Adil olmayan, antidemokratik bir ortamda, bazılarının 'savaşa gider gibi' sandığa gittiği bir seçim yaşadık yine.
'Yine' diyorum; ayakta kalmanın seçmenini sürekli teyakkuz halinde tutmaya bağlı olduğunu düşünen siyasiler, iki yılda bir ülkeyi seçime sürükler oldu.
Dokuz ay sonra yerel seçimler var.
'Seçimkolik olduk vesselam!'
***
Seçim sonucunda 'baskın seçim' mimarları hem meclis çoğunluğunu, hem de 'başkanlık' koltuğunu kaptı.
'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi' demeyin sakın.
O, işin simülasyonu. Şimdi simülasyon bitti, gerçeği başladı.
Erdoğan'ın seçim gecesi duygusallığıyla söylediği 'ilk başkan olmak bize nasip oldu' sözüyle teyit ettiği gibi;
'Bal gibi başkanlık!'
***
Seçim sonrası ekranlara çıkan her siyasetçinin aynı teranede buluşması ilginç geldi bana:
'Biz kazandık!' diyordu hepsi.
Gerçekten öyle mi, bir bakalım.
***
Parti oylarında gerileme olmasına rağmen,
Liderleri başkan olduğuna, partisi de meclis çoğunluğunu elde ettiğine göre;
Erdoğan da, AKP de kazandı.
***
Ne yapıp ne edip Erdoğan'ı başkanlığa taşıdığına, küçültücü tahminleri boşa çıkarıp oylarını koruduğuna, çok dillendirilen 'dip dalga'nın görünen tek yüzü olduklarına göre;
Bahçeli de, MHP de kazandı.
***
Adayı, meydanlarda sıcak ve samimi bir 'umut rüzgarı' estirdiğine ve partisinin çok üzerinde oy aldığına;
Parti oylarının bazı yerlerde İYİP'e, bazı yerlerde HDP'ye kaymasına göz yumulduğundan, oylarındaki gerilemeye rağmen;
Baskın seçime 'anaç hamleler'le karşılık verdiğine;
Demokrasinin sadece matematiksel değil, sosyolojik bir boyutunun da olduğunu gösterdiğine göre;
İnce de, CHP de kazandı.
***
Baskın seçimin muhatabı olmasına, devlet yardımı alamamasına, yeni kurulmanın dezavantajına ve kısıtlı bir zamana sıkışmasına rağmen;
Liderinin dik duruşuyla, barajı aşarak 'biz de varız' dediğine göre;
Akşener de, İYİP de kazandı.
***
Minik parti cürümlerinin önüne koydukları liderlerinin; doğal, dobra dobra ve ötekileştirmeyen dindar diliyle epeyi sempati topladığına göre;
Karamollaoğlu da, SP de kazandı.
***
Meclis dışında kalırsa, Güneydoğu siyasetinin mecliste değil de, illegal terör örgütlerince yürütülmesi ihtimalinin anlaşılamamasına;
Liderleri ve bazı üyelerinin hapiste olmasına, ittifaklardan dışlanmasına rağmen,
Barajı geçerek üçüncü parti olarak meclise girdiğine göre;
Demirtaş da, HDP de kazandı.
***
Herkes kendi hesabına göre 'biz kazandık' deyince,
Küçük çocukların yarışmalarında olduğu gibi, 'hepiniz birincisiniz' diyerek göğüslerine kağıttan yapılma şatafatlı birer madalya takasım geldi. (!)
İyi de,
Bu kadar kazananın olduğu bir yerde,
Hiç mi kaybeden olmaz arkadaş?
Hadi onu da siz bulun!