Son aylarda 'AKP/RTE/MHP ittifakı' tarafından toplumumuzun üzerine lök gibi çöktürülen 'halk oylaması polemikleri', yaşamsal önem taşıyan toplumsal sorunlarımızı gölgede bırakıyor.
Sanki halk oylaması her derdin devasıymış gibi; savaş, terör, güvenlik, sağlık, eğitim, ekonomi gibi temel toplumsal sorunlarımız bile halk oylaması sislerinin içine gömüldü…
Oysa halk oylamasına sunulan sapkınlıklar yepyeni sorunlara gebe…
Bu nedenle demokratik yaşamımızın kılcal damarlarının her zamankinden daha çok titizlikle korunması ve geliştirilmesi gerekiyor.
Örneğin, demokrasinin olmazsa olmazlarından olan 'Demokratik Sivil Toplum Kuruluşları (DSTK)'nın toplumsal yaşamımızda daha etkin olarak yer almaları gerekiyor.
DSTK'lar açısından 'genel kurul süreçlerinin ne denli önemli olduğu' yadsınamaz bir gerçekliktir.
Anıların, bilinçlerin ve umutların tazelendiği; görevlerin ve sorumlulukların paylaşıldığı süreçlerdir genel kurullar…
Son iki hafta içinde Eskişehir'in nadide eğitim örgütleri olan EĞİT-DER ve EĞİTİM SEN şubelerinin genel kurulları yapıldı.
Bu genel kurullarla ilgili gözlem ve değerlendirmelerimden özet kesitleri 'tarihe kayıt düşmek için' sizlerle paylaşmak istiyorum.
EĞİT-DER ESKİŞEHİR ŞUBESİ'NİN 17. GENEL KURULU
EĞİT-DER Eskişehir Şubesi'nin 17. Genel Kurul Toplantısı, 18 Şubat 2017 günü dernek lokalinde yapıldı.
Katılımlı ve kaliteli bir biçimde gerçekleşen genel kurulda Yönetim Kurulu üyeliklerine Emin DAĞLI, Ercan SAV, İrfan AY, Figen ENGİN, Sebahattin ÇOBANOĞLU seçildiler.
Önceki yönetim kurulunda görev yapan Hamit TÜRKMEN, Ceyhun ÖZYURT, Nihat ÜLKER ise Denetim Kurulu üyesi oldular.
Genel Merkez Delegeliklerine de yönetim ve denetim kurullarında görev alan sekiz kişi yanında İbrahim GEREDE, Gülhan SELAMET, Mustafa UZUN, Mustafa İLHAN, Nadir KALYONCU, Ali Paşa ŞANLI seçildiler.
Örgütsel sürekliliğin sağlanması ve yönetim organlarına taze kan eklenmesi açılarından çok önemli olan bu 'nöbet devri geleneği' EĞİT-DER'de başarıyla sürdürülüyor.
EĞİT- DER Genel Kurulunda başta eğitim sorunlarımız olmak üzere, 'laik ve demokratik Cumhuriyetimizin korunması ve geliştirilmesi' yönünde azim ve kararlılıklar perçinlendi.
Bu bağlamda, Mehmet ALAGÖZ arkadaşımızın önerisiyle 'Eğitimci dedeler ve büyükanneler halk oylamasında HAYIR diyecek…' konulu bir genel kurul kararının oybirliğiyle kabul edilmesi çok anlamlıydı.
*****
Türkiye demokratik öğretmen hareketinin yüz yılı aşan sürecinde EĞİT-DER'in çok önemli bir yeri var.
12 Eylül sonrasının karanlıklarını yırtarak 1986' da 'abece Dergisi' ile başlayan çalışmalardan sonra, Şubat 1988 yılında kurulan EĞİT-DER, öğretmenlerin sendikal haklar kazanmasında çok önemli işlevler yerine getirdi.
EĞİT-DER bugün, 'ülkemizde en uzun süreli eğitim örgütü' ve 'öncelikle emekli eğitimcilerin yuvası' özellikleriyle örgütsel yaşamını sürdürüyor.
Benim Örgütsel Yaşamımda EĞİT-DER'in Özel Yeri:
Türkiye'de abece ve EĞİT-DER'in kuruluşundan günümüze uzanan yaklaşık 30 yıllık sürecin bütün aşamalarına aktif olarak katılan ve bugün sayıları çok az kalan kişilerden birisi olduğumu belirtmek isterim. Çünkü benden önceki yaşlı kesimin çoğu vefat etti ya da EĞİT-DER ile ilişkilerini kopardı. Sürece benden sonra katılanlar ise önceki yıllara yetişemediler.
EĞİT-DER Genel Merkezinin 1988'de yapılan ilk kuruluş genel kurulundan bugüne kadar tüm genel kurullarına Eskişehir delegesi olarak katıldım. 23 Mayıs 2015 tarihinde yapılan son genel kurulda bu özellikleri taşıyan tek delege bendim. Bu genel kurulda divan başkanlığı yapmam benim için gurur verici bir durum oldu…
*****
EĞİTİM SEN ESKİŞEHİR ŞUBESİ'NİN 10. GENEL KURULU
25 Şubat 2017 günü Öğretmenevi'nde toplanan 'EĞİTİM SEN Eskişehir Şubesi 10. Genel Kurulu', bence dört anahtar sözcükle özetlenebilir: Katılım, Kalite, Kararlılık, Birlik…
Gerek delegelerin gerekse konukların genel kurula 'katılımları yoğundu.'
Genel kurulda yapılan konuşmalar ve alınan kararlar, bilimsel bir temele dayanan bir biçimde 'kaliteliydi.'
'Görevden ihraç edilen akademisyenlere sahip çıkmak' ve 'Anayasa oylamasında HAYIR demek' konularında 'azim ve kararlılık üst düzeydeydi.'
EĞİTİM SEN'in bu genel kurulunun en belirgin bir özelliği de 'BİRLİK' konusundaki kararlılık ve uygulamalardı. Örneğin, Divan Başkanlığı ve sendika organları seçimlerinde 'Devrimci Sendikal Dayanışma ve Emek Hareketi tarafından Ortak Aday Listesi çıkarılması…' çok anlamlıydı.
İzninizle bu ortak listeyle seçile isimleri de tarihe kayıt düşmek istiyorum.
Yürütme Kurulu: Faik ALKAN, Kemal KOÇAK, Tülay GÜVENÇ, Erkan ER, Barış IŞIK, Sevgi PERVANE, Özge AKGÜL AYAZ.
Denetleme Kurulu: Uğur KARSLI, Cesim AVCI, Özkan DEMİRKOL.
Disiplin Kurulu: Ender PERVANE, Murat YAMAN, Mahir Hamdi SARI.
Tüm EĞİTİM SEN' li kardeşlerimize çalışmalarında başarılar diliyorum.
*****
Bilindiği gibi, 1980'li yılların sonlarında EĞİT-DER bünyesinde sürdürülen sendikal çalışmalar sonrasında önce 28 Mayıs 1990 tarihinde EĞİTİM – İŞ kuruldu.
Daha sonra 13 Kasım 1990 tarihinde EĞİT-SEN adıyla ikinci bir sendika kuruldu.
Bu iki sendika 'birlikte olmaları gerektiğinin bilincine vararak, 23 Ocak 1995 tarihinde 'EĞİTİM SEN' i kurdular…'
Bu bağlamda bugünkü EĞİTİM SEN'in eğitimcilerin sendikal örgütlenmesi açısından önemli bir yeri var.
Bu süreçte gerek Eskişehir'deki gerekse Türkiye genelindeki sendikal çalışmalarda önemli sorumluluklar yüklenmiş ' bir eski sendikacı' olarak EĞİTİM SEN'li dostlara bazı önerilerde bulunmak istiyorum:
· Sendikal hareketin siyasal partilerden/gruplardan bağımsız olması mutlaka sağlanmalıdır…
· Eğitim Sen içindeki 'sendikal birlik' daha geniş tabanlı olarak yaşama geçirilmelidir…
· Ve en önemlisi de eğitim alanında öncelikle demokrat nitelikli sendikalardan başlayarak 'güçlü ve kitlesel bir öğretmen sendikası oluşturulmalıdır…'
Unutmayalım ki, 'birleşince dağlar devrilir…'
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla…