Karadeniz Bölgesi'nin simgeleşmiş gıda maddeleri içinde yer alan ve karası, kırmızısı, beyazı olan lahananın, salatası, dolması, yemeği, turşusu, pırasa ve havuç ile karıştırılarak böreği ve çorbası yapılır. Lahana güçlü bir antioksidan olduğu için enfeksiyon ve hastalıklarla savaşıp, sağlıklı hücrelere zararlı olan serbest radikalleri yakalamada vücudun kapasitesini artırmaktadır. Zararlı maddelerin vücuttan atılması, hücre yenilenmesinde etkili olmaktadır ve bu özelliğinden dolayı lahana, karaciğer başta olmak üzere bütün iç organların sağlığının korunmasına yardımcı olurken, deri ve cilt sağlığını da korumaktadır. Toksinleri (zararlı maddeler) uzaklaştırma özelliğinden dolayı yaprakları ezilip uygulandığında eklem iltihabı olarak bilinen artritin yol açtığı şişme, sertlik ve ağrıların giderilmesine yardımcı olmaktadır. Lapa halinde cilde uygulanırsa zengin kükürt içeriği ile egzama, sedef vb. cilt hastalıklarında da iyileşme sağlamakta, toksinleri dışarıya atarak cilt güzelleşmesine destek sağlamaktadır.
Beyaz lahana, yaşlanma nedeniyle ortaya çıkan makula dejenerasyonunu, katarakt oluşumunu geciktirmekte, beta karotence zengin olduğu için bunu A vitaminine dönüştürerek göz sağlığına fayda sağlamakta, gece görme fonksiyonlarını artırmaktadır. Prostat kanseri riskini azaltmakta, saç sağlığına da katkıda bulunmaktadır. Lahana B, C ve E vitaminleri ile potasyum, kalsiyum, demir, bakır, magnezyum gibi minerallerce zengindir. A ve C vitamini zenginliği ile cildin yaşlanmasını yavaşlatmakta ve D vitamini ile de bunu desteklemektedir. Cilt yenileme özelliğinden dolayı krem ve losyonlarda yer almakta ve lahana ile yapılan maske ile de hücreler yenilenmektedir. Çiğ olarak salatasını yapıp tüketmek veya suyunu içmek, idrar söktürür ve toksik atıcı özelliğinden ve içerdiği C vitamininden dolayı faydalanmayı en üst düzeye çıkarır. C vitamini bağışıklık sistemini güçlendirmede kükürde destek olmakta, vücuda zarar veren serbest radikallerin engellenmesine de yardımcı olmaktadır.
Bağırsaklarından ameliyat olan hastalara, iyileşmelerine yardımcı olması için glutamin desteği kullanmaları önerilmektedir. Lahanada bulunan U vitamini (aslında bir vitamin değildir) mide, bağırsak (kolon) kanserine karşı önleyicidir, ülserin baş harfi seçilerek U vitamini adı verilen bu madde mide ülserine faydası nedeniyle bu isim verilmiştir. Mide sorunları ve hastalıklarına şifa olan bu sebze, sindirim kolaylığı ve bağırsakların sağlıklı çalışmasını sağlamaktadır. Kadmiyumu bağlayan glutamin bileşenleri içerdiği için, sindirim sistemi yanında alerji, eklem ağrısı, ateş gibi hastalıkların etkilerini azaltabilmektedir. Beyin hücre zarlarında yüksek konsantrasyonda bulunan lipidler için gerekli olan K vitaminini içerdiği için, düzenli tüketildiğinde yaşa bağlı olarak oluşan Alzheimer gibi zihinsel bir hastalığı azaltmaktadır. Kanserle mücadele eden glikozinolitleri içerirken sülforan, izotiyosiyanatlar, indol 3 karbinol ihtiva etmesi nedeniyle akciğer, mide, kolon, meme, prostat kanseri riskini azaltmaktadır. Lahana Indol 3 karbinol ile vücuttan zararlı maddelerin atılmasını, hormonun dengelenmesini ve kimyasallardan kurtararak karaciğer sağlığını korumaktadır. Kalsiyum, potasyum, magnezyum minerallerince zengin olduğu için kemik ve kas sağlığını güçlendirmektedir. Kansızlığı gidermekte ve kan şekerini düzenlemekte de önemli bir sebzedir. Lahana lif ve su içeriğiyle tokluk hissi verir, fazla yağ ve kolestrolün bağırsakta emilimini azaltarak kilo vermeye yardımcı olur, 100 gramı 25 kaloridir. Suyu ve çiğ tüketimi kadınların korkulu rüyası olan selüliti azaltır, çorba olarak tüketimi sıvı atımını sağlar ve gut hastalığına iyi gelir.
En kötü özelliği, gaz yaptığı için ülser ve mide problemi olanlarda yanma hissini artırmaktadır. Bunun için haşlandığı suyun dökülmesi veya pişerken içine kimyon konulması gerekmektedir. Suyunun fazla tüketimi idrar yolu tahrişine neden olmakta, kendisinin fazla tüketimi ise iyot eksikliğine ve bağırsakların fazla çalışmasına neden olmaktadır. Kan inceltici ilaçlar ile tüketildiğinde K vitamininin yeterli miktarda alınamamasına neden olduğundan, kan inceltici ilaçlarla birlikte tüketmemeye özen göstermek gerekir. Lahana, haftada iki kereyi geçmeyecek şekilde tüketilmelidir.