15 Şubat'ta Köşebaşı'nda 'Bu işte bir 'işsizlik' var' başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Bu yazıda son 3-5 ayda, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden şehirlerde ya da ilçelerde açılan kadrolara yapılan rekor iş başvurularını derlemiştim. Hem de onlarca örnekle…
Ülke genelinde bariz biçimde hissedilen işsizlik sorunu ile ilgili olarak Eskişehir'de yakın tarihte açılan bir kadro olmadığı için 2014'ün Mayıs ayından bir hatırlatmada bulunmuştum. Neydi o? Orman Bölge Müdürlüğü Eskişehir ve Afyonkarahisar'da çalıştırılmak üzere 78 kişilik geçici işçi için ilana çıkmış ve 6 aylık iş için toplam başvuru sayısı 4 bin 837'ye ulaşmıştı.
Bugün de benzeri bir işçi alımı olsa durumun farklı olacağını sanmıyorum diye de eklemiştim.
Yine geçtiğimiz hafta yapılan bazı açıklamalar, rakamlarla ortaya konulan işsizlik gerçeği ile çelişmiş durumda.
Sanayi Odası Başkanı Savaş Özaydemir, 500 kişiye iş vermeye hazır olduklarını ancak insanların masa başı yüksek maaşlı iş aradıklarını, bu sebeple makine başında iş yapacak eleman bulamadıklarını ifade etti.
Ardından ise Esnaf Odaları Birliği Başkanı Ekrem Birsen dedi ki, Eskişehir'de işsizlik sorunu yok, iş beğenmeme sorunu var.
2014'te yapılan 78 kişilik geçici işçi alımı örneğini bir düşünelim. Bu alım ne masa başı bir işti ne de yüksek maaşlı bir işti. Velhasıl 78 kişinin 6 aylığına çalışacağı bu işe 4 bin 837 kişi başvurmuştu!
Mayıs 2014'ten bu yana Eskişehir'de binlerce kişiye istihdam sağlayacak bir yatırım mı yapıldı? Yüzlerce insana geçim kaynağı olabilecek yeni bir iş kolu mu ortaya çıkarıldı? Kesinlikle hayır!
Yine 10 Ocak'ta yazdığım yazıda, işsiz kalan Eskişehirli bir gazeteci ağabeyimizin iş bulamadığı için aylarca boşta kaldıktan sonra, apartman görevlisi olarak işbaşı yaptığını sizlerle paylaşmıştım.
Yine her hafta yaşadığım bir başka durumu da sizlerle zaman zaman paylaşıyorum. Eskişehirliler ile ES TV için yaptığımız röportajları biliyorsunuz. Referandum konusu ile ilgili mikrofon uzatıyoruz, yerel gündem ile ilgili mikrofon uzatıyoruz, Milli Piyango size çıkarsa ne yaparsınız diye mikrofon uzatıyoruz. Hatta 3 dilek hakkınız olsa ne dilersiniz diye mikrofon uzatıyoruz. Biz vatandaşa ne sorarsak soralım cevaplar benzer minvalde oluyor. İnsanlar geçim sıkıntısından bahsediyor, ay sonunun gelmediğinden bahsediyor, iş bulamayan çocuğuna dertleniyor... Hatta yaşı ilerlemiş vatandaşlar 3 dilek hakkının ilkini, çocuklarına iş bulmak için harcıyor!
Gençlere sorduğunuzda da durum hiç farklı değil! Gençlerin birinci önceliği işsizlik… Parti il başkanları bile kendilerine iş istemek için gelen binlerce kişi ile muhatap olduklarını zaman zaman dile getiriyor. Belediye başkanlarını ya da milletvekillerinden bahsetmiyorum bile varın onlara iş talebi ile gelenleri siz düşünün…
Her gün vatandaşın içinde olan bir haberci olarak, bu hafta yine işsizlik ile ilgili röportajlar yapacağım. Bu kez doğrudan işsizliği soracağım. Bunları hafta boyunca ES TV'de izleyebilirsiniz. Belki ben sayın başkanlar Savaş Özaydemir ve Ekrem Birsen'den farklı düşünerek yanılıyorumdur. Belki de ben vatandaşın her gün dibinde olduğum halde nabzını yanlış ölçüyorumdur.
Elbette yapacağım röportajların sonuçlarını istatistikleri ile birlikte Köşebaşı'nda sizlerle de paylaşacağım. Olmaz ama belki de rakamlar yanılıyordur. Bakalım bu konuda halkımız ne diyor? İşsizlik ile ilgili birinci ağızın vatandaş olduğunu düşündüğümüzde, onların da yanılacak hali yoktur herhalde! Öyle değil mi?