Değerli okurlarım söze Kırgız Türkü Cengiz Aytmatov'un romanından bir alıntı ile başlamak istiyorum. Juan-Juan adlı barbar bir toplum, tutsak ettiği kişileri işe yarar köleler haline getirmek için belleklerini silerek 'mankurt' haline getirirmiş. Bir insanı 'mankurt' yapmak içinde, Tutsak kişinin saçları iyice kazınır, Kafasına devenin boyun derisi gerdirilerek geçirilir, Tutsak başını yerlere vurmasın diye bir kütüğe bağlanır. Yürek parçalayan çığlıkları duyulmasın diye elleri ayakları bağlı olarak ıssız bir yerde sıcak güneş altında dört beş gün aç susuz bırakılır. Sıcağın etkisiyle deve derisi büzülüyor ve bir mengene gibi kafayı sıkıştırıyor, Deve derisinin artık kafa derisiyle bütünleşmeye başlamasıyla kazınan saçlar yeniden uzamaya başlıyor. Fakat deri kafaya o kadar yapışıyor ki, zaten sert olan deve derisi sıcağın etkisiyle iyice sertleşiyor ve uzayan saçlar deriyi delip uzamasına devam edemiyor. Bu nedenle saçlar kafanın dışı yönünde değil, içine beyne doğru uzamaya başlıyor. Sıcaktan büzüşen deve derisinin kafatasına yaptığı baskı ve kafanın içinde ters yönde uzayan saçların kafatasını delip, beyne doğru ilerlemesiyle tutsak büyük acılar çekiyor, Bütün bu acıların sonunda sağ kalanlar ölünceye kadar geçmişini hatırlamayan hafızası silinmiş bir 'mankurt' olmuştur. Kim olduğunu, hangi soydan geldiğini, anasını, babasını ve çocukluğunu bilmez hale geliyor. İnsan olduğunun farkında değildir. Ağzı vardır, dili yoktur; kaçmayı dahi düşünmeyen, hiçbir tehlike arz etmeyen bir köledir sadece. Bizim Anadolu tabiri ile mankafa olmuştur artık. Günümüzde de toplumumuz bu hale getirilmeye çalışılmaktadır. Köleler ve Efendileri gibi. Siyasetçilerimiz bile bir gün önce söylediklerini ertesi gün unutur hale gelmişlerdir. Eskişehir spor camiasında da durum böyledir. Bir sezon öncesi halimiz ortada olmasına rağmen gene aynı hamam aynı tas devam etmektedir. Eldeki para eden sporcular satılıp yerine adı astarı belirsiz isimsiz oyuncularla taraftar kandırılmaya çalışılmaktadır. Hiç kimse vaz geçilmez değildir. Fakat yerlerini dolduracak oyuncularda alınmalıdır. Bakınız Antalya spor a seyircisini sahaya çekmek için yaptığı transfer atağına. Süper ligdeki bütün takımlar hummalı bir şekilde transfer yaparken biz neden aranan taze kanı bulamıyoruz. Sığınmışız bir mali sıkıntının arkasına her şeyi frenliyoruz. Kraliçe Elizabeth'e çiçek gönderip futbolcumuz Necdet e moral motivasyonunu arttırmayı isteyen, Meta likaya bir reklamda onbeş dakikalığına da olsa formasını giydiren, Amigo Orhan ı, türbin şovu, Otuz bin kişilik deplasman seyircisi ve Bando Esesi ile tarih yazan bu taraftara yapılan transferler yakışmıyor sayın başkan. Ellinci Yılımızda ele ele Bank Asya ya düşmek istemiyoruz. Çünkü ne biz nede bu taraftar Mankurt değil bunun vebali büyük olur. Üç parlak yıldızın birleşmesinden doğan enerji ile çıkan kırmızı şimşek e Ellinci yılına yakışır bir transfer bekliyoruz.