Geçen hafta ekmeğin gramajının düşürülmesi noktasından yola çıkarak halkın ekmeği ile oynamayın demiştim. Aynı konuda tartışmalar devam edince bazı hususların ilave edilmesi gerekliliğini hissettim. Şöyle ki; nüfusun yüzde 20'den fazlası açlık sınırının altında, yüzde 60'nın ise yoksulluk sınırının altında olduğu ülkemizde, ekmek israfına ucuzluk ve gramajın neden olduğuna kimseyi inandıramazsınız. Fırıncılar Federasyonu Başkanı'nın 'Yeni düzenlemede ekmeğin 200 gramdan başlayarak 10 gram ve katları olarak üretilebilmesi için çalışma yapılmıştır. 10 gram ve katları olarak yapılmasına sebep; ekmekte bir fiyat değişikliğine gidilmesi durumunda, 400 gram ekmeği 350 grama düşürmek zorunda kalmayarak enflasyon oranında gerekirse 20-30 gram aşağı çekerek uygulamanın daha sağlıklı olacağı göz önünde bulundurulmuştur' şeklindeki sözleri önceki yazımda da belirttiğim gibi aslında gizli zammın gerekçesidir.

Başta Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olmak üzere, ilgilileri uyarmakta fayda var! Yeni uygulama, maliyet artışı, israf ve kalitesizliğe yol açacaktır. Örneğin, halen bir kilo ekmek için 250 gramdan 4 ekmek üretilebilirken, olası yeni düzenlemeyle 200 gramdan bir kilo ekmek için bir fazla ekmek üretilebilecek olması maliyeti artışı demektir. Her gün evine 250 gramlık üç ekmekten 750 gram ekmek alan bir tüketici yeni uygulama ile 750 gramlık ekmek ihtiyacı için 200 gramlık dört ekmekten 800 gram ekmek almak zorunda kalacak ve 50 gram ekmeğin israfına yol açaçaktır. Bu konuda Tüketici Dernekleri Federasyonu TÜDEF Bilim ve Danışma Komisyonu görüşü kısaca 'ekmekte gramaj azaldıkça maliyetin artacağı, kalitenin olumsuz yönde etkileneceği ve bayatlama hızının artacağı, bu nedenle israfın artacağı' yönündedir.

Çok eski dönemlerden beri ekmekte gramaj eksikliği şeklinde hile yapıldığı,bu konuda uygulanacak cezalar konusunda birçok Osmanlı Padişah Fermanı bulunduğu bilinmektedir. Bu nedenle ekmek gramajı o dönemlerde bile sabit tutularak kontroller böyle sağlanmıştır. TÜDEF Bilim ve Danışma Komisyonu, 'ekmek gramajı enflasyon nedeniyle sıklıkla değiştirilirse tüketicinin ve tüketici derneklerinin gramajı ve gramajda yapılacak hileleri takip etmesi zorlaşacağı, hatta imkansız hale geleceğini' vurgulamaktadır. Ayrıca aynı komisyonca, mevcut mevzuatta ekmek gramajı eksik olduğunda ceza uygulaması konusunda belirli toleranslar uygulanmakta olduğu hatırlarak; 'ekmek gramajları 10 gram aralıklarla değiştirildiğinde bu tolerans değerleri üst üste çakışacağı için kontrollerin ve gramaj eksikliğinde ceza uygulamasının yapılması zorlaşarak imkansız hale geleceği' belirtilmiştir. Dünyanın hiç bir yerinde 'halk tipi' ekmekle bu kadar oynanmaz. Fakir fukaranın bir ekmeği kaldı. Bırakın da onu da rahatça evine götürebilsin. Ekmeğe etiket koymaya, toz toprak içerisinde her türlü hijyen koşullarından uzak satılmakta olan sağlıksız ekmeği poşete sokmaya yetkililerin gücü yetmemektedir. Yetkililer, sık sık ekmek kodeksiyle oynamak yerine asıl bunlara çare bulsun. İster yetkili olsun ister olmadın ama halkın ekmeği ile gerçekten kimse oynamasın!