AK Parti iktidarından önce Memur-Sen'e bağlı sendikalar en zayıf örgütlerdi.

OTOMOBİLİNİ
KÜMESE ÇEVİRDİ

Üye sayısı bakımında KESK ve Türkiye Kamu-Sen'in çok gerisindeydiler. O yıllarda Memur-Sen İl Temsilcisi Recep Kandemir yaptığı değişik mizansel eylemlerle sadece Eskişehir değil, tüm Türkiye'de gündem oluyordu. Özellikle Reha Muhtarlı Show TV'de onun bu mizansel haberleri geniş yer buluyordu. Kandemir benzin zammını protesto ederek, otomobilini kümese çevirmişti. Masanın üzerine sucuk, salam, tavuk ve et koyup, 'Bunlar yemek değil bakmak için' derdi. Kasaptan gramla et aldı. Saçını kazıttı. Eskişehir'den Ankara'ya Bayrak Koşusu başlattı. Yapılan eylemler sempatik bulunuyordu. Kandemir artık 'medyatik sendika başkanı' olmuştu. Ancak Kandemir bu konuda topuzun kantarını biraz kaçırdı. 'Artık belde kemer kalmadı pantolan durmuyor' diyerek, kameraların önünde pantalonlarını indirdi. Paçalı donlarla görüntüleri 'bu kadar da olmaz' dedirtti. Bu son eylem tepki topladı. Bundan sonra yaptığı eylemler eskisi kadar etkili olmadı. Memur-Sen'in artık eylemleri gazetelerin birinci sayfalarından iç sayfalara düştü.


HAKLI EYLEMLERİNİ
GÖLGELEMİŞ OLDU

Yeşiltepe Muhtarı Meryem Kuş Açıkgöz'de yaptığı çıkışlar ve eylemlerle mahallesinin yaşadığı sorunları hep gündeme taşıdı. Bundan dolayı Meryem hanım son günlerde 'Medyatik Muhtar' oldu. Kat sınırlaması olayı ile ilgili Yılmaz Büyükerşen'e karşı sert muhalefet yapmaya başladı. Bu konuda yaptığı açıklamaları ve eylemleri bazı kesimler tarafından takdir topladı. Ancak Açıkgöz'de tıpkı Recep Kandemir gibi topuzun kantarını biraz kaçırdı. Oyun çağındaki çocukların ellerine sloganlar yazılı dövizleri vererek, onlara eylem yaptırdı. Onlarla birlikte yaptığı eylem sonrasında 'Tek suçları fakir aile çocuğu mu olmak?' diyerek, bence bir çuval inciri berbat etti. Bugüne kadar yaptığı haklı eylemleri gölgelemiş oldu. Meryem Hanım, 'Çocukları kullanmaya ne gerek vardı?' Bugüne kadar yaptıkları açıklamalarıyla gazetelerin manşetlerinde yer alan Açıkgöz, şovmenliğe soyunup, bu tür yanlışlar yapmaya devam ederse, bizlerin ve kamuoyunun gözünde inandırıcılığını yitirir. Bizden uyarması...


*****

ALGI YARATMAK İÇİN Mİ ELEKTRiKLER KESiLiYOR?
Son günlerde çok sık elektrik kesintileri yaşanıyor. Bu konuyla ilgili beni arayan bazı okurlarımız; 'Kesintiler bilinçli mi yapılıyor? Bizlere 'Haa bak elektrikler yetmiyor. Termik santral mutlaka yapılmalı' algısı mı yapılmaya çalışılıyor? Belirli bir döngüde şalter aşağıya mı indiriliyor' diye tepki gösterdi. Hakikaten okurumuzların dediği gibi kentte çok sık elektrik kesintileri yaşanıyor. Gerçekten elektrik yetmiyor olsa Hükümet Danıştay'ın kararına uyup sürekli yaz saati uygulamasından vazgeçerdi. Böylece ülkemiz gün ışığından daha fazla yararlanırdı. Ülkemizde elektrik fazla ki bugün çocuklar okula, insanlar işlere karanlıkta gitmek zorunda bırakılıyor. Çocukları 'karanlıkta okula gönderen' zihniyet, 'Elektrikler yetmiyor, Termik santral mutlaka yapılmalı' algısını asla yapamaz.

******
NOSTALJİ

23 Yıl Önce Aşevi Açılışı
Yıl:1995. 23 yıl önce Büyükşehir Belediyesi Aşevi Kurşunlu Külliyesi'nde açılıyor. Açılışı dönemin Valisi Ali Fuat Güven ve Eskişehir'in ilk Büyükşehir Belediye Başkanı merhum Aydın Arat birlikte yaptı. Tarihi fotoğrafta dönemin Odunpazarı Belediye Başkanı Ayhan Boyer, İmar Limited Genel Müdürü Bekir Sıtkı Saraç ve Büyükşehir Belediyesi Özel Kalem Müdürü Şamil Özcan'da dikkat çekiyor. Aydın Arat iki yıl sonra 18 Eylül 1997 tarihinde safra kesesi rahatsızlığı nedeniyle Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Arat, beyin damarlarında tıkanıklık ve sol tarafında kuvvet yetersizliği nedeniyle 22 Eylül'de nöroloji servisine alındı. 4 Ekim 1997 tarihinde Tıp Fakültesi Hastanesi'nde saat 15.30'da vefat etti. 55 yaşında yaşamını yitiren Arat'ın Eskişehir'e çok değerli hizmetleri oldu. Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun. İlk Valilik görevini Eskişehir'de yapan Ali Fuat Güven, daha sonra Bursa Valiliği'ne atandı. Güven, sert ve disiplinli bir Vali'ydi. Tam bir devlet adamıydı. Eskişehir'de başarılı hizmetlerde bulundu. Eskişehir'de iz bırakan ve unutulmayan valiler arasında yer aldı. Dönemin Odunpazarı Belediye Başkanı Ayhan Boyer 1999 seçimlerinde başkanlığı kaybetti. Naif bir insan olan Boyer, kentte doğruları savunmaya bugünde devam ediyor. Dönemin İmar Limited Genel Müdürü ve merhum Aydın Arat'ın sağ kolu olan Bekir Sıtkı Saraç, DYP'de Merkez İlçe ve İl Başkanlıkları yaptı. İki dönemdir Odunpazarı Belediye Meclis Üyeliği yapıyor. Siyasi yaşamını Yılmaz Büyükerşen'i destekleyerek, sürdürüyor...

******

CUMARTESİ HİKAYESİ


SADECE BİR KURUŞ

'Sözün Özü'
İsmet İnönü Başbakandır… Bir gün, Atatürk'ü görmek için Köşk'e çıktığında yorgun ve öfkeli görünüyordu.

BULAMAMIŞLAR
Sinirlerine hakim olmasıyla ünlü İnönü'nün bu durumu, Atatürk'ün gözünden kaçmadı. 'Hayrola İsmet?' dedi, 'Sende bir olağanüstülük var bugün…' İnönü, gülümsemeye çalıştı: 'Türk Hava Kurumu Yönetim Kurulu Toplantısı vardı da…' Gazi, 'Eee, ne olmuş varsa?' diye sordu. 'Fuat Bey'i epey terlettim… İstifaya filan kalktı.' 'Çalışkan çocuktur Fuat… Kurumu da iyi yönetiyor.' 'Bunlara bir diyeceğim yok… Ama canımı sıkan bir konu oldu.' 'Neymiş o?' İnönü durdu, derin bir nefes aldıktan sonra, 'Hesaplarda kırk para oynuyor!' dedi. 'Kırk para?! Yani bir kuruş…' 'Evet… Toplantıya sabah 10'da girdik, saat 17'yi geçiyordu çıktık… Daha önceki toplantıda dikkatimi çekmişti… Bu bir kuruşun nereye gittiğini öğrensinler diye talimat vermiştim. Bulamamışlar… Fuat Bey'in hassasiyetini anlıyorum ama milletimiz ondan daha hassastır. Verdiği paranın nereye gittiğini bilmek ister. İstifa bu gibi hallerde en kolay yoldur. Ama kimseyi rahatlatmaz… Hatta söylentilere bile neden olur.'

GÜVENİ SARSAR
'Demek mesele bu… Kırk paranın hesabı bu kadar yordu, üzdü. Haklısın, kırk para, günün birinde kırk lira, dört yüz lira olur. Bu da giderek büyür halkın ağzında… Böyle kuruluşlara olan güveni sarsar… Biz Cumhuriyet'i kurarken, böyle kırk paralara çok ihtiyacımız oldu… Eee, ne yaptın sonunda?' 'Muhasebeciyi çağırttım… Memurları seferber ettim… Ve kırk paranın yanlışlıkla başka bir hesaba geçirildiğini bulup çıkarttım… Bundan sonra bu gibi hataları affetmeyeceğimi söyledim. Bizim milletimiz de elindeki avucundakini verir, ama verdiğinin doğru dürüst yerlere harcanmasını görmek ister.'
Atatürk, yanındakilere dönüp sordu: 'Nasıl, tam adamını bulup, bunların başına getirmişim değil mi?'
(Sabiha Gökçen - Atatürk'le Bir Ömür - Süleyman Bulut'un Büyük Atatürk'ten Küçük Öyküler isimli kitaptan)

******

FOTO ŞAKA


MHP İl Başkanı Kadir Bıyık: Dündar bey referandumda olduğu gibi Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde de Eskişehir'deki MHP oyları yine sizin yanınızda olacak.
AK Parti İl Başkanı Dündar Ünlü: Referandumda MHP, BBP 'Evet' verdiyse, Bizim 'Evet'ler ne oldu? Bizimkiler 'Evet' verdiyse MHP'nin BBP'nin 'Evet'leri nerede? Bunca yıllık Mali Müşavirim, ben bu işin içinden çıkamadım. Korkarım Cumhurbaşkanlığı seçiminde yine çıkamam.

******
FIKRA

ÜÇÜNCÜ MÜ?
Kondüktör üçüncü mevki biletle birinci mevkide oturan saf köylü genci sertçe uyarır. Bir müddet sonra genci ikinci mevkide görünce
-Oğlum ben sana üçüncüye git demedim mi?
Saf genç şaşkın halde dolaşırken yataklı vagonlardan birinin kapısını açar ve balayına çıkmış kan ter içindeki yaşlı damatla göz göze gelir ve sorar;
-Ağabey kaçıncı üçüncü mü?
-Sana ne ulan kapat kapıyı.