Şimdi hatırlayalım… CHP'li belediye bu şehirde 'sorumluluk alanında olmayan' bazı camilere güneşlik yaptırdı mı? Yaptırdı… Ne oldu? Belediyenin ismi güneşliklerden silindi…
CHP'li belediye 'sorumluluk alanında olmayan' bir alanda, Kredi Yurtlar Kurumu'na bağlı öğrenci yurduna bank koydu mu? Koydu… Sonra ne oldu? O banklarda yazılı olan belediyenin isimleri sansürlendi, üzeri kapatıldı.
Yine CHP'li belediye 'sorumluluk alanında olmayan' bir alana dev bir Türk Bayrağı'nın yapımını üstlendi mi? Üstlendi… Epeyce de mesafe kat edildi. Sonra ne oldu? Belediye ekipleri alandan çıkarıldı…
Yine CHP'li belediye 'sorumluluk alanında olmayan' yeni stadyumda çimlerin bakımını üstlenmek istedi mi? İstedi… Bu kez ne oldu? 'Hükümet yatırımının şovunu CHP'liler yapıyor' denildi, ekipler stadyumdan dışarı çıkarıldı…
Aklıma ilk nefeste gelen örnekler bunlar.
Gelelim Hatboyu'na… Hatboyu geçmişte olduğu gibi şimdi de CHP'li ve AKP'li siyasileri karşı karşıya getirmeye devam ediyor. Dün de yazmıştım. AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı İbrahim Yılmaz Kaynarca o alanın temizliği ile ilgili Tepebaşı Belediyesi'ne çağrıda bulundu.
CHP'li mevkidaşı Vural Yörük ise Kaynarca'ya bu alanın TCDD sorumluluğunda olduğunu söyledi.
Kaynarca bu açıklamaya cevabında ise 'Açıklaması oldukça talihsiz ve Eskişehirlilik şıklığına ters bir tavırdır. Sorumluluktan kaçmayın' dedi.
Şimdi CHP'li Ahmet Ataç idaresindeki Tepebaşı Belediyesi'ne yapılan eleştiri şu:
Tepebaşı Belediyesi 'Sorumluluk alanında olmayan' Hatboyu'nda neden temizlik çalışması yapmıyor?
Örnekleri düşününce nedeni anlamak çok zor olmasa gerek.
BAKAN AĞBAL'DAN ILIMLI MESAJLAR
Maliye Bakanı Naci Ağbal dün Eskişehir'deydi. Şehrimizi ziyaretinde birçok temasta bulundu. Programı yoğundu…
İlk olarak Eskişehir Valiliği'ni ziyaret etti Bakan Ağbal. Burada enflasyonun 16 Nisan'dan sonra aşağı seviyelere ineceğini belirten Ağbal, yılın 2. çeyreğinden itibaren yavaş yavaş baz etkisi kaybolmaya başlayacak' dedi.
Ağbal daha sonra Eskişehirspor'a geçti. Burada ise Eskişehirspor'un, futbola renk ve değer katan bir kulüp olduğundan, sloganı ve futboluyla herkesin hafızasında olduğundan söz etti. En akılda kalan sözü ise hepimizin ortak temennisi oldu: ES ES'i Süper Lig'de görmek istiyoruz.
Bakanın buraya yaptığı dostane ortamda gerçekleşen ziyareti ve Eskişehirspor için bulunduğu güzel dileklerin ardından, Alpay Özalan'ın gidişinin de siyasi olmadığı kanaatine varmak mümkün olabilir aslında… Neyse…
Eskişehirspor ziyaretinin ardından Ağbal ile özel röportaj yapma fırsatım oldu. Kendisine anayasa değişikliği ve referandum konusunda Eskişehirlilere mesajını sordum. Bu söyleşinin detaylarını Sonhaber'de okudunuz. Ağbal çok ılımlı mesajlar verdi. Öncelikle evet ya da hayır diyecek herkese saygılı olunması gerektiğini, karşılıklı olarak hoşgörünün ön planda bulunmasının önemini vurguladı.
Ağbal özellikle herkesin sandığa gitmesinin çok önemli olduğunu ifade etti. Katılımın önemine dikkat çeken Ağbal, evet neticesinde Eskişehir ekonomisinin ve sanayisinin de daha iyi noktalara geleceğinden bahsetti. 'Evet' hakkında söylediklerinden çok, hoşgörülü ve ılımlı tavırları daha önemliydi bakanın…
Genel siyasette hükümet yetkilileri zaman zaman sert söylemlerde bulunsalar da söz konusu Eskişehir olunca bu tutum olumlu yönde değişiyor. İyi de oluyor…