Ödüllü Gazeteci Esra Ünlü'nün haberine göre, 'Özel Öğrenci Barınma Hizmetleri Yönetmeliği' kapsamında, öğrenciye kiralanan apartman daireleri de ruhsat alacakmış.
E tabi alsınlar. Üzerimizdeki dairede gürültü patırtı…
Öğrenciler parti veriyor. İçlerinden birinin doğum günü herhalde, diyoruz.
Yahut da,
Vize sonrası galiba, onun için bir araya geldiler eğleniyorlar. Boş ver bağırıp çağırsınlar, iki bira içip son tramvaydan önce dağılırlar; paralarını biraya yatırdıkları için taksi tutacak paraları kalmamıştır, diyoruz.
Yarın?
Yarın da başka yerde toplanırlar herhalde. Bizim üst kata tekrar sıra gelinceye kadar finaller başlar, arkasından da memleketlerine giderler deyip geçiyoruz.
Ama biliyor muyuz gerçekten de öğrenci mi üst katımızdakiler?
Yahut da alt katımızdakiler?
Veya bitişiğimizdekiler?
Bilmiyoruz! Ruhsat alınırsa…
Ama şu da var...
Karşı apartmanın alt katındakilerin de Suriyeli oldukları söyleniyor.
Biliyor muyuz Suriyeli mi, Afgan mı, Iraklı mı, İranlı mı?
Muhtarlıkta kayıtları var mı yok mu?...
Her gördüğümüz sakallıyı…
***
Yine habere göre, kontrol ekipleri kurulacakmış öğrenci barınma mekanları için.
Bak bu biraz sakat.
Biz üniversitedeyken Karadenizli bir arkadaşımız vardı.
Şeref… Şerefsiz Şeref!
Şimdilerde İstanbul'da şair... Epey de meşhur.
Ev sahibi uğrardı ara sıra. Kapıya Şeref bakardı.
'Ne yaptın?'
'Kirayı istedi?'
'Eee?'
'Bir avuç finduk verip gönderdim da!'
'Hass..tir! Adam hepimizi vuracak bir gün!'
Onun için…
Bu kontrol ekibi iyi bir fikir değil. Öğrenci milletiyle uğraşılmaz.
***
Haberin ayrıntısını okuyunca, bu nasıl iş, dedim…
Çevremdekilere sordum:
'Öğrencilerin kaldığı yurtların, pansiyonların, apartların, apartman dairelerinin odalarında bir ya da üç, dört, beş, altı öğrenci kalacak, iki öğrenci kalamayacak, deniyor. Ne anlıyorsunuz bundan?'
Bizden epey büyük, hayat tecrübesine güveni tam olan;
'İhtilallerden sonra olurdu böyle yasaklar. Bir araya gelmek, toplanmak yasaklanırdı gösteri, eylem yapılmasın diye,' dedi.
Diğeri hemen atıldı:
'Abi sen anlamıyorsun ya! İki kişi bir odada kalamaz ama üç, beş, altı kişi kalabilir, diyor!'
'İki kişi niye kalamıyor?'
'Biz de onu soruyoruz?'
'O zaman bu başka bir şey!'
'Bu işte bir iş var!'
'Bir odada altı kişi kalır mı yahu! Asker koğuşu mu bura?'
'Alt alta üst üste mi yatacaklar! Ranzalarda.'
'İki kişi kalamayacaksa altı kişi nasıl kalacak g.t kadar odada?'
'Abi pansiyonların odaları büyük. Altı kişiden onu kastediyor galiba.'
'Altı kişi bir odada kalınca bir şey olmuyor da iki kişi kalınca ne oluyor?'
'Altı kişi bir odada kalıp ne yapacak yahu, uzuneşek mi oynayacaklar?'
'Tren mi olacaklar?'
'Altı kişinin kaldığı yer oda olmaz koğuş olur.'
'Ben askerdeyken, koğuş nöbeti tutardık. Nöbetçi olduğum bir gece…'
***
Anlaşıldı!
Bu çavuşlarla olmayacak bu iş. Mantıklı bir açıklama çıkmayacak ortaya.
Zaten erkek milleti, ben askerdeyken, dedi mi sardırmaya başladı demektir.
Bir bilene soracağız artık, nedir bu 1, 3, 4, 5, 6 hikayesi, 2'nin nesi var, diye.