Yorgunum doktor, diyor.
Yorgun olacak ne var?
Hiçbir şey.

***

Belki asıl mesele de bu!
Hiçbir şeyin…
Hayatımızda hiçbir şeyin olmaması bizi yoruyor belki de…

***

Her şeyin aynı olması…
Küçük bir değişimin…
Küçük bir değişikliğin…
Küçük bir yeniliğin…
Küçük bir kıpırtının…
Küçük bir esintinin...
Küçük bir heyecanın dahi olmaması hayatımızda…
Bizi yoran bu işte!
Bizi bu tekdüze hayattan bıktıran, bezdiren…

***

Eskiden Edirne'de, vakfa ait eski, harap bir hamam varmış.
Vakıf yetkilileri gerekli incelemeleri yaptıktan sonra hamamın yıkılıp yeniden yapılmasına karar vermişler.
İhaleyi alan müteahhitte durumu, isteklerini anlatmışlar.
'Yıkıp yeniden yap burayı bize,' demişler.
Müteahhit, sağından bakmış, solundan bakmış hamama.
Hakikaten de yıkıldı yıkılacak hamam.
Tam bir harabe…
Yılların yorgunluğu var üzerinde hamamın.
Ama!...
Para tatlı.
İhale dediğin, ballı lokma tatlısı!
Üstü kaymaklı ekmek kadayıfı!...
Şu verdiğimiz örneklere bak!
Ballı lokma tatlısı!...
Ekmek kadayıfı!...
Ne işimiz var bizim bunlarla.
Tatlıyla matlıyla.
Balla kaymakla.

***

İlhan Selçuk'un yazılarından öğrendim.
İlhan Selçuk da Yusuf Ziya Ortaç'ın kendisinden dinlemiş.
Yusuf Ziya Ortaç yemek konusunda seçiciymiş.
Öğle yemeklerini Abdullah Efendi, Pandeli, Emin Efendi, Konyalı gibi zamanın ünlü lokantalarında yiyormuş.
Arkadaşı da boğazına düşkünlüğüyle bilinen Ahmet Haşim'miş.
Ahmet Haşim, gün ışırken Yusuf Ziya Ortaç'ın kapısına dayanıp;
'Kalk Ziya, Eyüp'e kaymak yemeye gidelim,' dermiş.

***

Tabi müteahhit kaptığı bu ballı kaymaklı ihaleden daha çok kar etmek için hamamı yıkıp yeniden yapma masrafına girmek istemiyormuş.
Hamamın etrafını paravanla çepeçevre kapatıp tozu dumana katarak çalışmaya başlamış.
Eski hamamı yıkıp yenisini yaptığı izlenimi verse de paravanın içindeki inşaattan yükselen toz ve dumanla, gürültü patırtıyla…
Hamamı yıkmamış gerçekte.
Boyamış cilalamış
Vakıf yetkililerini çağırıp göstermiş.
'İstediğiniz gibi eskisini yıkıp yeniden yaptığım hamam bu,' demiş.
Ne var ki…
Öyle tatlı gelmiş ki müteahhitte ihaleden elde edeceği fahiş kar, hamam taslarını bile değiştirmemiş karı eksilmesin diye.
Bunu gören vakıf yetkilileri,
'İnsaf be adam! Yeni hamam diyorsun ama bizim gördüğümüz yeni olan hiçbir şey yok! Eski hamam eski tas!' demişler.

***

Yeni olan hiçbir şey yok hayatımızda.
Eski hamam eski tas!