Bir bakıma brokolinin kardeşi olan karnabahar çorbası, kızartması, fırında kıymalı ve peynirli yemeği, turşusu, salatası yapılan önemli bir gıda maddesidir. Çiçekleri yenilen bu sebze, vücudun özellikle kışın artan vitamin ihtiyacının karşılanması için çok iyi bir kaynaktır ve kış hastalıklarından korunmada her yaş grubundan insana büyük fayda sağlar. Karnabahar sağlıklı ve dengeli beslenme için en önemli sebzelerden biridir.
İyi bir karoten kaynağı olan karnabahar göz sağlığı ve kemik oluşumu bakımından önemli bir sebzedir. Karnabahar alzheimer hastalığı ve migrene karşı koruma sağlayan Thiamin (B1) vitaminini de bünyesinde bulundurmaktadır. Sahip olduğu B6 ve B9 (folik asit) vücutta enerji metabolizması ve kırmızı kan hücreleri üretimi, merkezi sinir sisteminin düzgün çalışması için gerekli olup, ayrıca kalp krizi, damar tıkanıklığı, felç gibi hastalıkların tetikleyicisi olan homosisteini dengede tutmak için de önemlidir. Karnabahar aynı zamanda iyi bir C vitamini deposudur ve bu vitamin ile vücudun bağışıklığını güçlendirir, oksidasyonu engeller, demir emilimini hızlandırır, bağ dokuyu kuvvetlendirir ve çeşitli hastalıkların iyileşmesine ciddi bir destek sağlar. İyi bir antioksidan olan C vitamini zararlı serbest radikallere karşı vücuda yardımcı olmakta, enfeksiyonu ve kanseri engellemektedir. Karnabaharın tüketilen kısmı bir çiçek olduğu için bol miktarda protein ile bir antioksidan olan E vitaminini de içerir ve böylece düzgün bir şekilde tüketenlerin kolestrolünü düşürerek kalbi zararlı etkilere karşı korur. Karnabaharın kanı sulandırıcı etkisi de bulunmakta, sinirleri ve beyni iyi çalıştırıp yıpranmalarını engellemektedir. Karnabahar, K vitaminini de oldukça fazla içermektedir ve iltihaplanma ile savaşıp onu ve azaltıcı etkiye sahip olduğu için meydana getirdiği ağrıyı da azaltmaktadır. Eklem ağrılarını giderici etkisi olan karnabahar eklem romatizması olanlar için faydalı bir sebzedir. Karnabahar bir antiflamatuvar madde olan glukosinolat (glucarophanin) ve izotiosiyonat içermektedir. Bu maddeler tarafından yapılan sulforaphane adlı madde midedeki heliobacter pylori bakterisinin üremesini ve mideye yerleşmesini engelleyerek mide ülseri ve kanserini önlemektedir. Yeşil soğan, bürüksel lahanası ve karnabaharda bulunan bu madde kadınlarda meme, erkeklerde prostat kanserine karşı koruyucu özelliğe sahiptir ve bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Karnabahar hem antioksidan hem de antiflamatuvar özelliklere sahip olduğu için damardaki iltihaplanma, felç, kalp krizi ve böbrek yetmezliğine yol açan kronik iltihaplanmayı azaltarak düzenli kan akışı sağlamaktadır.
Karnabaharın sahip olduğu fitokimyasallardan quercetin ve threonine maddeleri de ülsere karşı koruyucu özellik taşımaktadır. Haşlanmış karnabahar ise oluşan gefamato maddesi ile mideyi asit salgılarından korumaktadır. Quercetin ayrıca ağır metalleri bağlayarak karaciğerden uzaklaştırmakta ve sindirim sistemini çok rahatlatmaktadır. Bu madde prostat içi iltihaplanmada bağışıklık sistemini güçlendirerek antibiyotik gibi bir etki de yapmaktadır. Karnabaharın sahip olduğu Sulforophane ve bitkisel strerol olan indol 3 karbinol, östrojen hormonu üzerinde baskılayıcı etkiye ve hormon dengeleyici özelliğe sahip olduğundan, memede tümör büyümesini, rahim ağzı ve prostat hücrelerinin zarar görmesini önler. Kansere karşı koruyan bu iki fitokimyasal bileşik, detoks enzimlerini artırarak vücudun toksinlerden temizlenmesine de yardımcı olmaktadır.
Karnabahar vücutta kan akışını ve basıncını düzenleyen sodyum dengesini sağlayarak hipertansiyonu engelleyen potasyumca da zengindir. Sahip olduğu manganez güçlü ve sağlıklı kemiklerin yanı sıra protein ve kolestrol metabolizması için de önemlidir. Karnabaharın içerdiği C ve E vitamini, manganez ve fitokimyasalllar en önemli antioksidanlar arasındadır. Bu sebze stres oluşumunu azaltarak kanser riskini düşürmekte, kalp hastalığı ve katarakt için koruma sağlamaktadır. Fitokimyasallardan olan ve karnabaharda az miktarda olsa da bulunan ferulik asit, bakteri öldürücü ve kanser önleyici etkiye sahiptir. Karnabahar içerdiği K vitamini yanısıra Omega 3 vitaminleri ile sağlanan iltihap önleyici destek ile kalp ve damara fayda sağlayan bir gıdadır. Düşük kalorili ve bol lifli olan karnabahar tok tutma özelliğine sahiptir, sindirim sistemini destekler, kabızlığı azaltır ve kilo kontrolünü sağlar. Diyet özelliği ile insan sağlığı için en uygun gıdalardan biridir. Lifleri, bağırsakta biriken artıkların atılmasına yardımcı olurken, karaciğer enzimlerini dengeleyerek karaciğer detoksunu sağlar ve mideyi geç boşaltarak kan şekerinin ayarlanması ve dengelenmesini kolaylaştırır. Şeker hastalarının rahatlıkla tüketebileceği bir gıdadır.
Karnabahar tüketiminde dikkat edilmesi gereken önemli nokta ; purin maddesi içerdiği için ürik asit birikmesine neden olup, bazı kişilerde gut, urik asit, böbrek taşı oluşumuna yol açabilmektedir. O nedenle, bu tür rahatsızlıklara yatkın olanlar çok dikkatli olmalıdır. Karnabahar satın alırken çiçek kısmı sert, sıkı, beyaz veya kremsi, etrafındaki yaprakları ise kalın, diri, koyu yeşil olanlar tercih edilmelidir. İçinde kurtçukların bulunma ihtimali ve iyi bir toz barındırıcı olması nedeniyle, pişirme öncesi 10-15 dk. tuzlu ve sirkeli suda bekletilmelidir. İçerisindeki kükürtlü bileşikler nedeniyle pişerken koku yapmasını engellemek için 1-2 parça ekmek kabuğu konmalı, pişme suyuna limon eklenmeli ve beyaz rengin korunması isteniyorsa biraz süt katılmalıdır. Pişirmek kanserle savaşan glukosinolatın kaybolmasına neden olmamasına karşın, pişirme ile ortaya çıkan besin kaybını azaltmak için pişirme süresi kısa tutulmalı ve haşlama sırasında içindeki mineraller suya geçeceği için, suyu çektirilmelidir. Karın bölgesindeki yaprakların yararlarından faydalanmak için bunlardan da bir miktar ilave edilmelidir. Düzenli tüketimi pek çok hastalığa iyi gelen karnabahar, kış aylarında haftada bir kez her yaş grubu insan tarafından tüketilmesi çok yararlı olan bir sebzedir.