Seçimlerde hep yüreğim sızlar kadınlarımızın haline,
Sabahtan akşama kadar kapı kapı dolaşır.
Aynı caddeden on kerede geçsenizde on kere broşür verir.
Yorgunluktan artık sizin defalarca geçtiğinizi fark etmez.
Kadınlarımız iletişime giden yol, anahtar gibi görülür. Evlere daha rahat girip çıkabilir.
İnsanlardan bazen hakaret duyar, zıt görüşlü insanların tahammülü yoktur çünkü, kadın demez basar küfrü.
Ama yine de yılmaz, belki evladı iş bulacaktır, belki eşibelki yardım alacak, ocağında aş olacak, çocuğunu doyuracaktır. Belki de kendi yetki alacaktır. Fedakarlık yapar.
Çok çalışır fakat iş yönetim kadrosuna gelince, o sokakta sabahtan akşama kadar çalışan cefakar kadınlarımızı yoktur.
Bu demek oluyor ki; hamallık yapabilirsin ama yönetemezsin.
Kadının üzerinden duygu sömürüsü yapacaksın, kamu spotlarında, koyun güden kız çocuğuna, tarlada çocuğunu emziren anneye, yün eğiren babaanneye, bacılarımız, analarımız, nenelerimiz diyeceksin.
İş icraata gelince takım elbise giyen tecavüzcüye suç indirimi yapacaksın,
Ya benimsin ya toprağın deyip katledilen kadınlara sıradan normal bir olaymış gibi bakacaksın.
Çalıştırdığın işçi kadınına üst konumdayım diye, eziyet edeceksin.
Cinsel beklentilerin olacak, kadın bir gün çalışıp mecburiyetten işi bırakacak, çocuğunun masraflarını karşılayamayacak, eşi neden çıktın dediğinde hemcinsinin yılışık tavırlarını anlatamayacaksın, içine atacaksın.
Söylese yine suçlu kendisi olacak, benzetme yapacaksın, kuyruk sallamasan diye başlayacak cümle…. ile devam edecek.
Kadınların her başarısında, başarısıyla değil. Cinsel kimliğiyle algı yaratmaya çalışacaksın.
Fakat benim saf temiz kadınım, yine her seçim elinde broşür sokak sokak dolaşacak.
Kadınların sırtından yetki alacaksın, yine kadını sömüreceksin.
Artık uyan! Oku, çocuklarını geliştir ve yetiştir. Erkeğin algısını değiştir. Kız çocuklarını güçlü yetiştir. Saygınlığın sözde değil özde olsun kadınım!