Nedir dalkavuk yahut da dalkavukluk, diye soracak olursak…
Yanıt veremeyecek olan yoktur.
Çünkü epey eski bir gelenektir bizde dalkavukluk.
Saraylarda…
Konaklarda…
Köşklerde…
***
Dalkavuk, efendisini pohpohlayıp hoş tutan kişi, denebilir.
Gerçekleri, menfaati uğruna, efendisinin hoşuna gidecek şekilde çarpıtan kişi…
Çıkarları uğruna kendi kişiliğini sıfırlayan…
Efendisi dalkavuğa sormuş,
'Sıfır nedir?' diye.
Cevap tam beklediği gibi olmuş:
'Sizin yanınızda ben!'
***
Filozof, her söylediğini onaylayan dalkavuğa,
'Be adam,' demiş. 'Bir tek farklı şey söyle de iki kişi olduğumuz anlaşılsın!'
***
Günümüzdeyse…
Pek çok şey gibi dalkavukluk da değişip gelişti.
Ve yaygınlaştı.
***
Türlü türlü dalkavukluk var artık.
Dalkavuklar yalnız saraylarda, konaklarda da değiller artık.
Mesela iş yerinizdeler…
Mesela gazetelerdeler…
Mesela televizyon ekranındalar…
Neredeyse 'serbest ve yaygın meslek' haline geldi günümüzde dalkavukluk.
O zaman günümüzdeki dalkavukluğa şu tarif daha uygun, diyebiliriz:
Her yerde ve her koşulda, toplumsal, sosyal, siyasal olaylara çıkar sağlayacak şekilde yaklaşmak.
***
Padişah, patlıcan yemeğini çok severmiş.
Bir gün yemekte,
'Şu patlıcan ne güzel bir sebzedir,' demiş.
Dalkavuğu hemen,
'Haklısınız Sultanım. Bu patlıcan öyle lezzetlidir ki, öyle güzel bir sebzedir ki kırk çeşit yemeği olur; salatası olur, tatlısı olur, turşusu olur… Yemeye doyamazsınız,' diye patlıcana methiyeler düzmüş.
Derken birkaç gün sonra yemekte yine patlıcan varmış.
Padişah da,
'Ne bu yahu!' demiş. 'İki güne bir patlıcan! Bari bir şeye de benzese.'
Dalkavuk durur mu!
Gün doğmuş kendisine.
'Evet Sultanım!' demiş. 'Zaten kara kuru bir şey. Tadı tuzu yok; kekremsi, acı bir şey. Yemeği yemek değil; salatası salata, tatlısı tatlı, turşusu turşu değil!'
Padişah hayret etmiş.
'Bu kadar olur!' demiş. 'Daha iki gün önce patlıcanı öve öve bitiremiyordun?'
Dalkavuk hemen atılmış:
'Aman Sultanım!' demiş 'Ben sizin dalkavuğunuzum, patlıcanın değil.'
***
Gazetelerde sürekli yazıyor:
Şu 'sanatçı' şöyle dedi bu 'sanatçı' böyle dedi.
Şu ünlü şöyle dedi bu ünlü böyle dedi.
Ünlü olmak kolay mı!
***
Bunlara yenisi eklendi.
Malum film yıldızı tedavi için gittiği Amerika'dan döner dönmez ayağının tozuyla toplumsal, sosyal, siyasi olaylar hakkında yorumlarda bulundu.
Gazeteler 'üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla' yazdı:
'Ünlü oyuncu, adalet yürüyüşü beni heyecanlandırmıyor, dedi.'
Ne demesini bekliyordunuz?
'Sık sık yense de bu patlıcan öyle lezzetlidir ki, öyle güzel bir sebzedir ki…' demesini mi?