Sevgili okurlar;
Eskişehirspor üzülerek ifade edeyim, geçen hafta lider takımı kendi evinde yenmişken bu hafta içinde Gazişehir Antep'e 4-1 gibi farklı bir mağlubiyet alarak 3 haftalık istikrar serisine de son vermiş oldu.
Bu satırları üzüntümü sizlerle paylaşmak için yazmak durumunda kaldım. Bu konu ile anlatacak o kadar misaller var ki önce İslam dinine göre tarif edip öyle başlayalım.
'Öncelikle ibadetin az ama devamlı olanı Allah katında daha sevaptır.' Bir sahabe Hz. Peygamberimize gelerek 'Ya Rasulallah ben gece gündüz devamlı ibadet ediyorum. Aileme vakit ayıramıyorum. Devamlı Allah'a ibadet mi saha sevap yoksa az ibadet ederek aileme bakmam mı daha sevap' diye sordular.
Allah Resulü de 'Ey ümmeti eshabım, ibadetin az olsa da devamlı olanı muteberdir. İbadetinizi yapın ama ailenize de bakın' buyurdular.
İslam dini istikrarı (devamlılığı) emreder. Şimdi bizim Es Es'imiz birkaç hafta gayet başarılı gitti, hemen 3 maçta olayı bitirdi. Hem de vasat bir takımdan 4 gol yedi. İşte bu İslam'ın emrettiği istikrar ve devamlılığa hiç mi hiç uymadı.
Dış sahada 3-4 atıp, iç sahada mesai gününde vefakar ve cefakar Eskişehirliler huzurunda sanki ölü toprağı serpilmiş gibi kendinden geçip, sahada adeta hap yutmuş hasta gibi dolaşması adeta biz Eskişehirlileri kahretti.
Geçtiğimiz hafta Giresunsporlu idareciler beni Turunç Otel'e davet ettiler. (Çoğu yakından tanıdığım iş adamları) Hocam bizim takıma bir dua et de galip gelelim dediler. Ben de onlara 'Ben Eskişehir'in ekmeğini yiyorum, Giresunspor'a dua etmem, eğer dua etmem gerekirse Es Es için dua ederim' dedim. Bana 'Helal olsun hocam doğru söyledin' diye (söyleyen yönetim kurulundan Veli Sarımeşe) beni tebrik etti.
Gaziantep maçından evvel bir hafız arkadaşımız tesislere giderek Es Es için dua etmişti. Fakat ben açıkça pek doğru bulmadım. Çünkü Hz. Ali atını önce kazığa bağla sonra Allah'a dua et buyurdular.
Yüce Allah çalışana verir, yatıp dua edene değil.
Burada bir anı ile yazımızı noktalayalım.
Meşhur Erzurumlu Alim 'Naim Hocayı deplasmana götürmüşler ve 'Hocam dua et takım gol yemesin' demişler.
Naim Hoca da maçta ama tam 90+4'te golu yemiş, maçtan sonra Naim Hoca'nın etrafına toplanmışlar ve demişler ki, 'Hocam ne oldu? Dua etmedin mi?' Hoca da gayet pişkin cevap vermiş, 'Çocuklar ben takımın 90 dakikasına dua ettim. 90 dakikaya kefilim ama ne yapayım 90+4'te gol yedi benim bir suçum yok. 90'da gol yemedi' demiş.
Biz de maçta devamlı yanımdaki hafız arkadaşımla dua ettik ama demek ki dua yerine gitmedi.
Şu deyimi de bilgilerinize sunarak bitirelim;
'Anadan deliye muska kar etmez, şeytana dua tesir etmez. O kıyamete kadar insanları kandırmaya devam edecek.' İnşallah ileriki haftalarda daha başarılı maçlara.