Eskişehir için beklenen yine olmadı! Cumhurbaşkanı adayı yapılması beklenen Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen CHP Genel Merkezi tarafından yine tercih edilmedi. Kabul edilmelidir ki 2014 yılında yapılan Ekmeleddin İhsanoğlu seçimi CHP için büyük bir hata idi. O tarihlerde CHP il başkanlarının ve Milletvekillerinin temayülleri Yılmaz Hoca tarafında olmasına rağmen hala muamma bir şekilde Ekmeleddin İhsanoğlu tercihi yapılmış ve 'Ekmek için Ekmeleddin' gibi tuhaf bir slogan ile yola çıkılarak sonuçta bir hezimet yaşanmıştı.
Yapılan bu yanlış tercih ikinci tura taşınabilecek bir seçimi de erken bitirmişti. Şayet 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Yılmaz Hoca'dan yana tercih yapılmış olsa idi Hoca Türkiye genelinde CHP'nin oy oranının çok üzerinde oy çıkaracak ve kanaatimce ikinci tura kalarak Erdoğan'a karşı başa baş bir yarış verilebilecekti. Ve seçim kaybedilse dahi güçlü bir adayın her zaman karşısında olduğu görülmüş olacaktı. Ve bugün CHP eli çok daha kuvvetli olarak sandığa gidecekti hem de yine tartışılmaz bir isim olan Yılmaz Hoca ile beraber.
CHP yaptığı hatanın cezasını ağır ödedi en azından aynı hatayı tekrar etmek istemeyen CHP Genel Merkezi ve Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu kez çok daha ince düşünerek(!) Muharrem beyi tercih etti. Son ana kadar yine Yılmaz Hoca'nın ismi ön planda idi ama yine olmadı. Yılmaz Hoca'nın yerine Muharrem İnce'nin seçilmesinin arkasında çok net Kürt oylarının hesabı olduğu ortada. Cumhuriyet gazetesinde Aslı Aydıntaşbaş bu durumu şöyle aktarmış, 'Geçmişte AKP'ye oy veren Kürt seçmenin bu mesajlara tav olup yeniden iktidar partisine dönüp dönmeyeceğini bilmiyoruz. Ancak HDP'li seçmenin, AKP'ye yönelmeyeceği ortada. İlk turda güçlü bir biçimde Selahattin Demirtaş'a ve barajı aştırmak için kendi partisine oy verecektir. İnatla. Tahminim, ikinci turda da Muharrem İnce'ye yönelme olasılığının yüksek olduğu yolunda. İnce, dün değil, geçen hafta değil, iki yıldır HDP'nin dışlanması ve dokunulmazlıkların kaldırılmasına yüksek sesle itiraz etmiş bir siyasetçi. İnce, TBMM'de dokunulmazlıkların kaldırıldığı gün, 'Hayır' oyu vermiş, Meclis bahçesinde Selahattin Demirtaş'ın yanına giderek partisinin tavrını protesto edercesine HDP'lilerle birlikte oturmayı seçmiştir. Doğrusu bu, kolay unutulacak bir fotoğraf karesi değil.'
Takip ettiğim kadarı ile Ankara tarafından bakıldığında birçok yorumcu aynı düşünce çevresinde dolanıyor. Diğer adayların seçilmemesi neden olarak gösterilen gerekçelerin başında da bu geliyor. Oysa ki kendine Türkiye genelinde büyük sempati ile bakılan her ilde öğrencisi olan Yılmaz Hoca sadece etnik köken açısından Kürtlerden değil inanç bakımından da Alevilerden Sünnilerden her kesimden oy alabilecek bir adaydı. Eksikler elbette vardır ancak bu durum propaganda döneminde rahatlıkla Yılmaz Hoca'nın kariyeri ile kapatılabilir ve sürekli kavgaya eğilimli Erdoğan karşısında entelektüel ve akil bir adam duruşu ön plana çıkartılarak her kesimden oy alma potansiyeli ile bu seçim çok farklı mecralara sürüklenebilirdi. Ama olmadı ve cengaver yönü ön planda olan, partili olan ve tabanda da popüler olarak görülen Muharrem İnce tercihi yapıldı.
Sonuç olarak en azından bir Ekmeleddin vakası yaşanmayacağı ortada. Ve oransal olarak Muharrem İnce'ye yine en büyük desteğin Yılmaz Hoca'nın Başkanlığını yaptığı Eskişehir'den gideceği de ortada. Umarım CHP'nin tercihi bu kez gerçekten doğru yapılmış olsun. Ve yeni bir hezimet yaşanmasın.