CHP'nin 1. Sıra Milletvekili Adayı Utku Çakırözer kentte partili partisiz herkes tarafından sevilen bir siyasi figürdür. Milletvekili seçildiği günden beri kentimizin en ücra mahalle ve köylerine gitti. Mütevazi kişiliği ve çalışkanlığı ile hep takdir topladı. Örgütçülük, 'parti binasında, meyhane köşelerinde dedikodu yapmak' değildir. Örgütçülük Çakırözer gibi 'partisi adına özveriyle' çalışmaktır. Çakırözer geçtiğimiz günlerde bizleri ziyaret etti. Kent ve Eskişehir gündemiyle ilgili kendisiyle sohbet ettik. Çakırözer sohbetimizde Partisinin Eskişehir milletvekili adayları ile ilgili görüşleri dikkatimi çekti.
Çakırözer'in gözüyle işte CHP'nin Eskişehir Milletvekilli adayları:
JALE NUR SÜLLÜ: Çok iyi bir CHP'li aileden gelmiş, siyasetin tozunu küçükten yutmuş birisi. Babası eski CHP İl Başkanı merhum Cahit Denker partide hep saygı ve sevgiyle anlatılan bir kişi. Partide Belediye Başkan adaylığı, meclis üyeliği yaptı. Belediye'de yöneticilik yaptığı dönemde, sosyal belediyeciliğin en güzel örneklerini sergiledi. Hizmetleriyle halkımıza dokundu. Bana göre Süllü örgütün adayıdır.
NURAY AKÇASOY: Nuray Hanım, yıllardır kendisine çok güzel bir misyon edinerek, kentin sorunlarının takipçisi oluyor. Eskişehir ve Türkiye'nin Kent Konseyi Başkanı olarak, çevre, kültür-sanat, insan ve hayvan sağlığı gibi önemli konularda başarılı projelere hayat verirken, kentin ve kent halkının yararına taraf oluyor. Eskişehir halkının kaygı ve isteklerini belki de en iyi bilen bir isim.
ENGİN ÇAKMAK: Herkes onu Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri olarak yaptığı güzel işlerle tanıyor. Çakmak, ülkemizin yetiştirdiği iyi hukukçulardan birisidir. Danıştay'da önemli görevlerde bulundu. Burada görev yaparken, FETÖ'nün hedefinde olan bir isimdi. 24 Haziran seçimlerinden sonra Yeni Anayasa hazırlanırken, bu konuda önemli görevler üstlenecek.
SİNAN ÖZKAR: Kendisi İl Başkanı ve yönetici olarak; yıllardır parti içerisinde büyük emekleri olan bir isim. CHP'yi ve Eskişehir'i çok iyi tanıyan birisi. Hukukçu kimliğiyle de kentte hukuk alanında yapılan mücedelerde de hep var oldu. CHP'nin seçimde başarılı olması için İl Başkanlığında olduğu gibi milletvekili adaylığında da var gücüyle çalışıyor.
SİBEL YEŞİLDAL: Kendisi Odunpazarı İlçe Kadın Kolları Başkanı olarak hep sahada. Düzenlediğimiz tüm kampanya ve eylemlerde üstüne düşen görevleri hep başarıyla yaptı. Örgütün sevdiği bir isim. Önümüzdeki yıllarda da siyasette onun ismini daha çok duyacağız.
METİN TOMSUK: İyi bir eğitimci olan Metin Tomsuk, 10 binlerce çağdaş genç yetiştiren bir kişidir. Gerçek bir parti emekçisidir. Kentte sevilen ve saygı gören bir şahsiyettir. Sıralamadaki yerini yadırgamadan, CHP'nin Eskişehir'de en fazla oyu olması için büyük özveriyle çalışıyor. Particiliği ve dava adamlığından dolayı CHP içerisinde çok takdir ediliyor.
------------------------------------------
ESKİDEN SİYASETTE ZERAFET VARDI

Tarihi fotoğrafta Türk Siyaset tarihine damga vuran dört isim görünüyor.
GAZETECİ KOVDURMADILAR
Merhum Süleyman Demirel, merhum Bülent Ecevit, merhum Necmettin Erbakan, merhum Alparslan Türkeş. Bu dört isim yıllarca birbirleriyle mücadele etti. Genel Başkanı oldukları partiyi iktidara getirebilmek için çalıştılar. Halk bu dört ismin yaptığı siyaseti çok sevdi. Onlara, 'Baba', 'Karaoğlan', 'Hoca', 'Başbuğ' lakaplarıyla seslendi. İçlerinden üçü Başbakanlık yaptı. En çok Başbakanlık yapan Demirel, 1993-2000 yılları arasında Cumhurbaşkanlığı da yaptı. Biz bu dört büyük siyasetçinin ağzından karşısındaki rakibine hitaben 'seviyesiz bir söz' duymadık. Onların zamanında siyasette bir zerafet vardı. Patronları arayıp, kendi aleyhlerine yazan gazetecileri kovdurmayı hiç düşünmediler.
EKRANDA TARTIŞIRLARDI
Kendilerine isyan eden vatandaşı korumalarına dövdürmediler. Şehit babalarına hakaret etmediler. Terör örgütleriyle hiçbir zaman pazarlık yapmadılar. Milleti ötekileştirmediler. Kendileri gibi düşünmeyenleri 'Hain', 'terörist' diye yaftalamadılar. Her seçim öncesi dördü televizyon ekranlarına çıkarak, birbirleriyle medenice tartışırdı. Projelerini anlatır, onları yarıştırırlardı. Karşısındakine hakaret etmeden siyasi tartışma yapılabileceğini herkese gösterdiler. TRT'de yapılan bu programlar büyük ilgi görürdü. Herkes seçim öncesinde parti liderlerinin projelerini, birbirlerine yönelik eleştirilerini pür dikkat izlerdi. Özellikle Demirel ve Erbakan'ın mizahi yönleri çok güçlüydü. Rakiplerine mizahi dille yaptıkları siyasi göndermeler hala unutulmadı.
TEK KALE MAÇ OYNUYOR
Türkiye'nin zor günler geçirdiği 80'li ve 90'lı yıllarda 'gerçekten demokrasi' varmış. 16 yıldır seçim öncesi liderlerin tartıştığı programlar ortadan kaldırıldı. Türk medyasının %90'ına hükmeden iktidar her seçim öncesinde tek kale maç oynuyor. Kendisi gibi düşünmeyenlerle televizyona çıkıp, tartışmayı bile tahammül edemiyor. Ben merhum Demirel'in, merhum Ecevit'in, merhum Özal'ın, merhum Erbakan'ın, merhum Türkeş'in, merhum Erdal İnönü'nün, Mesut Yılmaz'ın, Tansu Çiller'in açık oturumda bir araya geldiği o programları özlüyorum. Türk halkı 'o günleri ve siyasetteki eski nezaketi' özlüyor. Ülkeyi bugün yönetenlerden de aynı duyarlılığı bekliyor…
-------------------------------------
NOSTALJİ
BÜYÜKŞEHİR SÖZÜNÜ TUTTULAR


20 Ekim 1991 yılı seçimleri öncesinde DYP milletvekili adayları seçim afişi için toplu fotoğraf çektirmişti. 6. Sıra Milletvekili Adayı merhum Aydın Arat fotoğraf çekimine gelemediği için bu tarihi fotoğrafta yer almadı.

ESKİŞEHİR GELİŞECEK
Dokuz milletvekili adayının fotoğrafının yer aldığı afişin sol üst köşesinde 'Eskişehir Gelişecek, Büyükşehir olacak' yazısı dikkati çekiyor. Alt kısmına büyük bir DYP amblemi ve DYP Eskişehir Milletvekili Adayları yazısı konulmuş. 1991 seçimlerinde 'Tercihli Oy Sistemi' vardı. O yıl Eskişehir 5 milletvekili çıkarıyordu. Bunun iki katı olan 10 adayın ismi seçim pusulasına yazılıyordu. DYP'nin 10 adayının ismi de seçim pusulasına yazıldı. DYP'nin milletvekili adayları şöyle sıralandı; '1.Hüsamettin Cindoruk, 2. İbrahim Yaşar Dedelek, 3. Fevzi Yalçın, 4. M.Sadri Yıldırım, 5. Selçuk Öztürk, 6. Aydın Arat, 7. Sema Suçıkaran, 8. Talat Uğur, 9. İsmail Hakkı Öztekin ve 10. Orhan Kesikoğlu.'

BİRİNCİ PARTİ
DYP'liler bu seçimde tercihli oy sistemine pek rağbet etmeyerek, partilerine oy verdi. DYP 117 bin 415 oy (%34,14) alarak Eskişehir'de birinci parti oldu. Üç milletvekili çıkardı. (Hüsamettin Cindoruk, İbrahim Yaşar Dedelek, Fevzi Yalçın) Anavatan Partisi 77 bin 894 oy (%22,65) aldı. Anap 2 milletvekili çıkardı. Bunlardan birisi (Hüseyin Aksoy) tercihli oy sistemi sayesinde liste başındaki İsmet Oktay'ı geçerek milletvekili oldu. Diğer milletvekili ise Mustafa Balcılar oldu. SHP 67 bin 378 oy (%19.59)aldı. DSP 45 bin 689 oy (%13,28) aldı. Refah Partisi 35 bin 5 oy (%10,18) aldı. 77 bin oy alan Anavatan Partisi 2 milletvekili çıkarırken, o seçimde 67 bin oy alan SHP'nin bir milletvekili daha çıkaramaması dikkat çekiyor. Seçimden sonra DYP-SHP Koalisyon Hükümeti kuruldu. Bu hükümeti 1991-1995 yılları arasında ülkeyi yönetti. Hüsamettin Cindoruk TBMM Başkanı oldu. Cindoruk seçimden önce kent halkına verdiği sözü tutarak, Eskişehir'i Büyükşehir yaptı. Eskişehir Büyükşehir olabilecek koşulları taşımıyordu. Cindoruk, önce İçişleri Bakanı İsmet Sezgin'e daha sonra Başbakan Süleyman Demirel'e bizzat kendi eliyle imzalatarak Eskişehir'i Büyükşehir yaptı.
-------------------------------------------
FOTO ŞAKA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan:
Muharrem Bey, öğretmene, polise, hemşireye ve imama 3600 ek göstergeyi zaten ben verecektim. Siz benden önce dediniz.
CHP Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce: 16 yılda iktidarda ben değil, siz varsınız. 3600 ek gösterge verdiniz de sizin elinizi tutan mı oldu?

--------------------------------------------------
FIKRA
TEMEL KIBRIS GAZİSİ

Edebiyat öğretmeni Temel'e; 'Yarına içinden ders alınabilecek güzel birer öykü yazıp getireceksin. Yazdığın öyküyü beğenmezsem seni sınıfta bırakacağım.' demiş. Ertesi gün Temel'den hikayesini anlatmasını istemiş. Temel başlamış anlatmaya; 'Penum Dayum Kıbrıs gazisidur. Kıbrıs'ta helikopteri vurulunca, helikopter düşmeden elinde bir kutu pira, pir makinalı tüfek ve bir kasatura ile paraşütle atlamayı başarmış. Paraşütüyle yere inerken yolda pirayu içup bitirmiş. İnince mermisi bitene kadar makinalı tüfeğiyle 70 kişiyi haklamış. Sonra kırılana dek kasaturası ile 20 kişiyi halletmiş. Sonra da son 10 kişinun işuni de yumrukları ile piturmiş. Kendisu sadece pir kurşun ve pir de picak yarasu alıp gazi olmuş.' Öğretmen hayret ve dehşet içinde sormuş; 'İyi de evladım, böyle korkunç bir hikayeden alınacak ne ders olabilir?' 'Alinacak ders şudur öğretmenum!' demiş Temel sırıtarak 'İçunce penum dayima pulaşılmaz ve dayım şu anda şarhoş vaziyette okulun pahçesunde her zamanki yerunde penum sınav sonucuni pekleyi.'