Sonhaber olarak dün açıkta kalan başarılı öğrencilerin tercih yaparken mağdur olmamaları için başta Anadolu Liseleri olmak üzere tüm okulların kontenjan sayılarını dün tam sayfa olarak yayınladık.

BİZİ OKUMADAN
TERCİH YAPMAYIN
Bu kontenjan sayıları internet sitemizde de var. Veli ve öğrencilerimiz Sonhaber'i okumadan, internet sitemizdeki sayıları görmeden tercih yapmamalı. Çünkü velilerin ve öğrencilerin doğru tercih yapmaları içn görevlendirilen rehber öğretmenlerinin bazıları bu kontenjan sayılarından bihaber. Bir arkadaşımızın yeğeni başarı puanı 98 olmasına rağmen sistemde bilinçli veya bilinçsiz şekilde yapılan hata yüzünden dışarıda kalmıştı. İkinci tercihini yapmak için okuduğu ortaokuldaki rehber öğretmene başvurmuş. Yeni Yönetmelik değişikliğini okumadığı her halinden belli olan Rehber Öğretmen, önce kendi kayıt alanındaki okulu tercih etmesi gerektiğini söylemiş. Sonra komşu kayıt alanlarındaki okullardan tercih yapması gerektiğini söylemiş. Yeni yönetmeliğe göre aynı türden beş okul tercih edebileceğini, Başarı Tam Puanı ve yaş kriterlerine göre Komşu Kayıt alanı olarak belirlenen tüm Anadolu Liselerini başvurabileceğini söylememiş.

SIFIR KONTENJANLI OKUL
TERCİH ETTİRİLİYOR
Rehber öğretmen arkadaşımızın yeğenine yaptırdığı tercihler ise tam bir felaket. Sıfır kontenjanı olan Mustafa Kemal Anadolu Lisesi, birer boş kontenjanları olan Ahmet Kanatlı, Orhan Oğuz Anadolu Liseleri ve yine kontenjanı bir veya sıfır olan bir Anadolu Lisesini tercih ettirmiş. Sadece yaptırdığı bir tercihte (Muzaffer Çil Anadolu Lisesi) 19 kontenjan var.Yani bu öğrenci Muzaffer Çil Anadolu Lisesi'ne yerleşemediği takdirde yine boşta kalacaktı. Yani Rehber Öğretmen bu öğrencinin hiçbir okula yerleşememesi için çalışmış(!) Allah'tan veli bana ulaştı da kendisini uyardım. Yaptıkları tercihleri değiştirdi. Kontenjan sayılarını bilmeden önce tercih yapanlar, Cuma gününe kadar bunu iptal edebilirler. Yeni tercih yapabilirler. Okulların boş kontenjan sayılarını açıklamayan İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Rehber Öğretmenlerini bilgilindirmiyor mu? Yoksa Rehber Öğretmenler yaptıkları bu işi angarya görerek, görevlerini baştan sağma mı yapıyor?

----------------------------------------------------------
ALTIN YERE DÜŞMEKLE PUL OLMAZ

Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Haydar Urfalı'nın kendi sosyal paylaşım hesabından yaptığı paylaşım dikkatimi çekti.

'LİYAKAT SİZE
GÖRE DEĞİL'
Urfalı paylaşımında şunları söyledi; 'Kamudaki her türlü görevlendirme görevin gereklerini yapacak bilgi birikim ve donanımda ehliyet sahibi etik ilkeler ile milli değerleri özümsemiş kişilik ve yönetici özellikleri yönüyle liyakatli Büyük Türk Milletine sevdayla Türkiye Cumhuriyeti Devletine sadakatle bağlı kişiler arasından yapılmalıdır.Bugün çalıştığı okullarda hep başarıya koşan bir yapı oluşturan 23 yıllık öğretmenlik mesleğinin 18 yılını okul müdürü olarak sürdürmüş hem 2003 yılında bu göreve gelirken hemde 7 yıl sonrasında tekrar girdiği yazılı sınavda Türkiye derecesiyle ilde 1. olmuş okul müdürü olduktan sonra Eğitim Yönetimi Teftişi Ekonomisi ve Planlaması alanında tezli yüksek lisans yapmış halen aynı alanda doktora öğrencisi olan ve pedagojik formasyon programında ders vermekte olan bir okul müdürünün görevi mülakatta yeterli puan verilmeyerek sona erdirildi. Bu sonucu sağlayan tüm yetkilileri kutluyorum! Bu sonucun oluşmasında katkısı bulunan tüm yetkililer hakkında işlem yapması için Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk'a çağrıda bulunuyorum. Kendinizle övünün çünkü ehliyet liyakat millete sevda ve devlete sadakat size göre değil!
Kul hakkı diyeceğim sadece bu sonucu yaşattığınız kardeşimizin değil öğrencilerin ve velilerin haklarıda boynunuzdadır! Yukarıdaki olayda yer alan kardeşimizin kimliğini merak ettiniz mi?'

KOMİK PUANLAR
Urfalı yaptığı paylaşımda haksızlığı uğrayan başarılı eğitimcinin adını vermemiş. Ben bu ismi size vereyim. Bugüne kadar elde ettigi makamları girdiği sınavlarla yani bileğinin hakkıyla elde eden bu isim Sinan Gülşen'dir. Kendisi düne kadar kentin en gözde eğitim kurumlarından Emine-Emir Şahbaz Bilim Sanat Merkezi'nin müdürlüğünü yapıyordu. Bu kurumda başarılı çalışmalarıyla eğitim camiasında takdir topluyordu. Mülakatta yeterli puan verilmeyerek, bu başarılı yönetici boşta bırakıldı. Milli Eğitim Şube Müdürlüğü yapacak bilgi ve birikime sahip olan Gülşen, artık Odunpazarı Halk Eğitim Merkezi'nde öğretmen olarak yetişkinlere okuma yazma eğitim verecek. Adil olarak yapılan tüm yönetici sınavlarda alnının akıyla çıkan Gülşen, masa başında verilen komik puanlarla atıl bir göreve gönderildi. Ne diyeyim, 'Altın yere düşmekle pul olmaz.' Bugün mağdur edilen Gülşen'i yarın yine önemli görevlerde göreceğiz. Ölmez sağ olursak onu kendilerinden olmadığı için yönetici görevini üzerinden alanların düştükleri halleri de göreceğiz...
-----------------------------------------------------
İNGİLİZ HAKİM VE ŞEHİR ZORBASI
Lodralı genç bir İngiliz kızı havanın iyice karardığı bir saatte yolunu kısaltmak için Regent Parktan geçerek evine gitmek istiyor. Genç kız gece elektriklerin az aydınlattığı karanlık yollardan geçerken, magandanın biri çirkin laflar söylüyor. Önünü kesiyor, kızı çok korkutuyor. Dehşete düşen genç kız çığlıklar atarak, kaçmaya başlayınca,etrafta bulunan kızın sesini duyan gençler koşup saldırganı yakalıyor. Adam yargılanıyor. İngiliz yargıç, gece yarısı parktan geçen kızı korkutan adama, 7 yıl 7 gün hapis cezası veriyor.Bu cezaya şaşıran gazeteciler yargıca: 'Adam kıza elini bile süremedi. Kaçan kızın çığlıklarına yetişenler de adamı yakaladı. Bu ceza çok değil mi?' Yargıcın yanıtı hukuk tarihine geçecek düzeydeydi: 'Kızı korkutmanın karşılığı 7 gündür. 7 yıl, İngiliz kızlarının gece yarısı parkta dolaşma özgürlüklerine saldırmanın cezasıdır.' İlimizde 14 yaşındaki genç kız ders çalıştığı arkadaşından çıkıp evine giderken, 41 yaşındaki tanımadığı bir şahış onu döverek, zorla araca bindirilmeye çalışıldı. Bu insanlık dışı saldırı olayını gerçekleştiren şehir zorbası alkollüymüş, genç kızı kavgalı olduğu eşine benzettiği için dövmüş. Zorla arabaya bindirmeye çalışmış. C.D. adlı bu zorba tutuksuz olarak yargılandı Son celsede 'Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak' suçundan 4 yıl, 'hakaret'ten 1 yıl 9 ay ve 'konut dokunulmazlığını ihlal' suçundan da 1 yıl 6 ay hapse mahkum edildi. Yani toplam 7 yıl 3 ay hapis cezası aldı. Keşke Türkiye'de de Hakimler Türk kızlarının özgürlüklerine saldırılmasının cezasını da aldıklara kararlara eklese. Böylece sokakta, parkta kadınlara, çocuklara şiddet uygulayan zorbalara, magandalara hak ettikleri ceza verilmiş olur.
------------------------------------------------------------
NOSTALJİ
A MİLLİ TAKIMIN EFSANE KAPTANI İSMAİL ARCA

Tarih 1 Ekim 1976. Türkiye A Milli Futbol Takımı İzmir Atatürk Stadyumu'nda Malta ile karşılaşıyor. Takım kaptanlığını Eskişehirspor Efsanesi İsmail Arca yapıyor. Türkiye maçı Mehmet Özgül'ün 1 ve oyuna ikinci yarıda giren Necmi Perekli'nin 3 golüyle 4-0 kazanıyor. İsmail Arca'nın kaptanlığını yaptığı kadroda Fatih Terim, Şenol Güneş, Cemil Turan, Mehmet Özgül, Ali Kemal Denizli, Ali Yavaş, Kemal Batmaz, Turgay Semercioğlu, İsa Ertürk, Alparslan Eratlı yer alıyor.Taraftarın 'Büyük Kaptan' diye sevgiyle bağrına bastığı Arca, 1948 yılında İnegöl'de doğdu. 1965 yılında Kırmızı Şimşeklere transfer olan Arca, ES ES'in Sevilla Zaferi'nde, 1971'de Türkiye ve Cumhurbaşkanlığı Kupası şampiyonluğunda ve 1972 yılında Başbakanlık Kupası şampiyonluğunda yer alan bir büyük efsaneydi. 27'si A olmak üzere 53 defa milli olan İsmail Arca Eskişehirspor'da 17 yıl aralıksız top koşturdu. ES ES'te sevincin yanında hüznü de yaşadı. Eskişehirspor 1981-1982 Sezonu'nda İkinci Lige düşerken takımın kaptanı İsmail Arca idi. 1982 yılında futbolu Eskişehirspor'da bıraktı. 400 maçta ES ES formasıyla sahaya çıktı. A Milli Takımda da Fatih Terim, Şenol Güneş, Mustafa Denizli ve Cemil Turan gibi önemli futbolcuların da kaptanlığını yaptı.
---------------------------------------------
FOTO ŞAKA

Eskişehirspor Başkanı Halil Ünal:
Nabi Hocam, size 26 numaralı formayı hediye ediyorum. Siz de bu formanın hatırına artık 26 milyon lira kaynak bulursunuz.
AK Parti Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı: Halil, ben Bilecikliyim. 26 yerine 11 numaralı formayı verseydin de 15 milyon liradan yırtsaydım.
------------------------------------------------------
FIKRA
KAHVERENGİ PANTOLON

Andrea Doria'ya Osmanlı donanmasına karşı saldırıya geçeceği sırada kırmızı gömleğini istemiş.
'Neden?' diye soran yaverine ;'Yaralanırsam kan lekesi gözüküp askerlerimin moralinin bozulmaması için!' diye kahramanca cevap vermiş.
Tam o sırada dürbünle Osmanlı donanmasını gözleyen gözcü;' Başlarında Barbaros Hayrettin var efendim!' diye bağırmış.
'Allah kahretsin!' demiş Doria ve gömleğini çıkarıp eklemiş 'Bu gömleği götürün, çabuk bana kahverengi pantolonumu getirin!'