Bizde herkes her şeyi bilir.
'Bilmiyorum,' diye bir kelime yoktur bizim lügatte.
Ya da,
'Bu benim uzmanlık alanım değil.'
'Benim o konuda ihtisasım yok,' gibi sözler yoktur kültürümüzde.
***
Diyelim ki birine bir adres sordunuz.
Öyle bir tarif eder ki…
En küçük kuşku duyacak olsanız yaptığı tariften…
Yahut da,
'Hacı o senin tarif ettiğin yer meyhane değil mi?' diyecek olsanız…
Sopayı yersiniz.
***
Bektaşi'nin canı şarap istemiş gündüz vakti.
Şehrin de yabancısı.
Dön dolaş bir meyhane bulamamış.
Birine yaklaşıp meyhanenin ne tarafta olduğunu soracak ama…
Azarı işitmekten korkuyor.
'Utanmıyor musun gündüz vakti meyhane sormaya!'
***
Şarapsızlık da başına vurmuş.
Bektaşi bu!
Ne yapıp yapıp burnunu şaraba sokacak!
***
Gözüne kestirdiği birine yaklaşıp,
'Hacı,' demiş. 'Camimiz ne taraftadır? Öğlen namazını cemaatle kılmaya niyetlendim…'
Hacı tarif etmiş uzun uzun.
Bektaşi,
'Yahu,' demiş. 'Senin bu tarif ettiğin yol meyhaneler sokağına çıkmıyor muydu?'
'Yok yok,' demiş Hacı. 'Tövbe estağfurullah! Olur mu öyle şey. O senin söylediğin şu tarafta.'
Bektaşi'de bir keyif bir keyif…
***
Muhabir soruyor sokak röportajında:
'Efendim popülist kültür hakkında ne düşünüyorsunuz?'
'Ne!'
'Popülist kültür?'
'O mu?'
'O!'
'Popi iyi bir şeydir. Çok iyi olur popi. Popisiz yaşanmaz. Herkesin bir popisi vardır. Herkesin popisi kendine. Kimse kimsenin popisine karışmamalı. Herkesin kendine göre bir popisi olsa da icabında milli birlik ve beraberlik içinde yaşayabiliriz. Vatan millet için popilerimizi bir kenara bırakmalıyız…'
***
Öyle bir bilgi birikimine sahip ki efendi…
Sular seller gibi.
Muhabir mikrofonu çekip uzaklaşmasa...
Saatlerce devam edecek.
***
Mikrofonu başkasına uzatıyor muhabir.
'Beyin göçü hakkında ne diyeceksiniz?'
'Şiddetle kınıyorum!'
'Beyin göçü nedir efendim?'
'Beyin göçü iyi bir şey değildir. Beyin göçü, beylerin hanımlarıyla anlaşamayıp göç etmeleridir. Anlaşmalılar. Bey evine bakmalı. Hanımlar da dır dır edip durmamalı. Beylerinin kafasını şişirerek beyin göçüne sebep olmamalı…'
***
19. Yüzyıl divan şairi Yenişehirli Avni,
'Cehlimi bilmeyecek mertebede cahil değilim
Bilirim rütbe-i noksanımı kamil değilim' demiş.
Demişse boşuna demiş!
Görüyorsunuz işte, bizde ne cevherler var!