Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2019 Mart yerel seçimlerde hedefi daha da büyüterek 30 büyükşehir belediyesinin kazanılması talimatını verdiği belirtiliyor.

ANKETLER BELİRLEYİCİ OLACAK
Bu hedefe ulaşılması için çok titiz bir aday belirleme süreci işleyecek. Parti kulislerinden alınan bilgilere göre süreç şöyle işleyecek; 'Erdoğan'ın yeni sisteme göre oluşturduğu kabinesine benzer bir yapılanma belediye başkan adaylarına yansıyacak. Belediye başkan adayları gerek vizyonları, gerekse projeleri ile Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşmasını sağlayacak isimlerden oluşacak. Adayların AK Parti'nin oyunun üstüne oy getirecek adaylar olmasına dikkat edilecek. Vatandaşta karşılığı olan teşkilatların sevdiği, sivil toplum örgütleri tarafından desteklenen ve o ili kalkındıracak projeleri olan, vatandaşın yakından tanıdığı isimler olacak. Aday belirlenecek ildeki sivil toplum örgütleriyle bir araya gelerek onların görüşü de alınacak. Ayrıca adaylar ile ilgili anket çalışmalaır yaparak, onların halkta olan karşılıkları araştırılacak.'

KARACAN MI AVCI MI?
AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için MKYK Üyesi Harun Karacan, Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı, 2004-2014 yılları arasında Odunpazarı Belediye Başkanlığı yapan Burhan Sakallı, eski İl Başkanı Dündar Ünlü ve TÜBİTAK (Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu) Başkanı Hasan Mandal'ın adları geçiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Eskişehir'i kazanmak uğruna bir milletvekilinden vazgeçer mi? Geçmesi durumunda bu isim Harun Karacan mı yoksa Nabi Avcı mı olur? Erdoğan, 2014'de Büyükşehir aday gösterilmediği gerekçesiyle Odunpazarı'na aday olmayan Burhan Sakallı'nın adaylığına onay verir mi?
Ünlü; Karacan, Avcı ve Sakallı gibi güçlü isimlerinden arasından sıyrılıp Büyükşehir adayı olur mu? Başarılı bilim insanı Hasan Mandal aday olması halinde Yılmaz Büyükerşen gibi marka isim karşısında başarılı olur mu? İl Başkanı Zihni Çalışkan, parti olarak Eskişehir belediye başkan adaylarını erken belirleyebileceklerini açıklamıştı. Bundan dolayı sorduğum soruların yanıtlarını en fazla bir ay sonra öğrenebiliriz...
-------------------------------------------
ODUNPAZARI'NDA FARK YARATAN MÜDÜR

Kürşad Önder Ceylan 6 aydır Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevini başarıyla yürütüyor. Göreve geldiği günden beri mesai saatleri içerisinde makamda fazla oturmadı. Bölgesindeki tüm okulları en az birer kez ziyaret edip, eğitim kurumların fiziki sorunlarını yerinde tespit etti. Öğretmenlerle ve öğrencilerle sohbet ederek onların dilek ve düşüncelerini hep dikkate aldı. Öğretmenlerle bir müdür değil, meslektaş gibi; öğrencilerle de onların abisi gibi sohbet etti. Kimseye müdürlük taslamadı. Mütevaziliği ve çalışkanlığı ile kendi bölgesinde görev yapan tüm eğitimciler ve öğrencilerin gönlüne girdi. İnsanları ötekileştirmedi. Victor Hugo 'Çalışmak hayat, düşünmek ışıktır' demiş. Ceylan'da Hugo'nun sözünde olduğu gibi Odunpazarı eğitim camiasına ışık oldu. Altı ayda Odunpazarı'nda fark yaratan Ceylan'ı kutluyorum. O'nun çalışmaları sayesinde Odunpazarı bölgesindeki okulların başarı kalitesinin daha da yükseleceğine inanıyorum...
--------------------------------------------
TUZLUK!...

Yılardır hep aynı hikayeyi dinliyoruz. Tüm siyasi partilerin liderleri, hep daha demokratik, Avrupa'daki gibi anayasa istediklerini haykırır.

DİRENENLER TASFİYE EDİLİR
Muhalefetteyken 'Dokunulmazlıklar kaldırılmalı', 'Seçim barajı düşürülmeli veya kaldırılmalı' derler. Ancak iktidara geldiklerinde bu sözlerini unuturlar. Ancak aynı liderler, adaylar belirlenirken parti içi demokrasiyi bir türlü uygulamaz. Buna direnen il ve ilçe örgütleri hep aynı yöntemlerle antidemokratik şekilde tasfiye edilir. Parti içi demokrasi mücadelesi verenler hep dışlanır. Bunlar, genel merkez yöneticiler tarafından hep 'Sakıncalı Piyade' olarak görülür. Bundan dolayı yılgınlığa düşen partiler artık günümüzde antidemokratik uygulamalara karşı mücadele etmiyor. Genel Başkanların veya bazı illerde güçlü olan belediye başkanı ve milletvekillerinin belirlediği adayları sineye çekiyor. Hatta başka partilerden gelen insanların baş tacı edilmesini üzüntüyle izliyor.
KULLANILMAYI BEKLERLER
Peki parti liderleri demokrasinin lafla değil de uygulamayla olacağını bilmiyor mu? Bugünkü kanunlarda parti içi demokrasiye aykırı hükümler yoktur. Aday seçiminde üyelere gitmeyi engelleyen bir hüküm yoktur. Ağızlarından demokrasiyi düşürmeyenler, iş adayları belirlemeye gelince kendi partisinin üyesine gitmez. Onların görüşlerini almaz. Böylece Genel Başkan tarafından yazılan milletvekilleri meclislerde tuzluk gibi otururlar. Ve Genel Başkanlarının kendilerine ihtiyaç olduğunda kullanmasını beklerler. Aynı manzara yerel belediyelerde de yaşanır.
-------------------------------------------
NOSTALJİ
SEYİTGAZİ'NİN EFSANE BAŞKANI ARİF ÜNAL

Yıl 1989. 29 yıl önce Seyitgazi İlçesi'nde Seyyit Battalgazi Bilimsel Semineri sonrasında Belediye Başkanı Süleyman Arif Ünal, dönemin Valisi Bahaeddin Güney'e plaket takdim ediyor. Eskişehir'de yıllarca Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü yapmış olan Güven Tanyeri'de fotoğrafta yer alıyor. Süleyman Arif Ünal 1984-2009 yılları arasında tam 25 yıl Seyitgazi Belediye Başkanlığı yapma başarısını gösterdi. Girdiği 5 seçimi de kazanan Ünal'ın Seyitgazi'ye çok büyük hizmetleri oldu. Ünal, 25 yıl ile Eskişehir'de en uzun süreli belediye başkanlığı yapan tek isim. Türkiye'de ise üç isimden birisi. Anavatan Partisi iktidarı sırasında 1988'de Antalya'dan Eskişehir'e Vali olarak atanan Bahaeddin Güney ilimizde 3,5 yıl görev yaptı. Renkli kişiliğiyle Eskişehir'de iz bıraktı. 1989 yılında Beyaz Altın Lületaşı Festivali düzenledi. Eskişehir'in tanıtımında önemli çalışmalara imza attı. 20 Ekim 1991'de yapılan seçimde Anavatan Partisi iktidardan düştü. DYP-SHP Hükümeti kuruldu. İlk çıkan Valiler Kararnamesiyle 1992'nin ilk ayları merkeze alındı. Çünkü Güney, Antalya Valisi iken, DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'e Antalya içinde miting yapmasına izin vermemişti. Demirel Başbakan olunca, mitingine engel olan Güney'i merkeze alarak onu cezalandırdı.
-------------------------------------------------
FOTO ŞAKA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan:
Yılmaz Bey, yerel seçimde aday olmayın. Böylece seçim kaybetmeden Büyükşehir Belediye Başkanlığını tamamlamış olursunuz
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen: Sayın Cumhurbaşkanım kendinizden o kadar eminseniz neden aday olmamı istemiyorsun?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: Yılmaz Hoca, yine hocalığını yapıp, kazık gibi soru sordu. Şimdi buna 'sakal-bıyık misali' ne yanıt vereceğim?
------------------------------------------
FIKRA
KARŞI TARAFA GEÇİP DE BİZE Mİ KÜFRETSİN?

Süleyman Demirel'in Başbakan olduğu dönemlerden birinde kendi partisinde sürekli küfreden bir milletvekili hakkında diğer milletvekilleri şikayette bulunmuşlar. 'Sayın Demirel bu milletvekili sürekli küfrediyor. Lütfen partiden ihraç edelim gitsin.' O hazırcevaplığı ve kıvrak zekası ile Demirel yapıştırmış cevabı: 'Binaenaleyh, olmaz öyle şey. Biz ihraç edelim karşı tarafa gidip bize mi küfretsin? Bırakın adamı.'