26 Mayıs Cumartesi günü Görünüm'de 'HDP'ye Oy Verecek Belediye Çalışanları' adlı bir yazıyı kaleme almıştım. Yazımda Odunpazarı Belediyesi'nde çalışan bazı CHP'lilerin yukarı mahallelerde (Büyükdere, Yıldıztepe, Gültepe) 'Örgütün adayları yok' diye HDP'ye oy verecekleri yönündeki iddiaları dile getirmişti. Bu yazımla ilgili çok sayıda telefon aldım. Partiyi ve belediyeyi iyi bilen isimler konuyla ilgili bana şu açıklamayı yaptılar;'CHP içerisindeki bazı muhalif kesimler Kazım Kurt'u belediye de çalışan işçiler üzerinden yıpratmak için dedikodu üretiyorlar. Onu ve belediyeyi yıpratmaya çalışıyorlar. CHP'de en örgütçü başkan Kazım Kurt'tur. Kazım Bey belediye de görev alan CHP'lilerin başka bir partiye çalışmasına asla izin vermez. Kurt, belediye ekibiyle birlikte CHP'nin Eskişehir'de en fazla oyu almak için var gücüyle çalışacaktır. Bugüne kadar da hep öyle yapmıştır. Her zaman olduğu gibi 24 Haziran'da da CHP Odunpazarı'nda en fazla oyu alacaktır. Eskişehir'den dört milletvekili çıkaracaktır.' CHP'de örgütün içinden gelen ve 'iyi bir partili olduğu' herkes tarafından takdir edilen Kazım Kurt'un 24 Haziran'da 'yine farkını ortaya' koyarak, Odunpazarı Bölgesi'nde CHP'nin 'en fazla oy alması için' çalışacağını zaten herkes biliyor...
---------------------------------------------
SEÇİMLERİ HİLE YAPMAK İÇİN SAVAŞ OLARAK GÖRÜYORLAR

Saadet Partisi Milletvekili adayları Fesih Bingöl, Nazif Ayaz, Serap Demir, Muhammed Güney, Yasin Yentürk, Adil Keser, Tepebaşı İlçe Başkan Vekili Sercan Gözegir ve İl Kadın Kolları Başkanı Fehime Saran geçtiğimiz Cuma günü ESGROUP'u ziyaret ettiler.

TÜRKİYE NORMALLEŞMELİ
Ziyarette sohbet ettiğimiz Fesih Bingöl, 'Kralın medyası varsa bizim de sosyal medyamızı var' dedi. Teknolojiyi en iyi kullanan parti olduklarını vurgulayan Bingöl, 'Biz Türkiye'de ilk defa bir şey başlattık. E-Miting yapıyoruz. İnsanlarımız sosyal medyayı kullanarak, Genel Başkanımıza sorular yöneltiyor' dedi. AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim kazanmak için değil, kaybetmemek için çalıştığını öne süren Bingöl şu görüşleri dile getirdi; 'Antidemokratik olan bir yüzde onluk baraj vardı. Bu barajın sadece Saadet Partisi için kaldırılmadığını herkes biliyor. Bu hükümet Saadet Partisi'nin meclise girmesini istiyorsa bunu kaldırmalıydı bunu kaldırmadı. MHP'nin baraj sorunu var. AK Parti'nin Cumhurbaşkanı yüzde 50+1 sorunu vardı. Bunlar kendi gelecekleri açısından kendi iktidarı açısından, böyle bir ittifak yasası çıkarttılar. Burada partiler iş birliği yaparak kendi amblemleriyle seçime girme imkanı sağladılar. Türkiye'nin bu dönemde normalleşmeye ihtiyacı var. AK Parti bize bu teklifi yaptı, 'Seçim işbirliği yapalım ama bir şartla?'dediler. Bu şart nedir? Logonuzla giremeyeceksiniz.'

PARTİLER BİZİM
DÜŞMANINIZ DEĞİL
Türkiye'de siyasi geçmişi olan bir partinin başka bir partinin altında seçime girmesinin zaten doğru olmayacağını dile getiren Bingöl; 'Biz görüş ve düşüncelerimizden feragat etmiş oluyoruz. Bu kabul edilemez bir şey. Daha sonrasında ise farklı şeyler konuşuldu. Ama Genel Başkanımız kendisi ile yapılan görüşmede, 'bizim şartlarımız var AK Parti'nin yanlışlarıyla biz birlikte olamayız. Öncelikle bu yanlışlardan vazgeçeceğinizi ilan etmeniz lazım ki gelecekte Türkiye'yi birlikte inşa edelim. Siz bu yanlışlardan vazgeçmiyorsunuz, dolayısıyla politikaları bu şekilde sürdürürseniz, kendinize, ülkeye ve coğrafyaya en büyük zararı vermiş olursunuz' diye ifade kullandı. Şu an tabi algılar bizim üzerimizde. İfade edilen şu AK Parti ve Sayın Cumhurbaşkanı bu seçimleri kazanmak için değil, kaybetmemek için ne gerekiyorsa yapacak. Çok önemli bir şey. Siz siyasi parti olarak çalışırsınız kazanmak hedefinizdir. Türkiye'nin burada kaotik ortama sürüklenmesi her ne ifade ediliyorsa, bu seçimi savaş olarak algılıyorlar. Savaşı görmelerindeki temel düşünce savaşta hile mübahtır. Bu savaş değil seçimdir, partiler bizim rakibimiz, dolayısıyla düşmanımız olamaz. Biz bunu ifade ediyoruz. Onun için seçim işbirliğini Türkiye'nin geleceği açısından çok olumlu görüyoruz. Sürekli çalışıyoruz. Biz bunu baskın seçim olarak görüyoruz' dedi. Saadet Partisi 1. Sıra Adayı Fesih Bingöl'ün tespitleri böyle. O'nun dediği gibi artık Türkiye normalleşmeli...

-----------------------------------------------------------------
ESKİŞEHİRLİ DIŞİŞLERİ BAKANI GÜNDÜZ ÖKÇÜN

Yıl 1978. 40 yıl önce. Yer: CHP Eskişehir İl binası. CHP Eskişehir Milletvekili ve Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Gündüz Ökçün, parti binasında efsane Merkez İlçe Başkanı Sami Yaylalı, İl Başkanı Avukat Aydın Güngör ve parti yönetici Azmi Kerman ile birlikte. O yıllarda CHP Eskişehir parti binası vilayetin karşısındaki beş katlı Yusuf Cemal İşhanı'nın beşinci katıydı.

HUKUK PROFESÖRÜ
1936 yılında Eskişehir'de doğan Ökçün, 1977-1980 yılları arasında CHP Eskişehir Milletvekilliği yaptı. Hukuk Profesörü olan Ökçün 1977-79 yılları arasında kısa aralıklarla Dışişleri Bakanlığı görevini de üstlendi. Ökçün, henüz milletvekili olmadan önce de Türkiye'yi Cenevre Konferansı (8 Ağustos 1974) gibi önemli uluslararası toplantılarda temsil etti. Ökçün henüz 50 yaşındayken 26 Kasım 1986'da evinde geçirdiği kalp krizine yenik düştü. Merhum Bülent Ecevit, 'Prof. Dr. Gündüz Ökçün'ü çok verimli olabileceği bir çağda kaybetmekten derin acı duydum. Dışişleri Bakanlığı sırasında devletimiz kendisinden yalnız değerli bir devlet adamı değil, bir bilim adamı, uzman olarak da çok yararlanmıştır. Prof. Dr. Gündüz Ökçün'ün gerek bilim alanındaki çalışmaları gerek siyaset alanındaki üstün hizmetleri her zaman takdir ile anılacak değerdedir.' diyerek taziyelerini dile getirmişti.

AK SAÇLI KARTAL
CHP'nin Eskişehir tarihinde önemli bir ismi olan merhum Sami Yaylalı 1970-1980 arasında CHP Eskişehir Örgütü'ne damgasını vurmuş büyük siyasetçiydi. Her zaman giydiği beyaz pardösüsüyle sabah parti binasını açar. Akşam 19.00'da kapatırdı. Seçim gezileri dışında hep parti binasında çalışırdı. Herkes ona 'Ak saçlı kartal' derdi. Bu lakabı ona eski gazetecilerdin merhum merhum Abdülkadir Gürol tarafından konulmuştu. Yaylalı; kırdaki çobandan, mahalledeki hastaya, orman köylüsünün sorunundan, jandarmadaki olaya, Ziraat Bankası'ndaki köylünün kredisinden öğrenci olaylarına kadar, bütün sorunlardan haberdar olur ve bunları çözerdi. CHP'de milletvekili adaylarını, belediye başkan adaylarını, yönetim kademelerini belirlenmesinde başrolü oynardı. Otoriter tavrı, ilkeli duruşu ile partililerin saygı duyduğu bir isimdi. 1980'li yılların ortasında vefat etti. Uzun yıllar CHP'de siyaset yapan Aydın Güngör, 1978 yılında Türkiye genelinde CHP'nin en genç il başkanıydı. 1992-1998 yılları arasında Eskişehir Baro Başkanlığı da yaptı. 40 yıl öncesinin genç CHP'lisi Azmi Kerman yıllardır Eskişehir demokratik kitle örgütlerinde ve CHP'de demokrasi mücadelesini yılmadan sürdürüyor.
----------------------------------------------------
FOTO ŞAKA

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin:
Sizin yanınızda şu boylarda birisi vardı. Onu milletvekili adayı yaptınız mı?
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: Ne milletvekili adayı yapmak Vlademirciğim? Boyundan büyük işlere kalkıştığı için kovdum gitti..!
---------------------------------------------
FIKRA
YAVAŞLA

Temel şehir dışında bir yolda hızla araba kullanıyormuş. Bakmış bir tabela 'YAVAŞLA 80 Km' Temel hızını 80'e indirmiş. Birazdan başka bir tabela 'YAVAŞLA 60' Temel hızını 60'a indirmiş.
Merakla giderken yeniden bir tabela 'YAVAŞLA 40' Temel 40 km 'ye inmiş bir yandan da 'acaba yolda çalışma mı var?' diye düşünüyormuş. Epey gittikten sonra bakmış yine bir tabela 'YAVAŞLA 15' Temel hızını 15 km'ye indirmiş yolun en sağından tıngır mıngır gitmeye başlamış ama meraktan da çatlayacak. Uflaya puflaya bir saat daha gittikten sonra yeni bir tabela görmüş: 'YAVAŞLAYA HOŞ GELDİNİZ. NÜFUS:2500 '