Türkiye'nin içine düştüğü 'halk oylaması girdabı' toplumsal gündemimizi dört koldan sarmış durumda…
RTE'nin kafasında hep olan ama Ekim 2016'ya kadar buzdolabında soğutulan 'Başkanlık Sistemi şerbeti', 11 Ekim 2016 tarihinde 'Devlet BAHÇELİ'nin de canının şerbet çekmesinden sonra…' hemen halkımızın önüne sunuldu…
( Latincesi 'Referandum', Fransızcası 'Plebisit' ve Türkçesi 'Halk Oylaması' olan bu işlemin, ben izninizle Türkçesini kullanacağım.)
YSK' nın yüksek hesaplarına göre 'Halk Oylaması 16 Nisan 2017 Pazar günü' yapılacak ve 58 milyonu aşkın yurttaşımız oy kullanacak.
BU HALK OYLAMASI ÇOK ÖNEMLİDİR
16 Nisan 2017 günü yapılacak halk oylaması, sanki bir kayıkçı kavgasına döndürülen polemiklerin ötesinde; aslında Türkiye'nin yüz yıllık geçmişini ve uzun süreli geleceğini çok yakından ilgilendiriyor…
Çünkü bu halk oylaması, Türkiye'de yüz yılı aşkın bir süredir oluşturulmaya çalışılan 'Laik, demokratik, sosyal hukuk devleti' rejiminin yerine, 'dinsel değerlere dayalı otokratik devlet' rejiminin getirilmesini önermektedir.
Başka bir yönüyle bu halk oylaması, 'Türkiye'nin yönünü Batı'dan Ortadoğu'ya çevirmeyi' önermektedir…
Yani halka sunulan bu şerbet, demokrasimiz açısından 'Olmak ya da olmamak…' meselesidir.
Halk oylamasına sunulan taslağın 'Evrensel hukuk ilkelerine ve hatta Anayasamıza aykırı olduğu…' dünyada ve ülkemizde yoğun olarak tartışılmaktadır.
Üstelik 'HAYIR ben bu şerbeti içmek istemiyorum…' diyenlere çeşitli yasaklar ve gözdağları verilmektedir…
Onun içindir ki önümüzdeki halk oylaması 'bir hukuk ve demokrasi meselesi…' ve dolayısıyla 'memleket meselesidir…'
Böylesine önemli bir halk oylaması karşısında öncelikle 'duyarsızlık kalarak oy kullanmamak ve boykot etmek…' gibi sapkın davranışların etkisinde kalmadan 'mutlaka oy kullanmak' gerekiyor.
Sonra da 'Azimle, kararlılıkla, sevgiyle, coşkuyla HAYIR' diyebilmek…
CHP NİÇİN ÖNEMLİDİR?
Türkiye'nin bugünkü ivedi sorunu, 'diktatörlüğe gidişin önlenmesi, demokrasinin korunması ve geliştirilmesidir.'
Bu bağlamda Türkiye'nin bugün yaşamakta olduğu sorunlara gerçekçi çözümler bulunabilmesi açısından CHP çok önemli bir siyasal parti olarak karşımızda duruyor.
Öncelikle yalın bir gerçeğin altını çizmek gerekiyor: CHP'nin 'Cumhuriyet tarihimiz ve Atatürk ilkeleri açısından önemi', günümüzdeki kısır siyaset tartışmalarına alet edilemeyecek kadar önemlidir.
Bir siyasal partiyi değerlendirmek için aranan 'tarihsel süreç, program, tüzük, kadrolar, lider, söylemler ve eylemler' gibi ölçütler de CHP'nin önemini öne çıkarmaktadır.
Ayrıca CHP'nin:
· 15 milyonu aşkın seçmeniyle,
· 2 milyon civarında parti üyesiyle,
· Son Kurultayda büyük bir çoğunlukla seçilen Genel Başkanı ve Parti Meclisi'yle,
· Binlerce İl ve İlçe yöneticileriyle,
· TBBM' deki güçlü ana muhalefet partisi konumuyla,
· Ülkemizde sosyal demokrat düşüncenin 'birlikteliğini' bünyesinde sağlamış güvenilir çatısıyla
Ülkemizde halk desteğinin en meşru ve güvenilen partisi olduğu unutulmamalıdır.
Ve Türkiye'nin bugünkü koşullarında güçlü bir barış ve demokrasi cephesi oluşabilmesi için 'CHP'nin çok önemli bir güç olduğu gerçeğinin de unutulmaması gerekiyor.'
CHP, HAYIR HAMURUNUN EN GÜÇLÜ MAYASIDIR
Ülkemizde Anayasa değişikliğinin gündeme geldiği ilk günlerden beri demokrasi güçleri çevresinde 'HAYIR Birliktelikleri' oluşturulmaya başlanması umut verici bir durumdur.
Ancak yukarıda özetlemeye çalıştığımız gibi, CHP'nin siyasal ve örgütsel potansiyelinin önemi yanında, bugün ülkemizde 'Birlikte yürütülecek HAYIR etkinlikleri için de CHP'nin potansiyel gücü çok önemlidir.'
Üstelik bugün ülkemizde 'HAYIR kampanyası için en hazırlıklı örgüt de CHP'dir.'
CHP, TBMM'deki görüşmeler sırasında 'hayır diyen tek parti' olarak yapmaya çalıştığı etkili muhalefetten sonra, hemen halk oylaması kampanyası çalışmalarına başladı.
Bu çalışmaların hazırlıklarını görüşmek üzere:
· 5 Şubat 2017 günü 'CHP Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı',
· 10 Şubat 2017 tarihinde 'CHP Parti Meclisi, Yüksek Disiplin Kurulu, TBMM Grubu Ortak Toplantısı' yapıldı.
Bu toplantılarda alınan ilke kararları şöyle özetlenebilir:
· Demokrasiyi hep birlikte savunacağız…
· Hayırları birlikte çoğaltacağız…
· Hepimize tarihsel sorumluluk düşüyor…
· Halk oylaması süreci partiler üstü bir memleket meselesidir…
· HAYIR kampanyasında 'TBMM'deki 4 partinin seçmenleri' de hedef alınmalıdır…
· HAYIR çalışmaları 'çoklu merkezden' yürütülmelidir…
· HAYIR çalışmalarında 'CHP lokomotif olabilir, ama asıl görev halkımıza düşüyor…'
· CHP'nin yetkili kişi ve organları 'öncelikle parti üyeleri, sendikalar, meslek kuruluşları, STK'lar ve diğer demokratik örgütlerle bir araya gelerek ortak çalışmalar yapmalıdır…'
· Türkiye'nin önemli merkezlerinde mitingler yapılmalıdır…
Bu kararlar yanında, kampanyada yurttaşlara ulaştırılmak üzere 'çeşitli biçim ve içerikte 10, 20, 30 maddeden oluşan milyonlarca sayıda HAYIR broşürü' hazırlandı
CHP'nin yaptığı ve yapacağı bu çalışmalarının duyarlı yurttaşlarımızca görülmesi ve desteklenmesi gerekiyor.
Haydi, CHP'ye karşıdan saldıranları bir yana bıraktık… Ama hiç olmazsa 'İçten ya da yandan CHP'ye saldırmanın dayanılmaz hafifliğine kapılanlar…' bu gerçekleri görmek zorundadırlar.
HAYIR kampanyası etkinliklerini fırsat bilerek, 'CHP içinde ya da genel demokratik ortamda konum sağlamak…' niyetleri ise her türlü etik değere aykırıdır.
Bu konudaki söylenecek bir söz de 'HAYIR Kampanyalarının mutlak eşgüdüm içinde sürdürülmesidir…'
Nazım'ın dediğince, 'Bir ağaç gibi tek ve hür/ Ve bir orman gibi kardeşçesine…'
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla…