Stajyer : Bir meslek edinecek olan kimsenin geçirdiği uygulamalı öğrenme dönemi ve bu kişinin, mesleki bilgisini artırmak için bir kurumdaçalışarak, bilgi ve becerilerini geliştirdikleri, mesleğe ilk adım attıkları önemli bir sürece stajyerlik dönemi deniliyor.

31 Ocak 2017 tarihli yazımda özellikle spor adamlarının siyasetle uğraşmaması gerektiğini söylemiştim. Çünkü spor tribünlerde hangi görüşte olursanız olun aynı ortak payda da buluşturan, aynı hüzün ve sevinçleri paylaşabilen insanları bir araya getiren bir eylemdir. Eğer bir camiayı temsil ediyorsanız, bunun ağırlığını da taşımak zorundasınız. Bu sadece teknik direktör için değil, yöneticisinden, tribün liderlerine kadar herkesi kapsar. O nedenle keşke bu işe hiç bulaşmasaydın demiştim. Çünkü biz senin ne kadar iyi bir insan olduğunu, hangi duygularla buraya geldiğini ve hangi düşünceyi taşıdığını zaten biliyorduk. Biz bunu bilerek seni sevmiştik.
Bu süreci kafamda şöyle bir canlandırıyorum. Senden başka bu videoyu çeken bir teknik direktör hatırlamıyorum. Diğer spor adamlarına bakıyorum, ya futboldan uzaklaşmış yorumculuk yapıyorlar, ya da yurt dışında futbol hayatını sürdüren kişiler. Ülkemiz içinde senden başka bu topa giren teknik direktör olmadı.
İşte o nedenle yazımın başlığını 'Örnek İnsan Alpay Özalan' seçtim. Çünkü sen, senin pozisyonunda çalışan insanların hangi durumlara düşebileceği tüm ülkeye gösterdiğin için seçtim. Spor ile siyasetin nasıl sonuç doğurduğunu ispatladığın için seçtim. Bu tür işlere girerek kendinize prim sağladığınızı sanıyorsunuz ama yanılıyorsunuz. Aslında hem kendinize, hem de temsil ettiğininiz siyasi kanada zarar veriyorsunuz. Buna benzer bir yenilgiyi Denizlispor maçında da aldın. O zamanda aynı hataları yapıyordun. Tek bir istifa sesi duydun mu? İşte taraf olmak böyle bir sonuç doğurur.
Yıllardır söylüyoruz spor ile siyaset yan yana durmuyor. Eskişehirspor siyaset üstüdür, o nedenle Eskişehirspor'a hizmet etmek, seçilmişlerin görevi, temsil edenlerin haddi değildir.
Maç ile ilgili anlatacak bir şey yok. Sahada ki hezimeti hepimiz gördük. Kimlerin ne kadar suçlu olduğu gayet açık ve netti. Geçen haftaki yazımda seninle ilgili düşüncelerimi saklı tutuyorum demiştim. Çünkü oyuncu değiştirirken sahadan gelen uyarı ile vazgeçiyorsun, TFF sayfasında teknik direktör olarak adın geçmiyor, daha maç sonu basın toplantısına röportaj vermeye gidemiyorsun, şimdi seni hangi sıfata koyayım da eleştireyim. O nedenle yazımın başına stajyerin tanımı yaparak girdim. Girdim ki sizlerde stajyerin tanımını bir kere daha okuyun, ondan sonra vicdanınız el verirse eleştiririn diyehatırlatmak istedim.
Kısaca işin özü sevgili hocam kendine alabileceğin en büyük tecrübeyi aldın. Sen daha aşçı yamağı olmadan master şef olmaya kalktın. O nedenle yaptığın yemeğin tadı tuzu olmuyor. Umarım doğruları görür,en iyi kararını vererek daha fazla kırılmadan görevini iade edersin.Çünkü Eskişehirspor taraftarı ile arandaki doku bozuldu. İyi bir insansın, üzülmeni istemiyorum. Umarım bu satırları okuduğunuzda yollarımız ayrılmış olur.