Eskişehirli kardeşim,
Duydum ki termik santrali illeti size de geliyormuş. Gelmesin, getirtmeyin, protesto edin, ne pahasına olursa olsun bu işe engel olun. Siz istemezseniz, yapamazlar.
Ben yıllardır bölge halkına hayatı zehir eden, kanser patlamasının yaşandığı, doğanın yok edildiği Elbistan'dan geliyorum. Konuyla ilgili daha önce haberler yaptım, yazılar yazdım, mağdurlarla, bilim adamlarıyla, onkoloji hastanesinden hekimlerle ve de çevrecilerle görüşmeler yaptım. Sizlere bu konudaki izlenimlerimden ve bölgede yaşanan trajediden bahsedeceğim.
En başından şunu belirtmekte fayda görüyorum, bu işin sağı solu yok. Şayet santral yapılırsa bu zehri, sağcısı da soluyacak solcusu da. Elbistan'da Alevi köyleri de zehir soluyor, Sünni köyleri de. Kürt köylerinde de insanlar kanser oluyor, Türk köylerinde de. Direnişleri kırmak için farklılıklar üzerinden oyunlar tertip edilir aman ha! Erinmeyin, AKP'lilere bile anlatın santralin ne olduğunu. Santrali savunan olursa, bir otobüs kiralayıp Elbistan termik santraline ve çevre köylere bir tur düzenleyin. O trajediyi gördükten sonra santrali savunacak kimsenin olacağını zannetmiyorum.
Elbistan'daki ilk termik santrali 1986 yılında faaliyete geçti. Ve o günden sonra hiç bir şey eskisi gibi olmadı. Aslında santralin yapımının, bölge halkında ilkin sevinçle karşılandığını anlatır büyüklerimiz. Halkın geneli karşı çıkmamış, çıkanı komünist ilan etmişler, memleketin kalkınmasını istemeyen bir avuç çapulcu ilan etmişler. Demirel ve dönemin yetkilileri böyle kandırmış insanları Eskişehirli kardeşlerim.
Muhtemelen yine benzer durumlar olacaktır, oyuna gelmeyin. Engel olun.
Santralin yapım aşamasında marangozhanede tabutlar yapılırmış. Ağalar, işçi ölümü üst sınırı koymuşlar. Yani belli sayıya kadar işçi ölürse normal, ölümler o limiti aşarsa da bir yerlerde terslik olduğu düşünülürmüş. Üst limit dolmuş ve santral bittikten sonra bölge halkı için de tabutlar lazım olmaya başlamış. Mış'lı, miş'li yazıyorum çünkü o yıllar daha çocuktum. Bu bilgileri bölgede yaşayan kime sorsanız anlatır size.
Santral faaliyete geçtikten sonra hava ölmüş, toprak ölmüş, tarladaki ürün ölmüş, dere ölmüş, insan ölmüş. Elbistan'a gidin bakın, bitki örtüsünün gri rengini gayet net görebilirsiniz. Bölgede kanser patlaması yaşanıyor. Zehri soluyor akciğer kanseri oluyorsun. Üzerine kül yağıyor cilt kanseri oluyorsun. Külün yağdığı topraktan yetişen ürünü yiyor bağırsak kanseri oluyorsun. Bölgede santralden önce 90 yaşında insanlar doktor yüzü görmezmiş. Şimdi 5 yaşındaki çocuklar kanser oluyor.
Şu rakamlara bak Eskişehirli kardeşim.
Afşin-Elbistan A Termik Santrali 10 yıl içerisinde çevreye 38.7 milyon ton kül, 117.4 milyon ton karbondioksit, 5.8 milyon ton kükürt gazı, 0.28 milyon ton azot gazı yaydı. Bunun yanı sıra 23 milyon ton toryum ve 56.7 ton uranyumu çevreye bıraktı. Dünya normlarına göre havada olması gereken kükürt dioksit oranı 150 mg/m3 iken geçen Temmuz ayında santralin çalışmadığı sırada Elbistan'da yapılan ölçüm sonucunda bu değerin 1441 mg/m3 olduğu saptandı. Bu da santralin etkisinin uzun vadeye yayıldığını gösteriyor. Eğer bu işe engel olmazsan, bu kimyasal ve radyoaktif gazları sen de soluyacaksın, çocukların da.
Güzel Eskişehir'e kıymalarına izin vermeyin.