
'Cinsel İstismara Uğrayan Çocuklar Günü?'
'Hamile Çocuklar Günü?'
Olur mu?
Olmaz!
Neden?
Çünkü böyle bir günde hediye alamazsınız. Hediye alıp satmak yoksa gün de yok! Kapitalizm anayasası!
İyi ama kime hediye alacaksınız ki?
Eski ya da yeni sevgilisi tarafından öldürülen genç kıza mı?
Tecavüze uğrayan, erkek cinayetine kurban giden kadına mı?
Cinsel İstismara uğrayan çocuğa mı?
Hamile bırakılan kız çocuğuna mı?
İnsan yazarken bile ürperiyor.
Ama nasıl da örtbas edildi, unutturuldu yüzden fazla çocuğun hamile bırakılışı?
Korkunç bir sessizlik var üzerimizde.
Bir ölü sessizliği…
Bir mezar sessizliği...
Utanmaz…
Aşağılık bir suskunluk…

***

Sevgililer Günü'nü, büyük aşkları yazacaktık. O niyetle oturmuştuk yazının başına.
İşte bazen de biz yazıyı değil, yazı bizi yazıyor, bizim ikiyüzlülüğümüzü yerle bir ederek.

***

Yine de siz beni boş verin. Kapitalizmi falan da boş verin. Bugün sevgilinize, küçük de olsa, bir hediye alın.
Ona sevgiyle yaklaşın.
Onu kırmayın, incitmeyin.