Lider devam ettiğimiz şu günlerde, keyifler yerinde iken, ne ülke gündemi, ne de Eskişehispor'daki gündemin değişmeden gitmesi mümkün olmuyor.
Hafta içi Şeytan lakaplı olarak tanıdığımız Rıdvan Dilmen'in başlattığı referandum kampanyası videoları ülke genelinde tepkilere neden olurken, teknik direktörümüz Alpay Özalan'da bu zincire ayak uydurarak karşılık verdi. Kendi düşüncesidir. Her türlü düşünce ve görüşüne saygı duyarız. Kesinlikle Eskişehirspor'u bağlayan bir şey yoktur. Fakat şehrimizde hafta içi bunun yankılarını duyduk ve okuduk. Taraftar adeta ikiye bölündü. Açıkçası kendi fikridir buna saygı duymalıyız derken, kanayan yarayı da deşmedi dersek yalan olmaz.
Ben yıllardır hangi siyasi fikirde olursanız olun, spor ile uğraşan insanların siyasetle uğraşmamasını gerektiğine inanırım.Bir camiayı temsil ederken, camiayı tartışmaya sokabilecek, zarar verebilecek şeyleri de hesap etmeniz gerekir. Biz Eskişehirspor teknik direktörünün fikrine ve siyasi tercihine göre değerlendirmeyiz.Bu tarafsızlığın getirdiği makam ve mevkidir. İşte Alpay hoca bu tarafsızlığını kaybetmiştir.Geçmiş yıllarda herkesin sevgilisi, dünya futbol tarihine adını yazdıran, gönlünde TFF başkanlığı olduğunu açık açık söyleyen bir spor adamı, bugün ülkeye giremiyor. İşte sporda siyaset böyle bir şeydir, işte siyaset böylesine nankördür.Sevgili hocam keşkehiç bulaşmasaydın.
*** *** *** ***
Kaçıncı avantajımızı kaybediyoruz
Maça gelince isterseniz ilk önce bir takım istatistiki bilgilerden yola çıkarak devam edelim. 19 haftanın sonunda 36 gol atmış, aslında 21 gol yemiş ama TFF kararı ile bu sayı 22 diye tescil edilmiş. Oynadığımız 19 karşılaşmadan 5 tanesini berabere bitirmişiz. Bu 5 beraberliğin 4 tanesini öne geçtiğimiz maçlardan sonra almışız. Bir tanesi deGöztepe maçı ki, öne geçtiğimiz halde TFF kararı ile mağlup olmuşuz. Sadece 2 maçta yenik duruma düşmüş, bunlardan birisini galibiyetle, diğerini ise beraberlikle tamamlamışız. Yediğimiz 21 golün (gerçekte olan) 10 tanesini 80.dakikadan sonra yemişiz. Bunlardan öne geçip berabere bitirdiğimiz 5 maçın, 4'ünde 8 puan kaybı yaşamışız.(Şanlıurfa maçları, Manisa ve Ümraniye maçları)Sadece Boluspor maçında,1 puanı kurtarmışız. Gene yediğimiz 21 golün 5 tanesini ilk yarıda yemişiz. İlk yarılarda yediğimiz gollerden sonrabir maçı galip, bir maçı berabere, üç maçı mağlup kapadık.
Şimdi bu istatistiksel sonuçlardan sonra durum gayet açık ve nettir. Galibiyeti korumakta sıkıntı çekiyoruz. Bu sıkıntıları da 80. dakikadan sonra yaşıyoruz. Yıllardır sporun içinde olan birisi olarak, bunu iki şekilde açıklayabiliriz. Ya kondisyon eksikliğimiz vardır, ya da oyuncu değişikliği tercihlerinde bir takım sıkıntılar yaşıyoruz demektir. Ben bu konudaki şahsi fikirlerimi şimdilik saklı tutuyorum. Sonuçta lider olan bir takımız ve elbette bu yolda puan kayıpları da olacaktır. Fakat yapılan her hata bize tecrübe olarak dönmesi en büyük arzumuzdur. Geçen haftalarda ki yazılarımızda ne demiştik. Bundan sonra rakiplerimizin değil, bizim aldığımız sonuçlar önemlidir.
Şu an için lidersek sorun da yok demektir.