Nereden çıktı bu şimdi? İşçiler daha yeni hükümetten %7,5+5 olmak üzere toplamda %12,5 zam aldılar maaşlar artmaz mı? demeyin. Özellikle son 10 yılda artan enflasyonun yanında gerek vergi dilimlerindeki olumsuz artış gerekse vergi dilim makaslarındaki oran artışı işçilerin maaşlarını eritmeye devam ediyor. Bu durumu Habertürk'ten Ahmet Kıvanç ve Tahsin Akça güzel bir çalışma yaparak anlatmışlar; bu çalışmayı iki ana başlık olarak incelersek konuyu çok daha iyi anlayabiliriz;
  1. Gelir vergisi tarifesinde hangi kazanca hangi vergi oranının uygulanacağı her yıl Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan tebliğ ile belirleniyor. Yüzde 15 oranındaki vergiye tabi kazanç tutarı ne kadar düşük artırılırsa ücretlilerin ödeyeceği vergi de o kadar yükseliyor. Eğer yüzde 15'lik birinci vergi diliminde her yıl enflasyon oranında artış yapılırsa, ücretlilerin gelirlerinin daha yüksek kısmı yüzde 15 oranında vergiye tabi olur. Birinci ve ikinci vergi diliminde yer alan kazanç tutarı ne kadar az artırılırsa düşük ücretlilerin ödeyeceği vergi miktarı o kadar artar. Bu uygulama, gelir vergisinde gizli artış anlamına geliyor. 2008 yılında yüzde 15 vergiye tabi kazanç tutarı 7 bin 800 lira seviyesindeydi.Yerel seçimlerin yapıldığı 2009 ve genel seçimlerin yapıldığı 2015 yılı hariç aradan geçen on yıllık süre içinde tarife artışı hep enflasyonun altında kaldı. Birinci dilimde 2008-2017 yılları arasındaki kümülatif artış yüzde 66.7 düzeyinde gerçekleşti. Yüzde 20 vergiye tabi olan ikinci dilimdeki kazanç tutarı ise yüzde 51.5 oranında artarak 19 bin 800 liradan 30 bin liraya çıkarıldı. Oysa 2008 yılından 2016 yıl sonuna kadar Tüketici Fiyat Endeksi'ndeki (TÜFE) kümülatif artış yüzde 82.33 olarak gerçekleşti. Aradaki fark birinci dilimde 15.63 puan, ikinci dilimde ise 30.83 puan oldu.
  2. Meclis'e sunulan torba yasa tasarısı, gelir vergisi tarifesinin üçüncü diliminde artış öngörüyor. Bu daha öncede olmuş üçüncü dilim yüzde 25 den yüzde 27 ye çıkarılmıştı. Halen, ücretlerin 13 bin liraya kadar olan kısmı yüzde 15, 13-30 bin lira arasındaki kısmı yüzde 20 gelir vergisine tabi. İlk iki dilimdeki vergi oranları aynen devam edecek. Yıllık ücret geliri 30 bin lira ile 110 bin lira arasında olanlardan halen yüzde 27 oranında gelir vergisi alınıyor. Gelir vergisi tarifesinin üçüncü dilimini oluşturan bu oran, torba yasayla yüzde 30'a çıkarılacak. 110 bin liranın üzerindeki ücretler için uygulanan dördüncü dilimdeki yüzde 35 oranı ise değişmeyecek. Ücretlilerin gelir vergisi matrahı, yüzde 14 oranındaki Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) primi ve yüzde 1 oranındaki İşsizlik Sigortası Fonu primi düşüldükten sonra kalan tutardan oluşuyor. Buna göre, yıl boyunca aylık brüt 2 bin 875 TL ücret alanlar, matrahı oluşturan gelirlerinin 13 bin lirasına kadar yüzde 15, 13-30 bin lira arasındaki kısmı için de yüzde 20 oranında vergi ödüyor. Bu gruptakilerin ödediği yıllık gelir vergisi 2017 yılı için 5 bin 350 TL'yi buluyor. Torba yasa tasarısı, brüt ücreti 2 bin 875 liranın altında kalan ücretlilerin vergi oranında bir değişikliğe yol açmayacak. Bu tutarın üzerinde ücret alanlar ise gelir seviyelerine göre değişen tutarlarda daha fazla vergi ödeyecekler. Ödenecek ilave vergi, brüt geliri 3 bin lira olanlarda 39 lira, 4 bin lira olanlarda 353 lira, 5 bin lira olanlarda 665 lira, 6 bin lira olanlarda 981 lira, 7 bin lira olanlarda bin 292 lira, 8 bin lira olanlarda bin 604 lira, 9 bin lira olanlarda bin 918 lira, 10 bin lira olanlarda 2 bin 231 lira, 10 bin 600 TL olanlarda ise 2 bin 500 lira olacak. Brüt ücreti 10 bin 600 lira olan da 20-30 bin lira olanlar da gelecek sene 2 bin 500 lira daha fazla vergi ödeyecek.
İşte özetlediğimiz bu iki durum hem gelir vergisinde yapılan gizli zammı hem de işçi maaşlarının neden azaldığını açıkça gösteriyor. Bu şekilde devam ederse 5-10 yıl arasında ücretlerdeki erime yüzde 50 lere varacak. İşin tuhaf yanı olan bitene kimsenin ses çıkarmaması herkesin özellikle sendika başkanlarının kafasını kuma gömmesidir! Hem de ne gömme turistik özelliği üst seviyelerde olan Antalyalarda, Kıbrıs'larda plaj kumuyla gömme!...