17 Eylül'de okullar açıldı. Okula ilk adımı atmak bazı çocuklarımız için heyecanlı, coşkulu, bayram havasında ve mutluluk kaynağı oldu. Bazı çocuklarımız için ise kaygı, korku ve üzüntünün kaynağı durumunda.
Velilerin okuldan ve çocuklarından beklentileri var, umutları, dilekleri ve hayalleri var. Aynı zamanda eğitimin içinde bulunduğu durum nedeniyle kaygı ve endişeleri var.
Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk 'Artık çocuklarınızı çift kanatlı yetiştireceğiz; kanatlardan biri bilgi ve bilim, diğeri ahlak ve erdem olacak' dedi. Bugüne kadar çocuklarımız kanatsız yetiştirilmiş. Çünkü okullarımızda ne bilim var ne de ahlak ve erdem. İşte bu nedenle de velilerimiz kaygılı ve endişeli.
Çocuklarımız 17 Eylül'de okula başladı. Ama nasıl başladı? Maalesef öğrenmenin ve gelişimin önkoşulu olan merak, ilgi, istek, dikkat, farkındalık ve duygudan yoksun olarak başladı. Milli Eğitim Bakanı'nın da kabul ettiği gibi çocuklarımız kanatsız yetiştirildi. İnsan bilim, ahlak ve erdemden yoksun olarak yetişince zihnini, ilgisini, dikkatini ve zamanını kendisi yönetemiyor, dolayısıyla da özgür olamıyor.
Uzmanlar ve okul yöneticileri velilere hep sorarlar 'Çocuklarınız okula hazır mı?' diye. Şimdi ben de soruyu tersinden soruyorum okullar çocuklarımıza hazır mı?
Okullarımız, çocuklarımızı çift kanatlı olarak yani bilim üreten, ahlaklı ve erdemli olarak yetiştirmeye hazır mı? Çocuklarımız bilgi deposu olmaya devam mı edecek; bilgiden bilime, davranışa, görgüye, duyguya, karaktere doğru bir yolculuğa başlayabilecek mi? Okullar buna hazır mı?
Okullarımız bütünsel bir değer yapısına sahip olmadan çocuklarımıza sevgiyi, saygıyı, sorumluluğu, sabrı, dürüstlüğü bütünsel olarak verebilir mi. Okullarımız buna hazır mı?
Evet çocuklarımız okula hazır. Okulda ve hayatta başarılı olmaya hazır. Çift kanatlı olmaya hazır. Uçmaya hazır. Bilim üretmeye, ahlaklı ve erdemli olmaya hazır. Özellikle de zihnini, ilgisini, dikkatini ve zamanını kendisi yönetmeye, özgür olmaya hazır. Tabi bütün bunlara okullar hazırsa.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk Şanlıurfa'da yaptığı konuşmada 'Bizim derdimiz kendi kendimizle yarışmak değil, bizim derdimiz dünyayla yarışmak. Büyük güçlerle rekabet edip, bunu sürdürülebilir hale getirmektir' dedi. Sonuna kadar destekliyoruz, umutlanıyoruz ve seviniyoruz. Ama Sayın Bakan yine aynı konuşmasında bir öğrencinin sorusu üzerine 'Ani sistem değişikliği artık yok. Söz ani fren de yok, ani gaz da yok, tamam. Siz şimdi böyle liseye başladınız ya liseyi de böyle bitireceksiniz inşallah' dedi. Bu cümlesi de bizi kaygılandırıyor ve umutsuzluğa düşürüyor. Bu yıl liseye başlayan bir öğrenci aynı sistemle devam edecekse yine kanatsız yetişecek endişesi umutlarımızı yok ediyor.
Sayın Bakanımıza buradan bir kere daha sesleniyorum. Evet çocuklarımız okula hazır. Okulların da hiç zaman kaybetmeden hazır olmasını bekliyoruz.