Köşebaşı'nda, ES TV için yaptığımız sokak röportajlarından sık sık söz ettiğimi biliyorsunuz. Bugün yine son dönemde gerçekleştirdiğimiz 3 çarpıcı sokak röportajından bahsedeceğim. Bu röportajları çok önemsediğimi bir kez daha belirtmemde fayda var zira 10 kişiden aldığınız cevaplar, vatandaşın nabzını ölçmek ya da gerçek gündemi yakalamak adına oldukça fayda sağlıyor.
Bahsedeceğim ilk röportaj geçtiğimiz haftadan, 2016'nın son günlerinden. Televizyon haberciliğinde bir klasik olan 'Milli Piyango ikramiyesi size çıksa, ne yaparsınız' diye sorduk. 2008 yılından beri her sene aynı röportajı yaptığım için cevaplarında aşağı yukarı aynı olduğunu biliyorum. Paranın tamamına ev-arsa alarak yatırım yapacaklar… Tüm garibanlara yardım edecekler… Dünya turuna çıkacaklar… Çok büyük bir fabrika açıp işsizlere istihdam sağlayacaklar… Büyük ikramiyenin hayalleri her sene bu ve benzeri şekilde uzar giderdi. İşin garibi artık klişe haline gelen bu cevapları bu sefer alamadık. Toplumun her kesiminden insanın geçtiği Hamamyolu'nda yaptığımız röportajda çeyrek bilet alan bir amcamıza sordum, 'Oğlanların düğününü yaparım' diye cevap verdi. Bir başkası 'Bankalara borçlarımı kapatırım' dedi. Yine bir teyzemiz, 'Çocuklarımı okuturum, eğitime harcarım' şeklinde cevapladı. İnsanların hayalleri bu sene ne kadar da küçülmüş değil mi? Bahse konu cevaplar normal şartlarda zaten yapılabilmesi gereken işlerken bu sene 'Büyük ikramiye hayali' oluvermişti. Ekonomik daralmanın vatandaşın bırakın kesesini, hayallerine bile ne kadar sert şekilde yansıdığının en somut göstergesi olabilir bu cevaplar…
Bir röportaj da sevgili Şener Çetin yaptı. O da '2017'den beklentileriniz nedir' diye sordu. Bir ya da iki kişi işyeri açmak, evlilik yapmak gibi cevaplar verdi. Geriye kalan yaklaşık 10 vatandaşımız, bu seneden hiçbir umudu kalmadığına dair şeyler söyledi. Röportajı, Eskişehirlilerin cevaplarını izlediğimde gerçekten içim karardı. Yaşının 25'ten küçük olduğunu tahmin ettiğim genç bir arkadaşım, '2017'den hiçbir beklentim yok. Umudum da yok' diye cevap verdi. 55'ten büyük olanların bakış açıları da çok farklı diyemem. Bu umutsuzluğu size de pompalamış olmamak için cevapları detaylandırmak istemiyorum. Hepimizin en büyük beklentisi muhakkak insanlarımızın artık namussuzca öldürülmemesi, terör olaylarının sona ermesi… Sadece şu kadarını söylemeliyim; ülkemizin içinden geçtiği şu sıkıntılı günlerde, ardı ardına yaşanan terör saldırıları umudumuzu kırmadıysa bile moralimizi bozmuş durumda…
Şimdi gelelim yerel gündem adına çarpıcı olan röportaja… Aslında bu röportajı yapalı bir aydan fazla oldu ama ancak sizlerle paylaşıyorum. ES TV Ana Haber Bülteninde de ilk haber olarak değerlendirmiştik. Sorumuz ise gayet basitti: Eskişehir'in kaç milletvekili var, bu isimleri tanıyor musunuz? Bu soruyu da tam 10 kişiye sorduk. Bu kez röportajı yaptığımız nokta Köprübaşı oldu, hatta Cengiz Topel heykelinin dibinde diyebilirim. Bizim için gündem adına en önemli aktörler milletvekillerimiz, hatta birisi Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Hoca… İşte bu soruya her yaş aralığından Eskişehirliler öyle cevaplar verdi ki, adeta mesleki açıdan inandığım şeylere bakış açım değişti. Ben büyük bir çoğunluğun siyasetle ilgilenmediğini, seçimden seçime sandığa gittiğini zaten hissediyordum fakat bu kadarını da beklemiyordum. 10 kişinin yarısından fazlası kaç milletvekilimiz olduğunu bilmiyor, yine tamamına yakını isimlerin yalnızca bir tanesini zor tanıyor, çoğunluğu ise hiçbirini tanımıyor. İnanır mısınız Eskişehir'den bir bakanımız olduğunu benden öğrenen vatandaşlar bile oldu. Hal böyleyken siyaset neden bu kadar önemli, bu iş için bu kadar zaman-mesai harcamak ne kadar sağlıklı, insan düşünmeden edemiyor…